İMKB neredeyse tüm dünyaya fark atarak pozitif bir ayrışma yaşıyor. Dün TL bazında tarihi en yüksek seans içi seviye ve kapanış rekorları kırdık. TL bazında diyorum, çünkü yabancılar gözüyle bakıldığı zaman dolar bazındaki endeks olarak tarihi zirve yanılmıyorsam 05/11/2010 tarihindeki 51.070$ seviyesiydi. Yani endeksimizin dolar bazındaki en yüksek seviyesinin TL karşılığı 91.600'lere denk geliyor.
Kısacası biz TL düşündüğümüz için zirvelere geldiğimizden dolayı ekstra stres yaşıyorken, yabancı açısından bakınca görülmüş tarihi zirveye daha ciddi mesafe olduğu için aynı stres yabancılar için söz konusu değil diye düşünüyorum. Yine dolar bazında tekniklere bakınca 40.800$ x 1.7942=73.203 ve 41.759$ x 1.7942=74.923 endeks hedeflerini söyleyebiliriz. (1 $= 1.7942 şu anki kur karşılığı baz alınmıştır)
Ama gel gelelim yaşanan bu TL bazlı rekorlar yatırımcıların genelinde bir mutluluk yaşatmadığı gibi tam aksine bir mutsuzluk hakim. Bunun da nedeni yükselişin banka ve bankalar dışında kchol, sahol, thyao, arclk gibi ilk aklıma gelen bir kaç hisse ile sınırlı kalmasından kaynaklanıyor. Yükseliş genele yayılmış değil. Yatırımcıların hatta profesyonellerin genelinin bile beklemediği bu yükselişte elinde adını verdiğim hisseler olmayanlar yükselişten yararlanmış değiller. Hatta bir çok hisse gördüğü fiyatlara göre oldukça düşük seviyelerde bulunuyor. Bu nedenle de bir çok kişinin maliyeti daha yüksek olabileceği için, yatırımcıların genelinde kırılan rekorların tersine zararda olunan pozisyonlar var diye düşünüyorum. Tv. yorumlarında ve programlara gelen yatırımcı mesajlarında da bu yönde içerikler görüyoruz. Kısacası yatırımcıların geneli rekorlar kırıldıkça, bundan faydalanamadıkları için mutsuzluk yaşıyorlardır.
6 Kasım ABD seçimi ve 8 Kasım olası Fitch açıklamaları endeksin yönü için etkili sonuçlar çıkartabilir. Ama eminim bizim için en önemlisi Fitch'in açıklamaları olacaktır. Olası not artırımı beklentisi bu yükselişin en önemli nedenlerinden birisidir. Ama diğer ve asıl temel nedenlerinden biri de, faizlerin düşmesi olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Çünkü faizler düştükçe bankalar ellerinde taşıdıkları tahviller nedeniyle kârlarını artırıyorlar. Gördüğünüz gibi tahvil faizleri % 7.08 seviyesine düşmüş durumda. Not artırımı beklentisi ve faiz düşüşlerinin bankalara yarıyor olması nedeniyle özellikle yabancılar tarafından bankalar tercih ediliyor. Son dönem bankalar dışında bir kaç hisse daha bu tercihlerin içinde yer alıyor. Ama diğer sanayi sektörü hisseleri için ise aynı kâr artışı beklentileri olmadığı için, alımlarda genele yayılma yok.
Yılın başında ve devamında faizler ve bankalar için yazdığım özellikle strateji yazılarımda(strateji yazılarımdan ilgili başlıklı olanları okuyabilirsiniz) faizlerde düşme beklentisi ile bankaların ön plana çıkabileceklerini bir çok kez yazdım. Bir çok kez de, bankalarda yabancılar tarafından devamlı alımların yapıldığını da yazdım. Hatta çok önceden beri izahatları ile pozitif bir ayrışma süreci yaşayabileceğimizi de ısrarlar yazan nadir kişilerden biri olduğumu düşünüyorum. Ama ben de bu yükselişin TL rekorları kırdığı bu seviyelere gelmesinin genele yayılarak olmasını beklerdim. Sadece sınırlı hisselerle olmasını beklemiyordum. Bu nedenle, yazılarımda hep bankalar desem de, yükselişin sadece bir kaç hissede kalacağını göremedim.
