Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli 530 otel, yaklaşık 200 bin yatak kapasitesi ve 64 kilometrelik sahiliyle Türkiye'nin en büyük turizm destinasyonu olan Manavgat, tarımsal üretimle de ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Tarımsal üretimde geleneksel metotların yanı sıra seracılıkta da önemli başarılar kazanan Manavgatlı üretici, tropikal meyve üretiminde Türkiye'de öncü olmaya başladı. 2015 yılında başlanan tropikal meyve üretimi, yatırımlarla 16 bini örtü altı olmak üzere 20 bin dekarlık alana yayıldı. 2014 yılında 21 dekar serada deneme amacıyla başlanan muz üretimi ise 15 bin dekarlık kapalı alanda gerçekleştiriliyor.
Muzun yanı sıra son bir yıl içerisinde ilçede örtü altında 'ejder meyvesi' olarak bilinen pitaya meyvesi üreticilerden ilgi görmeye başladı. Geçen yıl başında sadece 15 dekarlık alanda üretimi yapılan ejder meyvesinin ekim alanı, bir yılda bin dekarı aştı. Ejder meyvesinin Rusya, Ukrayna, Irak, Katar, Rusya ve AB ülkelerine ihracat şansının yüksekliği ve kilogram fiyatının 40 lira civarında olması nedeniyle üretici ve yatırımcılardan ilgi gördü. Üretici, pazar alanı genişliği ile fiyat cazibesinden dolayı portakal ve mandalina üretimi yapılan narenciye bahçeleriyle nar ekilen bahçelerini bozarak, ejder meyvesi yetiştirmeye başladı.
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Manavgat'ta katma değeri yüksek alternatif tarım ürünleri yetiştirilmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını anlattı. Manavgat'ta son 5 yılda örtü altı tarımda çok ciddi artış sağlandığını vurgulayan Güngör, "Tarımı çeşitlendirmek için üreticilerimizi ve yatırımcılarımızı tropikal meyvelere yönlendiriyoruz" dedi.
İlçenin muz üretiminde ciddi başarı sağladığına dikkati çeken Güngör, şunları söyledi: “Tropikal meyve olarak muza bağlı kalmamak gerekiyor. Alternatif ürünler bulmalıyız. Bu ürünlerin başında da ejder meyvesi geliyor. Son 1 yıl öncesine kadar 15 dönüm olan ejder meyvesi yatırımı şu anda bin dekarı geçti. Tropikal meyveler, Manavgat iklimine çok uygun, bu nedenle tüm üreticilerimizi ve yatırımcılarımızı tropikal meyve üretimine yönlendirmeye çalışıyoruz. Şu anda ejder meyvesine çok büyük talep var. Doğrudan ihracata gidiyor. Rusya, Macaristan bu üründe çok ciddi alımlar yapıyor. Ukrayna, Katar ve Irak'a da ihracatımız var."
Portakal ekili narenciye bahçesinin bir kısmını bozarak babası ve kardeşiyle 1,5 dönümlük ejder meyvesi serası kuran Volkan Şimşek, "Üretim şartları ve pazarlama imkanlarını derinlemesine araştırdık. Yapılabilir olduğunu gördük. Babamla da görüştük, arazinin bir kesiminde deneme ekimi yaptık. Elde ettiğimiz verimle bu ürünün yetiştirilebileceğini gördük. 1,5 dönüm serayla üretime başladık" dedi. Serada içi kırmızı ve beyaz olmak üzere 2 ana grup altında 5 çeşit fidan yetiştirme sürecinde olduklarına değinen Şimşek, ürüne yurt içi yurt dışından yoğun talep geldiğini söyledi.
Şimşek’in babası Muhammet Şimşek ise Ejder meyvesinin Akdeniz bölgesinin her yerinde yetişebilecek türde bir bitki olduğunu, kilosunun bugünlerde 30-35 liradan satıldığını belirtti. 1,5 dönümlük serada yıllık 8-10 bin adet meyve üretildiğini ifade eden Şimşek, üreticinin yılda yaklaşık 150 bin lira gelir elde edilebileceğine dikkati çekti. Şimşek, ürünün birçok ülkeye ihraç edildiği için pazarlama sorunu olmadığını vurguladı.
Narenciye bahçesini söküp ejder meyvesi serası kurduklarından bahseden Şimşek, şöyle konuştu: "Seranın olduğu yerde narenciye bahçemiz vardı. Bir kısmını söktük. Gelecek yıl, bu meyvenin geliri daha iyi olduğu için 5-6 dönüm daha narenciye bahçesini sökerek ejder meyvesi yapacağız. Bu meyvenin dikiminde bakımında büyük zorluk yok. Öyle gübredir, ilaçtır kullanılmıyor. İşin teknik kısmını bilirseniz, çok fazla emeğe gereksinim kalmadan, belirli bir nem oranı sağlandığında gayet güzel yetişir. Bu bitki için 25 derece ile 45 derece sıcaklık, meyvesinin olgunlaşması için en idealidir. 45 dereceyi geçince bitki strese girer, 55 derece olursa meyve vermez."
(DHA)