Olay, 7 Kasım 2019'da merkez Yenişehir ilçesi Bahçelievler Mahallesi'nde meydana geldi. İrem Bahçe, evlerinin banyosunda babasının ruhsatsız tabancasıyla başından vurulmuş halde bulundu. 5 aylık hamile olan İrem, tedaviye alındığı hastanede 1 gün sonra yaşamını yitirdi. Sezaryenle alınan bebeği ise hayata 3 ay tutunabildi.
Olayla ilgili ifadelerine başvurulan aile fertleri, İrem Bahçe'nin intihar ettiğini öne sürdü. Aile, kızlarının cenazesini memleketleri Şanlıurfa'da toprağa verdi. Olayın ardından soruşturmayı derinleştiren Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Şube Amirliği ekipleri, aileyi çapraz sorguya aldı. Sorguda, aile fertleri çelişkili ifadeler verdi. 7 aylık çalışmanın ardından ekipler, Şanlıurfa'ya giderek baba Kasım Bahçe (48), anne Saadet Bahçe (54), ağabeyler Vedat Bahçe (22) ve Mehmet Ali Bahçe (20) ile amcalar Mehmet Veyis Bahçe (33), İbrahim Bahçe (44) ve Mehmet Bahçe'yi (53) gözaltına alıp, Mersin'e getirdi. 7 kişi, ilk başta İrem'in babası Kasım Bahçe'ye ait tabancayla intihar ettiğini savundu. Ancak ağabeyi Mehmet Ali Bahçe ifadesinde, kardeşini öldürdüğünü ve aile meclisi kararıyla cinayeti işlediğini ağlayarak itiraf etti. Diğer şüpheliler ise iddiaları kabul etmedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şüpheliler hakkında hazırlanan iddianame Mersin 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede şüphelilerden anne, baba ve 2 ağabey hakkında 'akrabaya karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 3 amcası hakkında da 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istendi. Bahçe ailesinin ilk duruşması bugün görüldü.
Duruşmada söz verilen cinayet şüphelisi ağabey Mehmet Ali Bahçe, emniyetteki ifadesini inkar etti. Emniyette kardeşinin kendisini öldürememesi üzerine; tetiği kendisinin çekerek öldürdüğünü bunu da aile baskısı ile gerçekleştirdiğini itiraf eden Mehmet Ali Bahçe, "Ben kardeşimi vurmadım. Tehdit ve baskıyla ifadem alındı. Kimse bize baskı yapmadı, kardeşim intihar etti. Canımdan bir parçayı nasıl öldürebilirim. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi istiyorum" dedi.
İrem Bahçe'nin babası Kasım Bahçe de suçlamaları reddederek, "İddiaları kabul etmiyorum. Kızımın isteği üzerine kardeşimin oğluyla nişanladık. Nişanlılıktan 4-5 ay sonra kızımın hamile olduğunu öğrendik. Ardından nişan bozulunca, 'söz olmasın' diye Mersin'e geldik. Burada bir hayat kurmaya karar verdik. Olay günü ben, oğlum ve eşim evden ayrıldık. Ev için alışveriş yaptıktan sonra burada bulunan akrabamızın kafesinde oturup çay içtik. Eşim bizden erken kalkıp eve gitti. Biz de 20 dakika sonra kalktık. Ben yolda üzüm alırken oğlum eve doğru devam etti. Eve 100 metre kala eşim aradı, İrem'in intihar ettiğini söyledi. Eve gittiğimde kapıda ambulans vardı. Kızımı ambulansa alıp götürdüler. Olaydan sonra cenazeyi alıp memleketimize götürdük. Köy mezarlığı evimizin karşısında. Her gün görüp acı yaşamamak için şehir merkezinde mezarlığa gömdük. Polise ifade verdik. Cinayet iddialarını kabul etmiyorum, kızım intihar etti. Öldürmek gibi düşüncemiz olsa köyde her yer dağ taş kuytu bir yerde öldürürdük. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
Olay günü dışarıda olduğunu kızını eve gelince banyoda kanlar içerisinde gördüğünü savunan anne Saadet Bahçe de, "Olay günü kızım ev için isteklerde bulunarak hepimizi evden gönderdi. Alışverişten sonra bir yerde buluşup çay içtik. Daha sonra ben kalkıp eve geldim. Kapıyı çaldım kimse açmadı. Anahtarla içeri girdiğimde İrem'i o halde gördüm. Hemen pencereye koşup yardım istedim. Kızım intihar etmişti. İddiaları kabul etmiyorum. Hem canımız yandı hem de bir yıldır tutukluyuz. Kimse bizi İrem'i öldürün demedi. Tahliyemi istiyorum" ifadesini kullandı.
Olay günü Urfa'dan İrem Bahçe'nin ağabeyi Vedat Bahçe ile Mersin'e geldiklerini ancak kimse ile görüşmediklerini kaydeden amca Mehmet Veyis Bahçe ise şunları söyledi:
"Olaydan bir gün önce Vedat, İrem'in hamile olduğunu öğrenince Mersin'e gitmek istedi, ben de ona eşlik ettim. Sabah Mersin'e geldik. Ancak amcamlarla görüşemedik. Ardından Adana'da bulunan akrabamızın yanına gittik. Burada telefon geldi ve tekrar Mersin'e döndük. Cenazemizi alarak memlekete gittik. Olayla ilgim yok. Kimseye baskı yapmadım. Ailemiz mağdur oldu, tahliyemi istiyorum."
Tutuklu diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, İrem Bahçe'nin yaşamını yitiren bebeğinin biyolojik babasının belirlenmesi için haklarında iddianame hazırlanan 6 şüpheliden DNA incelemesi yapılması, İrem'in olay günü kanında çıkan ilaçların incelenmesi ve eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Mahkeme tutuklu sanıklardan amca Mehmet Bahçe'nin tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.(DHA)