Peki genele yayılmamış bu yükselişten mutsuz mu olmalıyız? Tabii ki hayır. Şu an için bu durum kesinlikle yatırımcıların genelini üzüyordur. Ama bu durumun sürmesi halinde, aynı yabancılar tarafından sanayi sektöründeki hisselerin bankalar ve holding hisseleri ile kıyaslamaları yapılıp fiyatlarının göreceli olarak düşük kaldığı görülecektir. Yani ilk anda yaşanmayan genel yükseliş, devamında diğer potansiyel hisselerde de yaşanacaktır.
Not Artırımı Olunca Beklenti Bitecek Mi?
Bir çok yorumcudan bu yönde açıklamaları uzun zamandır duyuyoruz. Ben kesinlikle aynı düşüncede değilim! Not artırımı ile yatırım yapılabilir ülke konumuna gelebilirsek, ilk anda gelebilecek yükseliş sonrasında ben de bir realize bekliyorum. Ama benim beklediğim, sonrasında olacak asıl yükseliş öncesindeki düzeltme realizesinden ibaret. Yoksa olası bir not artırımı halinde, şimdiye dek Türkiye'ye hiç girmemiş çok daha büyük uluslar arası fonlar Türkiye'ye girmeye başlayacaklardır. Bu girişleri sadece borsa olarak düşünmemek lazım. Borsalara olacak girişlerin artacağı gibi, doğrudan diğer yatırım alanlarına ve devlet tahvillerine girişlerin de arttığını göreceğiz. Olası not artışı faizlerimizi de düşürücü etki yaratacaktır. Böyle bir ortamda beklenti biter demek doğru olmayacağı gibi, çok daha büyük hedeflerle asıl beklentilerin başlayacağını öngörmek çok daha doğru olur düşüncesindeyim.
Peki Not Artırımı Olmazsa Beklenti Biter Mi?
Olası Fitch ya da diğer kurumlardan yakın vadeli bir not artırımı gelmezse bu da beklentileri bitirmez. Sonuçta Türkiye'nin cari açık rakamları düşmeye devam ettikçe, ekonomik verilerinde düzelme sürdükçe not artırımı beklentileri hep korunacaktır. Yakın vadede bu yönde açıklamalar gelmese de, sonrasında muhakkak notumuz artacaktır diye düşünüyorum. Ama eğer beklenen not artışı açıklaması gelmezse, ya da sadece görünümün pozitife çevrildiği açıklaması gelirse, bu takdirde olası not artışı halinde, ilk yükseliş sonrasında gelmesini beklediğim realizeden daha fazla bir realize yaşanmasını beklerim. (Not artışı yaşanırsa, görülecek en yüksek seviyeden % 5 ile % 10 arasında bir realize bekliyorum. Eğer not artışı olmazsa, endeks bazındaki realize beklentim % 10'un biraz daha üstünde olur.) Lakin yine de beklentiler süreceği için sonrasında yeniden yükselişler görülecektir.
Görüyorum ki, bir çok kişi yükselişe katılmayan hisselerde olası realize gelirse sert düşüşler yaşanmasını ve beklentilerin bitmesini bekliyor. Bu nedenle de ayrı bir stres içindeler. Ben yükselişe katılmayan hisseleri nedeniyle mutsuz olmalarını ve streslerinin yüksek olmasını anlıyor ve haklı buluyorum. Ama bunun yarattığı moral bozukluğu ile umutsuzluklarını doğru bulmuyorum. Türkiye'nin rakamları iyiye gittikçe biz daha çok yükselişler yaşayacağız. Lütfen son iki strateji yazımı okuyunuz. Bu yazılarda bu düşüncemin izahatlarını göreceksiniz. Belki bir süre daha bankaların ayrıştıklarını görebiliriz ama sonrasında diğer sektör hisselerindeki yükselişlerin bankalarla aralarındaki negatif farktan çok daha fazla olmasını bekliyorum.
ABD seçim sonuçlarının borsa yansımaları ve 8 Kasım Fitch açıklamalarına göre İMKB yansımalarını göreceğiz. Sınırlı hisselerde yaşanan yükseliş nedeniyle aynı hisseler için bu fiyatlar ve üstünde 8 Kasım tarihine kadar yeni bir teknik öneri yapmayı uygun bulmuyorum. Ama diğer hisseler için tekniklerde gördüklerimi yazmaya devam edeceğim.
Aydın Eroğlu