Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in geçtiğimiz günlerde Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmayı anımsatarak, zaman zaman Türkiye'de laikliğin tehlikede olduğunun konuşulduğunu, bunun neye dayanarak konuşulduğunu anlamakta zorlandığını kaydetti.
Erdoğan, "Siz dindar insanları siyasetten uzak tutmak için konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez, bunu böyle bilin. Çünkü bu ülkede dindar insanın da siyaset yapmaya hakkı vardır. Kimse kalkıp irtica tehlikesi var demesin" diye konuştu.
MÜSİAD'ın 15. Olağan Genel Kurulu'na katılan Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada, öngörülemeyen ve sürdürülemeyen bir ortamdan gelen ekonomiyi bugün 16 çeyrek boyunca sürekli büyüyen bir yapıya kavuşturduklarını vurguladı.
"DİNDAR İNSANLARI SİYASETTEN UZAK TUTAMAZSINIZ"
Başbakan Erdoğan konuşmasında, isim vermeden Cumhurbaşkanı Sezer'in geçen hafta Harp Akademileri'ndeki konuşmasını da anımsattı. Zaman zaman Türkiye'de laikliğin tehlikede olduğunun konuşulduğunu, bunun neye dayanarak konuşulduğunu anlamakta zorlandığını dile getiren Erdoğan, "Bu ülkede siyasi partiler, hele hele iktidar olmuş bir siyasi parti laiklik karşıtı olarak insanların karşısına çıkmadı ve bu halk iktidar yaptı. Bazıları çıkıp 'tehlikeli' demek suretiyle havayı bulandırma gayretine girmemeli. İkide bir irtica gündeme getiriliyor, bu da üzücü. Nedir irtica? Eğer irtica dini siyasete alet etmekse, bunu da Türkiye'de kimlerin yaptığı bellidir. Siz dindar insanları siyasetten uzak tutmak için konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez, bunu böyle bilin. Çünkü bu ülkede dindar insanın da siyaset yapmaya hakkı vardır. Kimse kalkıp irtica tehlikesi var demesin. Bunları biliyoruz, mürekkep yaladık, nereden nereye geldi bunları biliyoruz. Bunu soyuttan somuta lütfen taşısınlar da bilelim. Ne anlatmak istiyorlar bilelim" diye konuştu.
"KALINLIK MAKİNASINA MI SOKALIM?"
Erdoğan, hükümete yönelik kadrolaşma iddialarına da yanıt verdi. CHP lideri Baykal'ın "Önce partizan davrandılar, sonra kadrolaştılar, sonra Türkiye'yi kuşattılar" dediğini anlatan Erdoğan, "Bunu anlamak mümkün değil, bunun en güzel örneklerini siz verdiniz, geçmişin örnekleri bunlarla dolu. Tarih bunların şahidi" dedi. Hele yargının siyasalaşması gibi bir ifadeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Erdoğan, hakim ve savcı atamalarını yapan HSYK'da siyasi kimliğiyle bir tek Adalet Bakanı'nın bulunduğunu, onun dışında bürokrat olarak bakanlık müsteşarının yer aldığını, kalan beş üyenin ise Cumhurbaşkanı tarafından atandığını anlattı. Başbakan Erdoğan, "Eğer bir siyasallaşma varsa o zaman buraya bir soru işareti koyuyorum. Çünkü susmakta bunalıklığı gidermiyor" dedi. "Bürokraside üst düzey yönetimde bulunanlar Türkiye'nin evlatları değil mi Allah aşkına?" diye soran Erdoğan, insanların evlerine varıncaya kadar girilip, evindeki yaşam biçimine kadar nezaket kuralları, vatandaşlık hukuku çiğnenerek incelendiğini belirterek, "Marangozlukta bir kalınlık makinesi vardır, insanoğlunu da böyle kalınlık makinalarını mı sokacağız? Burada ehliyeti, liyakatı arayacaksınız. Bu isimler başarısız olurlarla bunun bedelini kim ödeyecek? İktidar ödeyecek, ben ödeyeceğim, iktidarım ödeyecek" diye konuştu. Erdoğan, bu konuşulanların ülkede bir kriz ortamı yaratmaktan başka bir şey sağlamayacağını söyledi.