'Kimin eli kimin cebinde belli değil'

ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek, TCK'nın 301. maddesini muğlak bulanların yazdıkları ve konuştuklarının, 301'den daha muğlak olduğunu söyledi.

Bakan Çiçek, eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'in, Jandarma eski Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un görev yaptığı dönemde bazı bakan ve milletvekillerini fişlediği yönündeki iddialarının hatırlatılması üzerine, yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) izleme ve takip faaliyetlerin hangi usul ve esaslara göre yapılacağının belirtildiğini, bunun dışına çıkan her türlü izleme, takip veya bunun gibi çabaların yasa dışı olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Çiçek, "Zaten bana böyle bir konu gelse ben bunu doğrudan doğruya yargıya intikal ettirmiş olurum. Usulüne göre yapılan bir takip, bir izleme sözkonusu değilse, bir mahkeme kararına dayanmıyorsa bu tür faaliyetler bir delil teşkil etmediği gibi yasadışıdır. Herhalde bu makaleyi okuyan ilgili yargı kurumları kendi yönünden bir işlem başlatmış olmalılar. Bu konuda benim bilgim yok" diye konuştu. Usulüne göre alınmış bir hakim kararı olmadan yapılan her türlü takibin yasadışı olduğunu vurgulayan Çiçek, hiç kimsenin, yasaların dışına çıkma gibi bir imtiyazı olmadığını belirtti.

Çiçek, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın Kuzey Irak'la ilgili açıklamalarının hatırlatılması ve Türkiye'nin Irak politikasında bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine, eskiden beri tahterevallinin bir tarafına seçilmişler, diğer tarafına bazı kamu kurumları oturtularak değerlendirmeler yapıldığını savundu.

"Ne Hükümet Genelkurmay'ın alternatifidir, ne de Genelkurmay Hükümet'in alternatifidir" diye konuşan Çiçek, yürütülen Irak politikasının bir devlet politikası olduğunu söyledi. Her konuşmanın kendi içinde ve muhatapları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Çiçek, devletin Irak politikasında bir değişiklik olmadığını vurguladı. Bu değerlendirmelerin, Türkiye'nin caydırıcılığı konusunda dünya kamuoyunda tereddütler meydana getirebileceğine dikkat çeken Çiçek, bu tür politikaların devletin ilgili kurumlarıyla oturup konuşularak oluşturulduğunu söyledi. Çiçek şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Ortadoğu meselesi çok karmaşık bir konudur. Ortadoğu'da kimin eli kimin cebinde belli değil. Görüştüğünüz muhatapların güvenilirlik katsayısı da son derece düşük bir coğrafyada bu politika yürütülmektedir. Onun için hemen bu konuyu içe dönük bir değerlendirme konusu yaparsak doğru olmaz. Hepimizin arzusu Irak'ta biran evvel huzurun, barışın tesis edilmesidir. Türkiye'nin öncelikli konularından terör konusuyla da Irak'ın bir bağlantısı var. Etnik terörün yuvalandığı, beslendiği, eğitim gördüğü yer Irak'tır. Türkiye bu açıdan da Irak meselesiyle ilgilenmekte, bunu ortadan kaldırabilmek noktasında her türlü seçeneği ortada tutarak, önceliği diplomatik çabalara vererek bir gayret gösteriyor."

TCK'nın 301. maddesinde değişiklik yapılması konusunda bir gelişme olup olmadığı sorusu üzerine Çiçek, 301 konusunun vatandaşın gündeminde olmamakla beraber toplumun belli bir kesiminin üzerinde durduğu bir konu olduğunu söyledi. Bu sabah kendisine bazı tekliflerin ulaştığını kaydeden Çiçek, bireysel veya bazı sivil toplum örgütlerince gönderilen metinler olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Şimdi bunları derleyip toparlamaya çalıştıklarını ifade eden Çiçek, "Bir çalışmayı biz de yapıyoruz, partide de bir çalışma var. Bunları mümkün olduğu kadar gündemde tutmuyoruz. Şunu gördüm. 301'i muğlak bulanların yazdıkları da, konuştukları da 301'den daha muğlaktır. Halen tartışma, hukuki zeminde değil siyasi zeminde sürüyor. Hangisini getirip ortaya koysanız geri kalanlarıyla bağdaşır nitelikle değil. Şu ana kadar bana gelen tekliflere baktım, bohçanın dört ucunu biraraya getirme şansınız yok. 301'i muğlak buluyorlardı fakat kendi konuşmaları 301'den daha muğlak. Bütün bunlara rağmen temel unsurlardan vazgeçmemek kaydıyla bir düzenleme yapılabilir" diye konuştu.

