ANKARA (ANKA) - Kışanak "Devlet bahçeli olsun ama o bahçede Isparta'nın gülüde olsun, Hakkari'nin lalesi de olsun. Birileri bu bahçede gülleri doldurmak laleleri ortadan kaldırmak sadece dikenlerle yaşamak istiyor olabilir. Kendisine vatanını ve milletini seven sıfatını uygun görenlerin bu toprakları bu bahçeyi diken bahçesi değil gül bahçeyi yapmayı arzulaması gerekir" dedi.
Partisinin Meclis grubunda konuşan Kışanak, ilk olarak yaşanan barış sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu sürecin oldukça önemli olduğunu ve yürütmek için çalıştıklarını ifade eden Kışanak, "Önemli süreci ilerletmeye çalışıyoruz. Denememiş tek yol kalmıştı sorunlarımızı diyalog kurarak çözme yöntemiydi. Bir süredir bunu yürütmeye çalışıyoruz. Bu süreci ilerletirken aslında varmak istediğimiz durak tüm farklı kimliklerin özgür gelecektir, demokratik yaşam, eşitlikçi hukuktur" dedi. Kışanak şöyle devam etti:
"Yeni anayasa işin bu sürecin esasını teşkil ediyor. Biz şimdi Türkiye'nin tamamını kapsayan yeni anaysa yapmak istiyoruz. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Dün itibari ile bu çalışmaların bir süre daha sürmesi için karar alınmıştır. Sorunlarımızı çözecek demokratik özgürlükçü yeni anayasa yapmak istiyoruz. Yeni dönemden bahsediyoruz yepyeni anayasa yapmak istiyoruz o zaman herkesin yeni sözler söylemesi gerekir. Eskiyi tekrar etmek değişime direnmektir. Yeni söz söyleyene 'eskiden böyle söylemiyordun' deniliyor. Mevcut anayasa şimdiye kadar yamalandı herkes kendi ihtiyaçlarına özgü değişikliklerle statükoyu koruyan anayasalarla bugüne kadar geldik. Bugün yeni anayasa yapma önerisi var.
Anayasaya yeni demek için getirdiğiniz nedir bunu görmek istiyoruz. BDP Türkiye'nin demokrasi güçleri ile gerçek değişimi isteyen tüm güçlerle çalışıyor. Yeni Türkiye'yi kurma konusunda iddiasını ortaya koyduk. Bizden hiçbir partinin iddiası olmadığı görülmüştür. Herkesi kucaklayan herkese özgürlük diyen gerçek anlamda özgürlüklerin önünü açan anlayışla anayasa uzlaşma komisyonuna giden BDP'dir. BDP dışında hiçbir parti yeni özgürlük alanına dair öneride bulunmamıştır."
Partisinin "Yurtta sulh cihanda sulh" sözünü anayasal hak olarak tanımlamaya çalıştığını ifade eden Kışanak, "Bunu anayasal güvenceye kavuşturmak istedik. Kültürel kimlik hakkı, sürdürülebilir çevrede yaşama hakkı. Bunlar yeni özgürlük alanlarıdır. BDP dışında yeni hak tanımı getiren parti yoktur. Bizim en çok sıkıntısını yaşadığımız bu ülkedeki ayrımcılıktır. Bunu sadece Kürt sorunu ile bağdaştırmak doğru değildir. Ayrımsız herkesin hakkını temsil eden eşitlik hakkını BDP vekilleri götürmüştür" dedi. Kışanak şöyle devam etti:
-"DEVLET BAHÇESİZ OLMASIN"-
"Bu ülkenin en büyük zenginliği anadiller tek tek kaybolmaktadır. Biz bunun için önerme sunduk diğer partiler kapılarını kapattılar. Özgürlükçü laiklik kavramını anayasaya yazalım devlet tüm inançlara eşit mesafede kalsın dedik ama diğer partiler buna da yaklaşmadı. Biz BDP olarak anaysa uzlaşma komisyonuna götürdüğümüz önerilerimizi tartışacağız. Demokratik Türkiye için kendi taslağımızı sunacağız. Demokratik özgürlükçü sorun çözücü reformcu hiçbir öneri diğer partilerden gelmemiştir kısmı öneriler gelmiştir ama derdimize derman olmamıştır.
AK Parti'nin CHP'nin hem BDP'nin araştırma komisyonu önerileri var. Bu öneriler genel kurulda konuşulurken umarız birlikte konuşulur. Reform yapacak, yasa çıkartacak, sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlayacak parlamentonun kendisidir. Parlemento da süreçte olumlu rol oynamak için kendisini konumlandırır. MHP'nin tutumunun kışkırtan, çatıştıran bir tutum olduğunu söylüyorum.
Tabi ki devlet bahçeli olsun ama o bahçede Isparta'nın gülü de olsun, Hakkari'nin lalesi de olsun. Birileri bu bahçede gülleri doldurmak laleleri ortadan kaldırmak sadece dikenlerle yaşamak istiyor olabilir. Kendisine vatanını ve milletini seven sıfatını uygun görenlerin bu toprakları bu bahçeyi diken bahçesi değil gül bahçeyi yapmayı arzulaması gerekir.
Biz bu ülkenin topraklarını herkesin ortak vatanı yapmak istiyoruz. Biz MHP'ye vatanı ve milleti nasıl sevmek gerekir bunu izah etmek derdinde değiliz. Ama savaşın bitmesi ölümlerin durması konusundaki arzularına ve isteklerine saygılı olmalarını beklemek hakkımız. Bu tutum ve yaklaşım üniversitelerde gençlik içinde kavganın zeminini oluşturmaktadır. Hükümet sürecin ilerlemesi konusunda üzerine düşeni yapmak zorundadır. Kışkırtıcı yaklaşımlar için önlem almak zorundadır."