Anne sütü, bebeği enfeksiyon hastalıkları, alerjik rahatsızlıklar, obezite ve diyabet gibi bir çok hastalıktan koruyor.
Yapılan araştırmalar anne sütünün aynı zamanda kız bebekleri meme kanseri riskinden de koruduğunu ortaya koyuyor. Anne sütü bir bebek için vazgeçilmez bir besin kaynağı. Bebeğe sağladığı sayısız yarar var. Anne sütünün bebeklerin sağlığı üzerindeki etkisi üzerine yapılan araştırmalarsa her geçen gün yeni bir faydasını ortaya çıkartıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Ülkü Tıraş, yapılan son araştırmaların sonuçlarına bakıldığında anne sütünün, bebeği meme kanserinden lösemiye kadar birçok hastalıktan koruyucu etkisi bulunduğunu belirtiyor.
Anne Sütü bebeği hastalıklara karşı koruyor
Anne sütü alan bebeklerde alerjik hastalıklar, çocukluk çağı şeker hastalığı, ishal, orta kulak enfeksiyonları ve tüm diğer enfeksiyon hastalıkları daha az görülüyor. Hatta yapılan araştırmalar, anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendiren özelliği nedeniyle kız bebeklerin ileride meme kanserine yakalanma risklerinin çok daha az olduğunu gösteriyor. Ayrıca anne sütü ile beslenen bebeklerde lösemi yüzde 9, Hodgin lenfoma yüzde 24, çocukluk çağı kanserlerinden biri olan nöroblastomun ise yüzde
41 oranında daha az görülüyor.
Emzirmenin sonunda gelen yağlı süt bebeği obeziteden koruyor
Anne sütü bebeğin ihtiyaçlarına özel olarak üretiliyor. Bu yüzden her annenin sütü kendi bebeğine özel. Hatta emzirmenin başlangıcındaki sütle son kısmı bile birbirinden farklı oluyor. Emzirmenin sonuna geldikçe anne sütünün yağ oranı da artıyor. Bu da bebeğin doymasını sağlıyor. Böylece bebeği obeziteden de koruyor.
İlk süt, bebeği enfeksiyonlardan korur
Anneden doğum yapar yapmaz gelen ve kolostrum denilen ilk süt bebekler için yaşamsal önem taşıyor. Bebeğin bu dünyadaki ilk besininin mutlaka anne sütü olması gerekiyor. İlk süt enfeksiyonlara karşı koruyucu madde içeriyor. Bu da enfeksiyonlara karşı direnci düşük olan yeni doğan için çok önemli. Bu nedenle bebeklere doğumdan sonra şekerli su gibi başka besinlerin kesinlikle verilmemesi gerekiyor.
Formül mama anne sütünün yerini asla tutmaz
Bebeği hastalıklardan korumak adına anne sütünün, ilk 6 ay tek başına, daha sonra ise ek gıdalarla birlikte 2 yıl boyunca bebeğe mutlaka verilmesi gerekiyor. Özellikle doğumdan sonraki bebeğin yeterli anne sütü alıp almadığı açısından bebeğin kilosu ölçülerek takip edilmeli. Belirli zaman dilimlerinde aldığı kilo, bebeğin yeterli anne sütü alıp almadığını gösteriyor. Pek çok anne bebeğinin yeterli kilo almadığını düşünerek, daha tombul olsun diye formül mama verme ihtiyacı duyuyor. Ancak sütleri varken, bebeklerine formül mamaların verilmesi doğru değil. Çünkü bu mamalar anneye ve bebeğe özel olarak üretilmiyor.
Dereotu, maydanoz ve nane suyu sütü artırıyor
Anne sütünü artırmak için mümkün olduğu kadar sık aralıklarla bebeği emzirmek ve memeye masaj uygulamak gerekiyor. Bunun yanı sıra anneler mutlaka beslenmelerine özen göstermeli ve bol su tüketmeliler. Dereotu, maydanoz ve naneden elde edilen bitki çayları anne sütünü artırıyor.
Çalışan anneler de anne sütü verebilir!
Bebeğini belirli bir dönemin sonunda evde bırakıp çalışmaya başlayan anneler emzirme dönemlerinin biteceğini düşünüp, kaygıya kapılıyor. Oysa bu yanlış bir düşünce. Anneler iş yerlerinde belirli aralıklarla sütlerini sağmaya devam ederlerse, bebeklerini istedikleri kadar anne sütüyle besleyebilirler. Süt sağılmaya devam ettikçe, beyinden salgılanan hormonlar da çocuğun süte ihtiyacının sürdüğünü düşünüyor ve bol miktarda salgılanmaya devam ediyor. İş yerinde sağılan anne sütü, özel kaplara konularak buzdolabının kapağında 24 saat, derin dondurucuda ise 6 aya kadar saklanabiliyor. Ancak anne sağma işlemine ara verirse beyin, hormon salgılanmasını azaltıyor, bunun sonucunda da süt yapımı giderek azalıyor.