Bunu akılda bulundurarak beş farklı kişilik tipi için hangi kahvenin en uygun olduğunu gösteren bir rehber hazırladık. Sizin kahvenizin hangisi olduğunu bulmak için aşağıya bir göz atın.
Eğer Titizseniz;
İyi şeyler kötü şekilde kullanılmamalı ve boşa harcanmamalı düşüncesine sahipsiniz. Ve kahve de kesinlikle "iyi bir şey." Bu yüzden siz cafe latte denemelisiniz. Pürüzsüz ve kesinlikle acı değil, dilerseniz sütsüz dilerseniz biraz sütle içebilirsiniz (ama tabi çok fazla sütle değil).
Eğer Yoğunsanız;
Sabah kahvenizi etrafta tembel tembel dolaşarak içmek için vaktiniz yok. Onun yerine, sizin programınıza ve öğleden önceki toplantınıza uyum sağlayabilecek bir şeye ihtiyacınız var. İşte şu bu noktada espresso devreye giriyor. Güne başlamak için ekstra canlandırıcı aromasıyla başlayıp başaramadığınız iş olmayacak.
Öğleden Sonra Uzun Molaları Sevenlerdenseniz;
Bir önceki kişilik tipinin tersine, gün boyunca etrafta rahat takılma konusunda içiniz rahat. O zaman americano serin bir sonbahar hafta sonunda size mükemmel şekilde eşlik edecek. Bu kahveyi büyük bir fincandan içtiğinize emin olun yeter.
Sürekli Seyahat Ediyorsanız;
İster bilgisayarınızın masaüstü resmini Milano'da çektiğiniz fotoğraflarla güncelliyor olun, ister Küba'ya direkt uçuş ayarlıyor olun, bir macera içinde yaşadığınız kesin. Bu seyahat tutkusunu her sabah yanınızda getirmenin kolay bir yolu olan french press, sizi bir sonraki uçuşunuza kadar ayakta tutacak aroma dokunuşuna sahip.
Eğer Şeker Canavarıysanız;
Gelin yüzleşelim, sizin için kahvenizdeki şeker en az kahvenizdeki kafein kadar önemli. İşte bu yüzden cappucino**
**sizin için var. Yanında çikolatalı ve fırından yeni çıkmış şekerli donutlar ile beraber cappucino sizi tekrar çocukluk günlerindeki mutluluğunuza taşıyabilir.
Her Gün Kahve İçmekten Vazgeçerseniz Paris’e Bile Gidebilirsiniz