"SAKARYA'DA ZAMANAŞIMI NEDENİYLE KALDIRILAN DAVA DOSYASI YOK"

Çiçek, 301. madde konusunda Yargıtay'ın reddettiği bir konuda Adalet Bakanlığı'nın dava açılmasını ısrar ettiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Adalet Bakanlığı'nın kamu yararına bozma yetkisine sahip olduğunu, bu yola müracaatlar üzerine gidildiğini anlattı. Türk Ceza Kanunu'nda 1 Haziran 2005'ten itibaren yeni bir döneme girildiğine işaret eden Çiçek, içtihat oluşmasını temin için zaman zaman bu yola gidildiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

Adalet Bakanı Çiçek, 'Depremlerle ilgili davaların zamanaşımına uğraması ile ne hissettiniz?' sorusu üzerine Türkiye'de yargının etkinliğini azaltan 3 konunun bulunduğunu, bunların sıkça çıkarılan aflar, zamanaşımı ve infaz sistemindeki kolaylıklar olduğunu ifade etti. Yeni Ceza Kanunu ile 5'te 2 olan cezaevinde kalma süresini 3'te 2'ye çıkardıklarını anlatan Çiçek, zamanaşımı süresinin de en az 8 yıla çıktığını kaydetti. Eskiden aynı suçlar için zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu hatırlatan Çiçek, deprem 1999 yılında yaşandığı için hukukun temel prensibi gereği bu suçlarda o dönemki yasaların uygulandığını vurguladı.

Çiçek, deprem davalarıyla ilgili Cumhuriyet savcılıklarından bugün aldığı rakamları da açıkladı. Düzce'de deprem sebebiyle açılan davalarda 66 dosyanın mahkumiyetle, 71 dosyanın beratla sonuçlandığını, 25 dosyanın zamanaşımına uğradığını kaydeden Çiçek, Yalova'da ise açılan dava sayısının 174, karara bağlanan dosya sayısının 171, zamanaşımına uğrayan dosya sayısının 6, devam eden dava sayısının 3 olduğunu ifade etti. Sakarya'da açılan dava sayısının 420 olduğunu ve 418'inin mahkemelerce karara bağlandığını belirten Çiçek, 2 davanın ise devam ettiğini bildirdi.

Reklam
Reklam

Çiçek, Sakarya'da zamanaşımı nedeniyle kaldırılan dava dosyasının olmadığını kaydetti. Kocaeli'de 2 Ceza Mahkemesi bulunduğunu söyleyen Çiçek, 1. mahkemede açılan dava sayısının 489, karara bağlanan dosya sayısının 481, görülmeye devam edilen dosya sayısının 8, zamanaşımına uğrayan dosya sayısının 281, Af Kanunu gerekçesiyle erteleme kapsamına giren dava sayısının 133, beratla sonuçlanan dava sayısının 7, mahkumiyet kararı verilen dava sayısının 25 olduğunu ifade etti.

2. mahkemede ise dava sayısının 504 olduğunu bildiren Çiçek, 90 davanın erteleme kapsamına girdiğini, 63 davada berat kararı verildiğini, 35 davanın mahkumiyetle sonuçlandığını, 73 dosya hakkında birleştirme kararı verildiğini, 5 davanın görülmeye devam edildiğini, 238 dosyanın ise zamanaşımına uğradığını açıkladı. Bir olay ne zaman vuku bulduysa zamanaşımı süresinin, o tarihte yürürlükte olan kanuna bağlı olduğunu anlatan Çiçek, bundan sonra zamanaşımı konusunda daha fazla hassasiyet gösterilmesini umut ettiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

Çiçek, 25 yaş düzenlemesinin 4 Kasım'dan önce seçim yapılmasına imkan verip vermeyeceği sorusu üzerine bu düzenleme gündeme geldiğinde bütün partilerin buna oy verdiğini ifade etti. Çiçek, seçimin daha erken olup olmayacağının şu anda gündemde olmadığını kaydetti.