Kırım Sürgünü'nün 68. Yıl Dönümü

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Kırım Sürgünü'nün 68. yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

18 Mayıs 1944'de yaşanan Kırım Sürgünü'nün 68. yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan BBP Genel Başkanı Destici, dünya tarihinin önemli kesitlerini oluşturan Türk milletinin bir 'medeniyet tasavvuru' ile anayurdu olan Orta Asya'dan ayrıldığı günlerden bu yana 'insanlık haramilerinin' sinsi ve hoyrat tuzaklarıyla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Destici, "Dünya ve insanlık medeniyetine içinden çıkardığı değerlerle katkı yapan Türk milletini bu 'farklılığından' dolayı çekemeyen kavimler, emperyalist güçler onun önüne her daim set çekmeye çalışarak vahşiyane zulümler yapmışlardır. 21. asırda Türkler, dünyanın her tarafında, Doğu Türkistan'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Irak'ta, Kırım'da insanlık dışı vahşi cinayetler ve sürgünler içerisinde bırakılmışlardır" dedi.

Kırım Tatarları'nın 18 Mayıs 1944 gecesi ebedi vatanları Kırım'dan hoyrat, hodbin ve bin bir türlü eza ve cefa çektirmelerle katarlara 'tıkış-tıkış' sıkıştırılarak ölüm vadisi Sibirya ve Orta Asya çöllerine bırakıldığını hatırlatan Destici şunları kaydetti:

"Sovyet Devleti'nin izlediği bu sürgün politikası sonucunda, İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında ülkede toplam olarak 3 milyon 332 bin 580 kişinin yaşadığı topraklardan çıkartılarak Sovyetler Birliği'nin diğer bölgelerine yerleştirildiği ve 1948-49 yıllarında bu sayının ölüm, sürgünlükten serbest bırakılma gibi sebeplerle 2 milyon 275 bin 900 kişiye indiği belirtilmektedir. Katarlarda hayvanların dahi konulmayacağı yerlerde yaklaşık bir ay süren yolculuk boyunca yüz binlerce Kırım Türkü'nden 200 bin kadarı sürgün yolculuğu, soğuk, hastalık ve açlıktan hayatlarını kaybederek, alemlerin sahibine ruhunu teslim etmiştir. Kırım ve tüm dünya insanlığı için 'utanç levhası' olan bu sürgün ve sonrası yapılan vahşi katliamlar tarihe silinmeyen kara bir leke olarak geçmiştir. Yarım asır üzerinden geçse dahi Kırım Tatarları'nın halet-i ruhiyelerinde derin travmalar bırakan bu hadisede yaralar zaman zaman kanayarak devam etmektedir. Kırımlı soydaşlarımızın ecdatlarından kendilerine miras kalan ebedi vatanlarından, nainsani bir şekilde sürgün edilmelerinin yıldönümünde, mazlum ve bir o kadar da mustazaf olan bu kardeşlerimizin elim dolu hatıralarını içten bir şekilde yaşıyor, Deccali zihniyet olarak doğmuş ve insanlara kahr-u perişan haller yaşatmış despot, komünist ve faşizan Rus komünistlerini bir kez daha tel'in ediyorum. Dünyanın her tarafında bulunan ve anayurtlarına dönme mücadelesi vermekte olan Kırımlılar'ın canları pahasına verdikleri şanlı mücadelelerinin bizim mücadelemiz olduğunun bilinmesini bir kez daha hatırlatır; tüm Kırımlı kardeşlerime Cenab-ı Mevla'dan muvaffakiyetler niyaz ediyorum."