Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Kışanak, Türkiye'nin demokratikleşmeyi tek bir ana başlıkta tartıştığını hatırlatarak bunun da 'yeni süreç' olduğunu vurguladı. "Sihirli bir kelime. Herşeyi bunun içine koyarak tartışabiliriz." diyen Kışanak, kadınların süreçteki önemine değindi.
Demokrasi, barış, çözüm, özgürlük isteyen herkesin kendini doğrudan sorumlu kılması gerektiğini belirten Kışanak, yoğun tartışmaların yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Herkesin örgütün silahlı güçlerinin sınır dışına çıkmasını konuştuğunu dile getiren Kışanak, koruculuğun neden kaldırılmadığının sorulduğunu ifade etti. Meclise konuya ilişkin bir teklif verdiklerini ve gereğinin yapılmasını isteyen Kışanak, silahların devreden çıkarılmasına herkes bu kadar inanıyorsa o zaman koruculuk sisteminin de kaldırılması gerektiğini vurguladı.
"HALA KÜRT HALKININ ÇOCUKLARINA TERÖRİST DENİLİYOR"
Hala Kürt halkının çocuklarına terörist denildiğini hatırlatan Kışanak, eğer başta dilden başlanacaksa herkesin, AK Parti ve Başbakanın diline dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. "Tüm çevrelerle sorunun çözümü konusunda konuşmaya, tartışmaya açık olduğumuzu ve bundan sonra daha fazla diyalog için çalışacağız." diyen Kışanak, CHP'ye çağrıda bulunarak üzerlerine düşen neyse bunu yerine getirmeye hazır olduklarını kaydetti.
İstanbul Zeytinburnu'nda yürüdüklerini ve çay bahçesinde oturduklarını anlatan Kışanak, vatandaşların düşüncelerini aktardı. Yaptıkları sohbetlerde Türkiye toplumunun barışa ve çözüme hazır olduğunu gördüklerini dile getiren Kışanak, herkesin çözüme, barışa, demokrasiye odaklandıklarını söyledi.
21 Mart Nevruz'da Öcalan'ın barış metninin de Ortadoğu'daki tüm halklara 'gelin hep birlikte katliamcı tarihi geride bırakalım' çağrısı olduğunu dile getiren Kışanak, Suriye Kamışlı olayına değindi ve yardım ulaştırılamadığını kaydetti. Türkiye ve tüm halkın duyarlılık göstermesini istedi.
4 ay önce Parlamentodan hasta mahkumların serbest bırakılmasına ilişkin bir yasa çıktığını hatırlatan Kışanak, bu yasadan yararlananların sayısının ise bir elin parmakları kadar, birkaç kişiyi geçmediğini ifade etti.
"313 HASTA TUTUKLU VAR CEZAEVİNDE"
Şuan cezaevinde 313 hasta tutuklu ve hükümlü olduğunu anlatan Kışanak, bunların 123'ünün ölümle pençeleştiğini kaydetti. Hediye Aksoy dışında 4 ayda bir tek politik tutuklunun yasadan yararlanarak tedavi imkanlarından faydalanamadığını belirtti. Bu konuya hükümetin ve Adalet Bakanlığının el atıp çözmesi gerektiğini vurguladı.
Kanser tedavisi gören Dilek Özçelik konusuna da değinen Kışanak, bakanın yaklaşımını eleştirdi ve bunun insani bir yaklaşım olmadığına dikkat çekti. Ekonomik geliri ne olursa olsun herkesin en kaliteli ilaç ve sağlık güvencesine kavuşturulması gerektiğini belirterek bunun devletin görevi olduğunun altını çizdi. Sorunun görünür olmasına verdiği katkılarından dolayı Özçelik'e teşekkür etti, acil şifalar diledi.
14 Nisan'ın KCK operasyonlarının yıldönümü olduğunu hatırlatan Kışanak, hala binlerce arkadaşının cezaevinde tutsak olduğunu söyledi. Tüm tutsaklarının özgürlüğüne acil olarak kavuşması gerektiğini ifade etti. Kendisini karşılayan Berfin'in BDP'nin tutuklu milletvekili Kemal Aktaş'ın yeğeni olduğunu dile getiren Kışanak, "Berfin dayısını özledi. Tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşmalıdır." diye konuştu.
"Geçen 10 yıl içerisinde AKP, CHP ve MHP inanılmaz derecede Hazineden yardım aldı." diyen Kışanak, ancak bu ülkede siyaset yapan birçok siyasi partinin bulunduğunu ve tamamının bu yardımdan mahrum edildiğine dikkat çekti. Bu yardımların halka hizmet eden tüm partilere eşit olarak yapılması gerektiğini ifade etti. Bu haksızlığa biran önce son verilmesini istedi.
(CİHAN)