"Kimse milletin sabrıyla oynamasın"

ANKARA (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kapatılan DEP'in 4 eski milletvekilinin tahliye edilmelerinin ardından yaşanan süreci hasta yatağında değerlendirdi.

AK Parti Hükümeti'ni ve DEP'lileri sert bir dille uyaran Bahçeli, yaşanan bu gelişmelerin ardından Türkiye'nin AB üyeliğinin ipotek altına alındığını savundu. DEP'lilerin tahliyesiyle başlayan sürecin terör örgütü PKK'nın siyasallaşmasına zemin hazırladığını öne süren Bahçeli şöyle konuştu:

"Kimse Türk milletinin sabrıyla oynamamalı, altında kalacağı hesapsız adımlar atmamalıdır. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde bu kadar haysiyet kırıcı bir duruma sokulmamıştır. Bu vatan sokakta bulunmamıştır. Üniter yapıya sahip bir milli devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmesine, etnik farklılıkları aşan ve ortak değerlere dayanan milli birliğimizin tahrip edilmesine hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye'nin etnik, mezhep ve kültürel farklılıklar, temelinde bir çekişme ortamına sürüklenmesi ve bunun sonucu sorunlu bir devlet ve toplum haline getirilmesi tehlikesi ciddi bir risk olarak karşımızdadır. Bunu herkes çok iyi düşünmeli ve azami sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir"

Reklam
Reklam

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören MHP lideri, hasta yatağında DEP'li milletvekillerinin tahliye edilmeleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Tarihi Görev Çağrısı' adı altında bir açıklama yaparak, tüm basın kuruluşlarına posta yoluyla gönderdi. Bahçeli, son günlerde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hedef alan bazı çevrelerin ülkeyi tehlikeli bir gerginlik ortamına sürüklemek istediklerini gösterdiğini kaydetti. İhanet provaları ve namayişlerle yeni tahrikler için zemin arayışına girildiğini dile getiren Bahçeli, bu niyetler karşısında bütün vatandaşları, siyasi partileri, basın organlarını, tüm kurum ve kesimlerini sağduyulu davranmaya davet etti. "AK Parti hükümetinin içine düştüğü teslimiyet ve aczden güç ve cesaret alan bu iç ve dış tahriklerin iç bünyemizi kemirmesine ve Türkiye'nin ufkunun karartılmasına asla izin verilmemelidir" diyen MHP lideri, Türkiye'nin bir kaos ortamına sürüklenmesini önlemenin herkes için tarihi bir görev olduğunu kaydetti. Bahçeli, hükümete olan tepkisini, "AK Parti iktidarı kendisiyle birlikte Türkiye'yi bir felakete sürükleyecek bu tehlikeli yolda ısrar ederse, bu durumun çok ağır olacak vebalini tarih önünde taşımak durumunda kalacak ve mahşeri vicdanda mahkum olacaktır" sözleriyle dile getirdi.

Reklam
Reklam

"AB, PKK'YI SİYASALLAŞTIRMAK İSTİYOR" Kapatılan DEP'in 4 eski milletvekilinin tahliyesinin yeni tahriklerin sahneye konulması için siyasi bir gövde gösterisine dönüştürüldüğünü ifade eden Bahçeli, AB'nin PKK'nın siyasallaşma hedefinin adım adım gerçekleştirilmesini Türkiye politikasının merkezi haline getirdiğini ve DEP'lilerin serbest bırakılması için her türlü zorlamayı yaptığını vurguladı. Bunun için Türkiye'ye, Türk milletine ve Türk adaletine her türlü hakaretin yöneltildiğini bildirdi. Bu konuda başvurulmadık tehdit ve baskının kalmadığını anlatan Bahçeli, siyasi amaçları, niyetleri ve fiilleri ortada olan bu kişilerin sözde barış ve hürriyet kahramanı ilan edildiğini savundu. Yaşanan bu süreçte bu kişilerin hiçbir pişmanlık duymadıklarını ve bölücü terörün destekçisi olduklarını her sözleri ve hareketleriyle gösterdiğini belirten Bahçeli, "Bunu bazı çevreler unutmak ve unutturmak isteseler bile bu gerçekler Türk milletinin hafızasından silinmemiştir. Bugün bunların serbest kalması yine aynı çevreler tarafından bir bayram havası içinde kutlanabilmekte, yeni tahriklerin bir provası olarak görülebilmektedir. AK Parti bu süreçte kendisine verilen görevi büyük bir sadakatle ifa etmiştir. İlk adım olarak AİHM'i Türk milli hukuk sisteminin üzerinde Yüksek Temyiz Mahkemesi haline getirmiştir" dedi.

