Kıtalararası uçuş sendromuna dikkat

BURSA (İHA) - Uzak mesafelere yapılan uçak seyahatlerinin insan sağlığını tehdit ettiği bildirildi. Uzmanlar, uzun süreli uçuşların "akciğer embolisi"ne neden olduğunu belirttiler. Çekirge Tıp Merkezi Ortopedi Uzmanı Doktor Yüksel Özkan, uçakla yapılan seyahatte az bilinen, tıp literatüründe "Kıtalararası Uçuş Sendromu" olarak adlandırılan, rahatsızlıkların ciddiye alınması gerektiğini açıkladı. Uzun süreli uçuşlar sırasında aynı yerde saatlerce hareket etmeden oturmak zorunda kalan kişilerin, dar koltuk mesafesi nedeniyle dizlerinin bükülü vaziyette olduğuna dikkat çeken Özkan, "Bu durumda seyahat eden yolcular, tromboz yani toplardamarlarda pıhtı oluşma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Gelişen kan pıhtısı, bacaklardan akciğere doğru yol alırsa, akciğer embolisine yani pıhtının akciğer damarlarını aniden tıkamasına neden olabilir. Bu da, yaşamı tehdit edecek kadar ağır sonuçlara yol açabilir. Bazı önlemlerle bu sendromun gelişmesini önlemek mümkündür. Bundan dolayı bu tür rahatsızlıklar hafife alınmamalı"diye konuştu.

Reklam
Reklam

YOLCULARDA SIK GÖRÜLÜYOR
Avrupa'da yapılan araştırmada, uzun uçuşlar yüzünden bacak trombozu sonucu 10 bin kişide akciğer embolisi vakası görüldüğüne dikkat çeken Özkan, bu durumun sadece uçak yolculuklarında değil uzun süreli tren ya da otobüs yolculuğunda da gelişebileceğini ileri sürdü. Uzun süreli uçuşlarda bacaklarındaki hafiften şiddetliye değişen derecede ağrıdan şikayet edenlerin doktor kontrolünden geçmeleri gerektiğini belirten Özkan, "Ağrı, genel olarak bacak kaslarındaki krampa bağlıdır. Fakat, bacağın derin venlerindeki tromboza da bağlı olabilir. Buradaki venlerden vücuttaki kanın yüzde 85 kadarı geçerek, kalbe geri dönmektedir. Rahatsızlıkta en yaygın olarak kan damarlarının daraldığı yerde gelişir. Dizler saatlerce kıvrık kaldığından, kanın kalbe geri dönüşü önlenir ve kan bacaklarda göllenir. Kanda, bacaklardaki dolaşımı daha da bozan bir pıhtı oluşur ve bu nedenle de, ağrı meydana gelir. Genel olarak, yolcu kalkıp tekrar hareket ettiğinde, trombus hemen erir. Yolcu yürümeye başladıktan kısa bir süre sonra da, ağrı kaybolur"şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR En az 10-20 kez, bir saniyeliğine ayak parmakları birbirine doğru sıkılıp, daha sonra tamamen gevşetilmesini ve bu tür ağrılarda ayakların zaman zaman hareket ettirilmesi gerektiğinin altını çizen Özkan, uçuştan önce ve uçuş sırasında şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi:

"Uzun bir uçuşa çıkmadan önce, seyahat şirketinden direkt olarak, koltuk boyutları öğrenilerek mümkün olan en rahat oturma düzeni tercih edilmelidir.

Yer numarası alınırken, tekli koltuk veya acil çıkışında bir koltuk istenebilir. Bu koltukların bacak mesafesi, diğerlerinden daha fazladır.

Mümkün olduğunca rahat giyinilmelidir. Sıkı kıyafetler, dolaşımı engelleyip trombozu uyarabilir. Eşofmanlar veya en azından kemersiz koşu pantolonları idealdir. Tromboz riski yüksek olanlar, varis çorabı kullanmalıdırlar. Bunlar, venlerin orijinal şekillerinde kalmasına yardım eder.

Kabindeki düşük hava basıncı nedeniyle, çok sıvı kaybedilmesi, tromboz riskini artırır. Dolayısıyla, uçuştan önce bile, mümkün olduğunca bol bol sıvı alınmalıdır. Uçuştan önce, alkol almaktan kaçınılmalıdır. Alkol, vücudun susuz kalmasına ve yukarıda belirtilen sonuçlara neden olur.

Reklam
Reklam

Eğer asetilsalisilik aside alerji ya da başka bir kontrendikasyon yok ise, uçuştan 2-3 gün önce düşük doz Aspirin tablet kullanılmalı. Tromboz riski yüksek olanlara, doktorları tarafından, heparin gibi farklı bir pıhtılaşmayı önleyen ilaç verilebilir. Uçuş sırasında ise, koltukta mümkün olduğunca rahat oturmak önemlidir. Uçak kalkar kalkmaz, düzenli aralıklarla su içilmeli ve mümkün olduğunca kafeinli ve alkollü içeceklerden sakınmalıdır. Kan akımını sınırlayan bacak bacak üstüne atar pozisyonda oturulması doğru değildir.

Bacak venlerindeki kan akımı, ayakta durmaya göre, oturur pozisyondayken, 3'te 2 daha yavaştır. Bacak bacak üstüne atmak, bunu kötüleştirecektir. Düzenli aralıklarla koltuktan kalkıp koridorda, mümkünse parmak uçlarında aşağı-yukarı yürümek veya her adımda her ayağı, topuktan başparmağa doğru basarak yürümek faydalıdır.

Uçuş sırasında bacaklar kıvrık olmamalı, uzunlamasına gevşek olmalıdır."