Annelerin en çok şikayette bulundukları konu çocuklarının kendilerine aşırı bağlı olduğu, kendi başına hareket etmek istememesi..
Danışanlarımdan en çok aldığım 10 soruyu ve cevaplarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
1. Çocuğun anneye bağımlılığı ne ölçüde normaldir?
Her çocuğun annesine bağlı olması normaldir. Bebek dünyaya geldiğinde annesinin kalp atış ritminden ses tonuna kadar her şeyi tanıyarak dünyaya gelir. Hiç tanımadığı bir yerde tanıdığı şeye sığınmak kadar normal bir şey yoktur.
Haliyle her çocuğun annesine sığınması kadar da normal bir şey yoktur. İlk zamanlarda temel gereksinimlerin karşılanmasından dolayı tamamen bağımlı bir ilişki yaşanır. Zamanla ve çocuğun gelişimine uygun olarak aşamalı olarak o bağ koparılmaya başlanmalıdır.
Özellikle yemeğini yemesi, çorabımı çıkarması, tuvalet alışkanlığı gibi becerileri yaşı gelince kazandırılması esastır. Sadece temel gereksinimlerde değil sosyal duygusal olarak da bu kopuş aşamalı olarak sağlanmalıdır.
Anne baba olmadan odasında 5-10 dk oynaması, farklı bir yerde kalması, okula başlama sayılabilecek aşamalardır. Eğer çocuk 4 yaşına geldiği halde halen yemeğini kendi yemiyor, tuvaletini söylemiyor, her yere annesiyle beraber gitmek istiyor, yalnız yatamıyorsa bu bağımlılıkta sorunlar olduğunu işaret eder.
2. Bebek doğduktan sonra bir süre annesini kendi zannedermiş doğru mu?
Evet. Çünkü aralarında simbiyotik bir bağ vardır. Plesentanın getirdiği bağ bir süre devam eder. Belki tuhaf gelecek ama o döneme otistik dönem diyoruz. Yani aslında hepimiz o otistik dönemden geçiyoruz. Benliğin hissedilmediği annenin kendisi olduğunu düşünüldüğü bir dönem.. Bu dönem de anne bebeğiyle olan ilişkisini ne kadar dengeli seviyede koruyarak bu bağı koparırsa bebeğin benlik algısı da o oranda gelişmeye başalar.
3. Güvensizlik hisseden çocuk ilerde bir maddeye karşı bağımlılık geliştirebilir mi?
Bu konuda kesin bir bulgu yok ama tecrübelerime dayanarak eğer çocukta 6-7 yaşına kadar bu bağımlılık aşamalı olarak özgürlüğe çevrilmese bağımlılığa dönebilir. Özellikle madde bağımlılığı, fanatizm, obsesif davranışlar niteliğinde takıntıları görmekteyim.
Zaten klasiktir. Psikoloğa gittiğinizde önce bir çocukluğunuza inelim denir. Çünkü tüm hayat temelleri o zaman atılır. Bu nedenle atılacak her yanlış adım ilerideki kişiliği direkt etkiler. Bu nedenle bağımlı değil öz güveni yüksek çocuklar yetiştirmemiz bence çok önemli..
4. Anaokuluna yeni başlayan çocuklar doğru yönlenmez ise okula güveni nasıl zedelenir?
Bu konuda uzmanlar ikiye ayrılıyor.
Bir kısım uzman çocuk bunu kural olduğunu bilmeli ağlasa da başlaması gerektiğini kabul etmeli şeklinde bir tutum önerir. Yani çocuk okula yeni başladığında ilk bir haftadan sonra anne uzaklaştırılır. Bu dönemde olan ağlamalara kulaklarınızı kapatın ve bunu kabullenmesine yardımcı olur.
Bir diğer uzmanlarda hayır çocuk isteyerek zorlamadan başlaması sağlanmalı der. Ben tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki eğer çocuk okula hazır değilse zorla başlatılmaması..
Çocuğun önce anneden kopmayı öğrenmesi, kendine güvenebilmesi sağlanmalı ve aşamalı olarak anaokuluna başlanmalı.. Eğer zorla, güvensiz şekilde anne ve çocuk arasında ayrılma yaşanmışsa ileride okulu ret etme, ayrı kalamama, uyku sorunları ve kaygılar artabilir.
5. Okul fobisiyle anneye bağımlılık arasında ilişki var mıdır?
Dolaylı olarak evet.. Aslında okulu ret etmenin altında yatan nedenleri araştırmak gerekli. Yapılan araştırmalar ve tecrübelerimize dayanarak şunu söyleyebiliriz ki aşırı korumacı anne babaların çocuklarında okul fobisi yada fobik durumların görülme olasılığı yüksek. Fobi adından anlaşılacağı üzere korkuyu ifade eder. Kendini güven de hissetmeyen çocuk korkar.
