Sinema da tıpkı diğer sanatlar gibi dev bir okyanus… Bu okyanusun içinde vaktiyle Prestij Müzik ekolüne mensup mis gibi yönetmenlerimiz bile yüzüyor. Biz de ister sadece gişe filmlerini, ister sessiz sessiz ödülden ödüle koşan festival filmlerini izleyelim; yine de yetişemiyoruz. İnsan hayatı tüm filmleri, tüm kitapları, tüm eserleri incelemek için çok kısa. 2015’in koşuşturmacası içinde kaçırdığımız ve son yıllarda dikkat çeken bu dokuz güzel filme beraber göz atalım. Kendi okyanusumuza yepyeni kıyılar, yepyeni adalar ve resifler ekleyebilmek için…
The Tale of the Princess Kaguya
Studio Ghibli’nin yarattığı en iyi animelerden birisi… Anime, onuncu yüzyıla ait bir Japon efsanesine esinlenerek yaratılmış. Efsanede prenses, kırlara geri dönmeye çabalıyor. Slow West
Slow West, sevdiği kadının peşinde Amerika’yı dolaşan bir İskoçyalının, rehber olarak hizmet vermek isteyen bir hayduta rastlamasını konu alıyor. Filmin yazarı ve yönetmeni John Maclean, daha önce hiç görmediğimiz bir batı hikayesini başarıyla anlatıyor. The Assassin
The Assassin, antik bir Çin halk hikayesine dayanıyor. Bir suikastçının yaşadıkları harika uzun planlar ve iyi işlenmiş öyküsüyle anlatılıyor. Yönetmen Hou Hsiao-Hsien, Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü almıştı. Timbuktu
Fransa saldırılarıyla bu yıl daha da fazla dünya gündemine girdi terör. Timbuktu ise Cihatçılar ve terörle yüzleşen aileleri anlatıyor. Film, Oscar ödüllerinde de en iyi yabancı film dalında aday gösterilmişti.Trainwreck
Televizyon yapımlarından tanıdığımız Amy Schumer, sinemada da harika işlere imza atıyor. Bağlanma korkusu olan ve tekeşliliğin işe yaramadığını düşünen bir kadının hayatının anlatıldığı filmde, Bill Hader ve LeBron James –evet, “yok artık LeBron James!”- de yer alıyor.
Song of the Sea
2015, tam bir anime yılıydı. Bahsettiğimiz The Tale of the Princess Kaguya ve duyduğunuzu düşündüğümüz Inside Out haricinde, Song of the Sea de yılın en beğenilen animelerinden birisi oldu. Rotten Tomatoes’da bile %99 olumlu oy almış ve İrlandalı bir kızın mükemmel hikayesini anlatıyor. Hard to be a God
Efsane Rus yönetmen Aleksei German’ın sonlandıramadığı filmidir Hard to be a God. Filmin yapımı, 15 yıl sürdü; buna rağmen bitirilemedi. Bu yüzden 2013 yılında ölümünden sonra birçok kişi bu filmi bitirmek için uğraştı. Ustayı anmak için Hard to be a God’ı izlemeniz gerek. Tangerine
Tamamı iPhone ile çekilen bir uzun metraj mı? Evet, mümkün! Hem bir Christmas filmi, hem şiddet içeriyor, hem arkadaşlık içeriyor, hem cinsellik ve transseksüellik içeriyor. Arkadaşlar iyi, aileler her koşulda önemlidir. ‘71
Yılın en iyi hayatta kalma hikayesi… Genç bir İngiliz asker, Belfast’te çıkan korkunç ayaklanmayla mücadele etmeye çalışan birliği tarafından kazara unutulur ve kendisinin hayatta kalma mücadelesi başlar. 1971 yılına harika bir görsellikle geri dönelim…