ANKARA (İHA) - Bahçelievler katliamı sanığı Haluk Kırcı'nın Ukrayna'da yakalanmasının ardından avukatları, iade işlemlerinin gerçekleşmemesinde Türk makamlarının ihmali olduğunu öne sürerek, müvekkillerinin Türkiye'ye iadesi için gerekli işlemlerin başlatılması amacıyla Adalet Bakanlığı'na başvurdu.
Kamuoyunda 'Bahçelievler Katliamı' olarak bilinen ve 7 kişinin öldürülmesinden sorumlu olan Haluk Kırcı'nın avukatları Hüseyin Ayan ve Gökhan Öztürk, Kırcı'nın Ukrayna'dan Türkiye'ye iadesi için Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Kırcı'nın avukatları Ayan ve Öztürk'ün gönderdikleri dilekçede, Ukrayna'nın demokratik bir hukuk devleti niteliğinden çok uzak olduğu ve iade işleminin bahanelerle sürümcemede kaldığı öne sürüldü. Müvekkillerinin yakalanmasını talep eden Türkiye Cumhuriyeti'nin, iade işleminin gecikmesi nedeniyle karşılaşabileceği tüm tehlike ve olumsuzluklardan sorumlu olacağını bildiren Kırcı'nın avukatları, Ukrayna devletinin demokrasi ve hukuktan uzak yapısı dolayısıyla müvekkillerinin akıbetinden endişe ettiklerini dile getirdiler. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi ve hukuk anlayışının, Ukrayna ile kıyaslanamaz olduğunu belirten avukatlar dilekçelerinde şöyle devam ettiler:
"Bugüne kadar gecikmenin asıl sorumlusu olarak düşünülen Ukrayna resmi makamları da, Türk makamlarının ihmali nedeniyle iadenin geciktiğini ifade etmektedir. Haluk Kırcı'nın yakalanması ve daha sonra iadesi hakkında talepte bulunulduğu, bu talepte de Kırcı'nın Usame bin Ladin ile dahi bağlantısı olan çok tehlikeli canlı bir teröristmiş gibi tarif edildiği ifade edilmiştir. Ukrayna'nın müvekkilimize karşı yaptığı insanlık onuruyla bağdaşmayan muamelelerin kaynağı da Türk makamlarının taleplerindeki anılan ifadelerdir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından gerçekleştirilen iade talebinin ciddi olarak takip edilmediği ve Ukrayna'ya görevli dahi gönderilmediği belirtilmektedir. Ukrayna makamınca gerçekleştirilecek hiçbir işlemin bulunmadığı, Türk makamlarının ihmali olduğu ve Türk resmi görevlilerinin gelmesi halinde iadenin gerçekleşeceği şifahen bildirilmiştir. Emniyet Genel Müdürü adına basına açıklama yapan Ramazan Er'in Ukrayna'da herhangi bir resmi görevlinin bulunmadığı yönündeki açıklaması da bu ifadeleri doğrular niteliktedir."
Kırcı'nın avukatları Ayan ve Öztürk dilekçelerinde, iade işleminin gerçekleşmemesi ya da gecikebileceği ihtimali karşısında müvekkillerinin uğrayabileceği her türlü tehlikeden, bu gecikmeye neden olan kişi ve kurumların sorumlu olacaklarını vurguladı. Avukatlar, Ukrayna kaynaklı bilgilere göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilgili kurumlarının iade konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerlerine getirmediklerini iddia ettiler. İade işlemini gerçekleştirme noktasındaki kurumlardan biri olan Adalet Bakanlığı'nın, müvekkillerinin Türkiye'ye iadesi için gerekli işlemleri bir an önce başlatmasını isteyen Kırcı'nın avukatları, aksi takdirde ulusal ve uluslararası platformda; hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) haklarını arayacaklarını bildirdiler.
Ayan ve Öztürk, konuyla ilgili yaptıkları basın açıklamasında ise, bir vatandaşın hükümlü olması nedeniyle katliam sanığı olarak kamuoyuna yansıtılmasının ve kaderine terk edilmesinin kabullenilemez olduğunu belirterek, müvekkillerinin diğer suç işleyenlerle aynı muameleyi görmesini istedi. Ayan ve Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da işlediği bir suç nedeniyle cezalandırıldığını ve infazının tamamlandıktan sonra başbakan olma imkanına kavuştuğunu hatırlattılar.