Reklam
Reklam

AK Parti'nin, devlet idaresi ciddiyeti ve sorumluluğuyla bağdaşmayacak şekilde bu hareketleri neredeyse haklı gören ve göstermek isteyen bir tutum sergilediğini öne süren MHP lideri, bağımsız Türk yargısını tehditlerle sindirmeyi amaçlayan bu gayretler sonunda ortak amaca nihayet ulaşıldığını ifade etti. Türk milleti adına yargı yetkisini kullanan bağımsız Türk mahkemelerinin kararlarını tartışmanın, hukuk anlayışıyla bağdaşmayacağına işaret eden Bahçeli, MHP olarak kararın sadece siyasi sonuçları üzerinde duracaklarını açıkladı. Bahçeli, alınan bu karar doğrultusunda Türkiye'deki bölücü çevrelerin bu gelişmeyi siyasi amaç ve hedeflerinin adım adım gerçekleşmesi yolunda önemli bir eşit olarak gördüğünü ve bundan cesaret aldığını bildirdi. AB'nin himayesi ve vesayeti altında Türkiye'de yeni tahrik ve nifak tohumlarının atılmasında yeni bir zemin kazanıldığını ifade eden Bahçeli, "Bugün bölücü çevrelerin ve Türkiye'de demokrasi havariliği rolüne soyunan gaflet erbabının şimdide bu kişilere yeni bir siyasi misyon yüklemeye çalıştıklarını esefle görmekteyiz. Türkiye'de devlet eliyle Kürtçe yayın ve öğreniminin önünün açılmasıyla aynı zamana rastlayan bu son gelişme Kürt sorununa barışçı çözüm bulunması zorlamalarında yeni bir itici güç olarak kullanılmak istenilmektedir. Barış süreci olarak ifade edilen bu yeni zeminde sürdürülecek mücadelede, bu son gelişme bir milat olarak görülmekte ve bu amaçla kullanılmaya çalışılmaktadır. Kim, kiminle ve ne için mücadele edecektir? Barış sürecinden kastedilen nedir? Son gelişmelerin ortaya çıkardığı ilk sonuç ve tezahürlere bakıldığında, bu soruların cevabını bulmak güç olmayacaktır" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

"KİMSE MİLLETİN SABRIYLA OYNAMAMALI" DEP'li milletvekillerinin ilk çağrısının terör örgütü PKK'lıların siyasi sürece katılmasının önünün açılması için genel af olduğunu hatırlatan Bahçeli, DEP'lilerin 'şimdilik barış elçisi' olarak görüldüğünü kaydetti. DEP'li eski milletvekillerinin sözlerinden cesaret alan terör örgütünün eylemlerine hız verdiğini hatırlatan Bahçeli, bu gelişmelere AK Parti iktidarının tepkisinin de kendileri için şaşırtıcı olmadığını bildirdi. "Bütün bu yaşananlar Türkiye'yi yönetenler için esef verici gaflet tezahürleridir" diyen Bahçeli, DEP'li eski milletvekillerine ve hükümete yönelik tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Bölücü terörü hiçbir pişmanlık duymadan hala desteklediği ortada olan bu çevrelerden, Türkiye'de iç huzur ve barışın korunmasında siyasi bir rol oynamaları beklenmektedir. Bu siyasi misyon anlaşıldığı kadarıyla bölücü terörün nihai amaçlarına siyasi yollarla ulaşmasını sağlayacak bir süreç için bölücü mihraklarla bir uzlaşmaya varılması konusunda yardımcı olmalarıdır. İç huzur ve barışın sağlanmasının yolu, bunu yıkmaya çalışan bölücü terörle müzakere etmekten asla geçmiyor. Böyle bir pazarlık anlayışının gaflet ve delaletin ötesinde bir ihanet olacağını herkes çok iyi bilmelidir. Kimse Türk milletinin sabrıyla oynamamalı, altında kalacağı hesapsız adımlar atmamalıdır. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde bu kadar haysiyet kırıcı bir duruma sokulmamıştır. Hiçbir devirde Türkiye'nin milli hassasiyetleri bu kadar pervasızca hedef alınmamış, oyuncak haline getirilmemiştir"

Reklam
Reklam

AK Parti iktidarının Türkiye'yi AB'ye taşımakta bölücü heveslere umut bağladığını öne süren Bahçeli, Avrupa'nın gerçeği görerek, AK Parti'nin bu zaafından yararlanmaya çalıştığını kaydetti. AK Parti iktidarını, AB'ye yaranmaya çalışmakla suçlayan MHP lideri, Türkiye'nin onurunun çiğnendiğini savundu. AK Parti'nin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin ipotek altına alındığını kaydeden Bahçeli, kısır döngünün kırılmaması halinde AB ile ilişkilerin hastalıklı yapıdan kurtulmayacağına işaret etti. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üniter yapıya sahip bir milli devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmesine, etnik farklılıkları aşan ve ortak değerlere dayanan milli birliğimizin tahrip edilmesine hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye'nin etnik, mezhep ve kültürel farklılıklar temelinde bir çekişme ortamına sürüklenmesi ve bunun sonucu sorunlu bir devlet ve toplum haline getirilmesi tehlikesi ciddi bir risk olarak karşımızdadır. Bunu herkes çok iyi düşünmeli ve azami sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir. Bu aziz vatan sokakta bulunmamıştır. Teröre karşı mücadelede hayatlarını feda eden şehitlerimizin aziz hatıralarına ve bu uğurda geleceklerini feda eden kahramanlara sırtını dönen AK Parti zihniyeti, PKK katillerini affetmek için yine demokrasi havariliğinin ve AB'nin arkasına saklanacak mıdır?"

Reklam
Reklam