Kış hastalıklarının ilacı sofrada

Kış mevsiminin en büyük özelliği, hiç kuşkusuz kendine özgü hastalıkları da beraberinde getirmesi. Soğuk algınlığı, grip, bronşit derken yorgan-döşek serilmemek elde değil. Bu sebeple, kış mevsimini sağlıklı geçirmeniz için bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz büyük önem taşıyor. Vücudunuzu kışa hazırlamanın en etkili yolu ise öncelikle yeterli ve dengeli beslenmekten geçiyor.

Acıbadem Hastanesi Kozyatağı'ndan Diyetisyen Reyhan Nergiz yaptığı açıklamada, kış aylarında salgın hastalıkların, özellikle de gribin artmasıyla birlikte vücut direncinde azalma görüldüğüne dikkat çekerek, aktif ve güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde yeterli ve dengeli beslenmenin yattığını bildiriyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün, antioksidan etkiye sahip oldukları için günde 5-9 porsiyon sebze-meyve tüketilmesini önerdiğini hatırlatan Diyetisyen Nergiz, "Bu nedenle sofrada sebze ve meyveler eksik edilmemeli. Özellikle de C vitamini bakımından zengin olanları. Çünkü C vitamini, bakterilere karşı savaşan savunma hücrelerine nüfuz ediyor ve vücudu zararlı maddelere karşı koruyor. Bu sayede enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltıyor, enfeksiyon oluşmuşsa hastalığın daha kısa sürede atlatılmasını sağlıyor" diyor.

Reklam
Reklam

Nergiz, kış mevsiminde, C vitamininin yanı sıra antioksidan özelliğe sahip A ve E vitaminlerine de daha fazla ihtiyacın bulunduğunu belirterek, "Antioksidanlar, hücrelerdeki oksitlenmeyi önleyen maddeler olarak nitelendiriliyor. Bunu vücudunuzdaki bazı enzimleri arttırıp savunma mekanizmanızı daha da güçlendirerek gerçekleştiriyorlar. Böylece bağışıklık sisteminiz güçleniyor ve bu sayede vücut direnciniz artıyor" diye konuşuyor.

LİFLİ BESİN TÜKETİLMELİ

Hem kış mevsimini sağlıklı ve zinde geçirmek hem de kabızlık sorunuyla karşılaşmamak için sofrada lifli besinlere ağırlık verilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Reyhan Nergiz, "Haftada 2-3 kez kuru baklagil, her yemekte de salata tüketmeye özen gösterin" diyor.

Diyetisyen Nergiz, kış mevsiminde bol sıvı tüketiminin sağlık açısından büyük rol oynadığını da vurgulayarak, "Suyun, vücutta gerçekleştirdiği pek çok önemli işlevi var. Su, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlıyor, dolaşım ve boşaltım sistemini düzene sokuyor. Kaybedilen mineralleri vücuda kazandırıyor, cilde canlılık veriyor. En önemlisi de bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yeni hücre üretimini hızlandırıyor. Dolayısıyla her gün 2.5-3 litre sıvı almayı ihmal etmeyin. Günde 8-10 bardak su içip, bol sebze meyve tüketerek sıvı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz" diye konuşuyor.

Reklam
Reklam

Grip ve soğuk algınlığında etkili yöntemlerden birinin de bitkisel çaylar içmek olduğunu kaydeden Nergiz, "C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu, bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi sayesinde özellikle gribe karşı son derece etkili. Soğuk havalarda mutfağınızda bulundurmanız gereken bir diğer bitki de adaçayı. Ihlamur göğsü yumuşatıyor, balgam söktürüyor ve vücudun terlemesini sağlıyor. Zencefil, rezene, anason, kekik otu, ağaç hatmisi gibi bitkiler de soğuk algınlığı ve gribe karşı son derece yararlı. Ancak bu çayları yan etkilerine karşı günde 1-2 fincandan fazla tüketmeyin. Pek çoğumuz kış mevsiminde yarar sağladığı düşüncesiyle çayımıza limon ilave ediyoruz ama bu noktada unuttuğumuz bir şey var. C vitamini sıcak ortamda etkisini kaybediyor. Dolayısıyla limonu ılık çayla birlikte ya da ayrı tüketmenizde yarar var" diyor.

AZ YAĞ, BOL PROTEİN

Diyetisyen Reyhan Nergiz, kış mevsiminde hastalıklardan korunmak için yağ tüketimini azaltmaya özen gösterilmesi gerektiğini de belirterek, "Çünkü aşırı yağ tüketimi, vücuttaki bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek hastalıklara yakalanma riskinizi arttırıyor. Bir başka olumsuz yönü de, hastalık süresini uzatması. Yemeklerden alacağınız yağ yeterlidir. Dolayısıyla ekmeğinize yağ sürmeyin, kırmızı etin yağlı bölümlerini ayırın, yararlı diye zeytinyağına fazla ekmek bandırmayın" diye konuşuyor.

Reklam
Reklam

Bir başka önemli noktanın ise beslenmede protein tüketimini arttırmak olduğunu ifade eden Nergiz, "Çünkü bağışıklık hücrelerinin neredeyse yüzde 90'ı, kaynağını proteinden alıyor. Bu mevsimde sebze ve meyvelere renk veren fitokimyasalları da unutmayın. Fitokimyasallar bağışıklık hücrelerini uyaran ve hastalıklarda iyileşme sürecini kısaltan etkiye sahip. Ancak, fitokimyasal maddeleri tek başına vitamin mineral preparatlarıyla alamazsınız. Dolayısıyla bol sebze ve meyve tüketmenin önemi burada da karşımıza çıkıyor. Eğer obezite gibi ciddi bir sağlık sorununuz yoksa soğuk havalarda az ve sık yiyebilirsiniz. Demir içeriği yüksek kuru meyveler ve pekmez gibi gıdaların tüketimini daha da arttırarak kış boyunca enerjinizi çoğaltabilirsiniz" diyor.

Kaynak: İHA

Anahtar Kelimeler: