Anadol, soru önergesinde şöyle dedi: “Özel bir yazışma olan Soner Yalçın’ın Baki Özilhan’a göndermiş olduğu mektup, Soner Yalçın’ın tutuklanmasının ardından kim ya da kimler tarafından, daha açık bir ifadeyle, aramayı gerçekleştiren ve delilleri toplayan polisler mi, yoksa toplanan delilleri mahkemeye sunmakla görevli savcılar tarafından mı basına sızdırılmıştır? Ergenekon diye adlandırılan davanın başlamasından bu yana örneklerini defalarca gördüğümüz şekilde, gizli olması gereken bilgilerin basına bu kadar rahat ve hızlı bir şekilde sızdırılmasının ve bugüne kadar bunu yapan kamu görevlilerinin ortaya çıkarılamamış olmasının nedeni nedir? Bu bilgileri sızdıran kamu görevlileri, hükümetiniz tarafından kollanmakta, hatta yönlendirilmekte midir? Eğer, aslında suç işleyen bu kamu görevlileri hükümetiniz tarafından korunmuyorsa, bugüne kadar yakalanamamış olmalarını, hükümetinizin beceriksizliği olarak açıklayabilir miyiz? Soner Yalçın’ın Baki Özilhan’a yazmış olduğu mektubun kamuoyuna yansımış olması, hükümetinizin sadece telefonları dinlemekle kalmadığının aynı zamanda tüm elektronik yazışmaların, faksların ve mektupların da takip edilerek fişlendiğinin de bir göstergesi midir?”(ANKA)