Onu bu korkudan uzaklaştıracak ilk şeye sarılır. Bu da genel de anne olur. Çocuk okuldayken annesinin başına bir şey geleceğini düşünür. Eğer ona bir şey olursa bu dünyayla nasıl baş edeceğini bilememenin korku ve kaygısını yaşar. Bu da okul fobisine döner. Beraberinde sorunları getirir. Tırnak yeme, çiş kaçırma, tırnak etlerini koparma gibi..
6. Annenin çocuğuna bağımlılığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet bir diğer sorunda annenin bağımlılığı.. Genelde kaygılı annelerde görüyoruz bunu. Ya çocuğun başına bir şey gelirse, düşerse, yaralanırsa, üzülürse, ..se,...se uzar gider.
Bu korkularda çocuğuna karşı daha fazla sarılma daha fazla kollama içgüdüsüne döner. Bir süre sonra da bu annenin bağımlılığına döner. Hep derim.. Bağımlı çocuk yoktur bağımlı ebeveyn vardır. Aslında anne de o bebeğini karnında yaşatırken ki yaşadığı simbiyotik bağı koparamaz.
Ancak nasıl çocuk aşamalı olarak özgürleştirilmesi gerekiyor diyorsak aynı şekilde annenin de özgürleşmesi gerekli. İki tarafından bir birine güven vermesi gerekli. Güven görmek isterseniz önce güven vermelisiniz..
7. Çocuğa güvende olduğu hissi nasıl verilmeli?
•Ona sarılın. Sıcacık yumuşacık sarılın. Günde en az bunu 10 defa yapın.
•Onu öpün, gıdıklayın, gıdıktan yiyin. Bu ona çok iyi gelecektir.
•Arada bir onunla yatın. Sarılarak yatmak en güzel reçetedir.
•Sürekli yanında olun ama ona hissettirmeden yalnız kalma saatleri de belirleyin. 2 yaşından itibaren ilk zamanlar birkaç dakika odasında oynama süresini zamanla 5-10 dk çıkarın. O arada mutfakta yüksek sesle kendi kendinize şarkı söylenin mırıldanın. Ama sürekli onu kontrol ederek kaygılandırmayın.
•Uyumadan önce saçını okşayın ninniler söyleyin ya da masal okuyun.
•Her gün mutlaka seni seviyorum deyin.
8. Babalara ne önerirsiniz?
•Bebeğin eve gelişinden ilk gününden itibaren bakım ve temel gereksinimlerinin karşılanmasında siz de görev alın.
•Onunla oynayın.
•Evde güç gerektiren işlerde daha aktif olun.
•Onu koruduğunuzu hissettirin.
•Her gün en az 5-10 dk beraber vakit geçirmeye çalışın.
•Eşinize olan sevginizi onun yanında da gösterin. Bu kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır.
9. Anne babaların hangi hataları çocuklarda güvensizliğe düşürür?
•Sürekli kontrol etmek,
•Sürekli müdahale etmek,
•Onun yerine bir çok şeyi yapmak,
•Onu korkutmak ( öcü, kötü insanlar..),
•Sürekli nasihat vermek ( bak öyle yaparsan şöyle olur gibi..),
•Arkadaşının, komşusunun hatta eşinin hakkında güven sarsıcı konuşmalar yada muhabbetler etmek,
•Yapabileceği sorumlulukları ona yaptırmamak,
•Ebeveynin kendi korkuları ( köpekten korkan annenin çocuğuna gösterdiği tepki gibi..).
10. Kendine güveni yüksek çocuklar yetiştirmek için neler önerirsiniz?
•Mutlaka özgürleştirin. Kirlenmek güzeldir sloganından başlayarak yeni tecrübeler yapmasına fırsat verin.
•Yapabildiklerini öne çıkarın. Yapamadıklarında destek olun ama onun yerine siz yapmayın.
•Eleştiri cümlelerinize çok dikkat edin. Unutmayın 1 eleştiri cümlesinin çocuk üzerindeki etkisini ancak 4 olumlu cümleyle silebilirsiniz.
•Küçümsemeyin. Sen yapamazsın daha çocuksun ifadeleri onu rencide eder.
•Onu dinleyin ve anlamaya çalışın. Kısıtlı kelime hazneleriyle anlatmak istediklerini doğru değerlendirin. Ve mutlaka istediği cevabı verin.
•Hayvan edinmesini yada hayvanlarla olan iletişimini arttırın.
•Mutlaka bir spor dalında uzmanlaşmasını sağlayın.
•Sosyal faaliyetlere katılmasını destekleyin. Beraber etkinlikler yapın.
•Farklı farklı ortamlarda farklı farklı insanlarla iletişime girmesini sağlayın.
•Özgüvenini arttırmak için önce sizlerde öz güveni yüksek ebeveynler olarak model olun. Bu şekilde ona yaklaşın.
Sevgilerimle,
Şenay Yılmaz
Çocuk gelişim uzmanı
www.senay@pozitifgelisim.net