Kırgız lider adayları dil sınavına giriyor

Kırgızistan'da cumhurbaşkanı adayları, yazılı ve sözlü üç bölümden oluşan ve halkın canlı yayında seyrettiği bir dil sınavında terliyor.

Kırgızistan'da cumhurbaşkanı adaylarına yazılı ve sözlü sınav yapılıyor.

Kameralar önünde, canlı yayında yapılan sınavda adayların Kırgızca okuma, yazma ve konuşma bilgisi ölçülüyor.

Kırgızistan'da seçkin sınıflar, özellikle de eski kuşaklar Rusya'da eğitim aldıkları için Kırgızcaları zayıf olabiliyor.

Ancak bağımsızlıktan bu yana cumhurbaşkanı adaylarının Kırgızca bilmesi şart.

Adaylar meclisin genel kurul salonunda, beşerli gruplar halinde sınava alınıyor.

Ülkenin önde gelen Kırgızca profesörlerinin hazırladığı sınav üç bölümden oluşuyor.

Reklam
Reklam

İlk bölümde adaylardan programlarının bir özetini yazmaları isteniyor.

Bu bölümde dilbilgisi ya da yazılımda beşten fazla hata yapanlar, cumhurbaşkanlığı seçimine katılamayacak.

Elenenler

İkinci bölümde adaylardan programlarını jüri üyelerine, herhangi bir metne bakmaksızın anlatmaları isteniyor.

Adaylardan Seytek Baygutyev programını nazım halinde sundu.

"Ala dağlarının toprağından iyi toprak var mıdır", diyordu Baygutyev, "Kim satabilir onu, kim verebilir başkalarına?"

Ancak jüri yetersiz bulduğu Baygutyev'i eledi.

Sınavın üçüncü bölümünde ise adaylardan yayınlanmış bir eserden bir bölüm okumaları isteniyor.

Yeşil Parti'nin lideri Erkin Bulekbayev de bu bölümde sürekli duraksadığı için elendi.

Bütün Kırgızistan Partisi Başkanı Adahan Madumarov ise daha başarılı oldu.

Eski bir televizyon sunucusu olan Madumarov'un, kameralar önünde yabancılık çekmediği tahmin ediliyor.

Diğer şartlar

Kırgızistan'da 31 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak için 83 kişi başvurmuştu.

Seçime katılmak için Kırgızca sınavını geçmek yetmiyor.

Reklam
Reklam

30 bin imza toplamak ve 100 bin som (2.217 dolar) depozito yatırmak da gerekiyor.

Seçimlere kadar aday sayısının 20 civarına inmiş olacağı tahmin ediliyor.

Kırgızistan'da geçen yılki kitlesel protestolar yüzünden cumhurbaşkanı görevden ayrılmak zorunda kalmış, ülkenin güneyinde farklı etnik gruplar arasındaki çatışmalarda yüzlerce kişi yaşamını yitirmişti.

Bu olaylardan sonra yapılan bir anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlandı.