Bilir, kurumun konferans salonunda düzenlenen "28 Ocak Veri Koruma Günü Programı"nda, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kişilerin mahremiyetinin tehditlere açık hale geldiğini anlattı.
Kişinin güvenli şekilde kamusal alanda var olmasının verileri üzerindeki hakimiyetini sağlayabilmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan Bilir, 2010'da Anayasa'nın 20'nci maddesine "Herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir" ifadesinin eklendiğini, böylece kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının anayasal güvenceye bağlandığını kaydetti.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun da temel hak ve özgürlüklerin korunmasını, veri işlemenin disiplin ve düzen altına alınmasını öngördüğünü aktaran Bilir, kişisel verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesi gerektiğine dikkati çekti.
Faruk Bilir, verinin ilişkili olduğu kişiyi koruyan kanunun, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin denetim mekanizmaları getirerek hukuka aykırı veri işlenmesini engellediğine işaret etti.
Kişisel veri güvenliği ve siber güvenlikle endeksli veri temelli ekonomide Türkiye'nin de dünyadaki yerini aldığını belirten Bilir, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse, elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. Bu nedenle siber saldırıların siber felaketlere dönüşmemesi için proaktif ve inovasyona dayalı bir yaklaşım sergilenmelidir. 'Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalmalıdır' anlayışının yansıması olarak yerli veri merkezlerinin çoğalması gerekmektedir. Fiziksel ve dijital deneyimi bir araya getiren yeni bir gerçekliğin ortaya çıktığı veya önümüze sunulduğu şu günlerde, kişisel veri işleme süreçlerinde yerli ve milli çözümlerin tercih edilmesi adeta milli bir görev haline gelmiştir. İşte bu hassasiyetle kurumumuz, genel olarak kanunun uygulanmasını sağlamak, düzenleyici ve denetleyici işlemler yapmak, kanuna uygun şekilde veri işlenmesini sağlamak için görev yapmaktadır."
Öncelikli hedefin, kişisel verilerin korunması hakkı bakımından vatandaşların yeterli düzeyde bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi olduğunun altını çizen Bilir, kurumun çalışmalarıyla toplumdaki bilincin arttığını, kişisel veri işlenen tüm sektörlerde kanuna uyum bakımından olumlu adımlar atıldığını anlattı.
(AA)