"Kızamığın yayılmasına karşı en önemli tedbir aşılama"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca: - "Kızamık tedavisinde çocuklara rutin olarak 2 doz aşı yapılıyor. İlk doz, çocuk 1 yaşına geldiğinde yapılmalıdır. Sık gözlenen bölgelerde 9 aylıkken ilk doz uygulanabilir. İkinci doz ise 4-6 yaş aralığında yapılmalıdır" - "Dünya Sağlık Örgütü'nün kızamıkla son raporuna göre, 2019 yılının ilk 3 ayında 170 ülkede 112 bin 163 kızamık vakası görüldü. Geçen yılın aynı döneminde ise 163 ülke 28 bin 124 kızamık vakası rapor edilmişti. Bu ortalama alındığında, küresel çapta hastalık yüzde 300 arttı demektir" - "Türkiye'de en çok vaka 2013 yılında rapor edildi. Resmi verilere göre 2018 yılında 568 kızamık vakası görüldü. Son 10 yılda en az kızamık vakasının yaşandığı yıl 2016 oldu. Hastalık en çok 4 yaşın altındaki çocuklarda görülüyor"

İSTANBUL (AA) - ELİF KÜÇÜK - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, kızamık hastalığının tedavisinde çocuklara rutin olarak 2 doz aşı yapıldığını belirterek, "İlk doz, çocuk 1 yaşına geldiğinde yapılmalıdır. Sık gözlenen bölgelerde 9 aylıkken ilk doz uygulanabilir. İkinci doz ise 4-6 yaş aralığında yapılmalıdır. Kızamığın yayılmasına karşı en önemli tedbir aşılamadır." dedi.

Prof. Dr. Arıca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızamığın, virüsün yol açtığı bir çocukluk çağı döküntülü hastalığı olduğunu anımsattı.

Reklam
Reklam

Genellikle kış sonunda ve ilkbahar başında yaygın görülen hastalığın, enfekte olmuş mukus ve tükürükle temas yoluyla yayılabildiğini söyleyen Arıca, virüsle enfekte bir kişinin öksürdüğü ya da hapşırdığı esnada enfeksiyonu havaya bırakarak çevresindeki insanlara virüsü bulaştırabileceğini anlattı.

Arıca, kızamık belirtilerinin virüs bulaştıktan yaklaşık 8 ile 12 gün sonra ortaya çıkabileceğini aktararak, ilk semptomların burun akıntısı, hapşırma, öksürük, yüksek ateş, halsizlik, kuru öksürük, boğaz ağrısı, yorgunluk, ışığa duyarlılık, şişmiş ağrılı ve iltihaplı gözler, ağız içinde küçük grimsi beyaz lekeler ve vücutta döküntü şeklinde gelişebileceğini kaydetti.

Bu ilk belirtilerden yaklaşık 2 ile 4 gün sonra kızamık döküntülerinin başladığını ifade eden Arıca, şöyle konuştu:

"Kızamık döküntüsü, vücutta küçük kırmızı-kahverengi, yassı ya da hafif kabarık noktalar görünümündedir. Kızamık döküntüsü yüz ve baş bölgesinden başlar ve yukarıdan aşağıya doğru yayılım gösterir. Döküntüler gövdede birleşme eğilimi gösterirken, kol ve bacaklarda ayrı ayrı lezyonlar olarak görülür. Kızamık döküntüsü ile birlikte hastada çok yüksek ateş vardır. Kızamık lekelerinin yaşandığı dönemde ateş 40-41 dereceye kadar yükselebilir. Döküntüler yaklaşık 4 gün kadar devam eder ve hafif bir soyulma ile başladığı gibi yukarıdan aşağıya doğru solarak kaybolur. Döküntülerin solmasıyla birlikte hastanın da ateşi düşmektedir. Bunun dışında, inatçı ateş ve öksürük, halsizlik, hastalık halinin uzaması düşünüldüğünde olası komplikasyonlar akla gelmelidir. Kızamık hastalığına en sık orta kulak enfeksiyonu ve akciğer enfeksiyonu eşlik etmektedir."

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Arıca, kızamık hastalığının tedavisinde çocuklara rutin olarak 2 doz kızamık aşısı yapıldığını belirterek, "İlk doz, çocuk 1 yaşına geldiğinde yapılmalıdır. Sık gözlenen bölgelerde 9 aylıkken ilk doz uygulanabilir. İkinci doz ise 4-6 yaş aralığında yapılmalıdır. Kızamığın yayılmasına karşı en önemli tedbir aşılamadır." dedi.

Arıca, kızamık hastası bir kişinin, döküntüsü başlamadan 4 gün önce ve döküntüsü başladıktan 4 gün sonraki aralıkta rahatsızlığını başkalarına bulaştırabileceğini dile getirdi.

- DSÖ verilerine göre kızamık yaygınlaştı

Kızamıkla ilgili Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından en son yayımlanan rapora da değinen Arıca, raporda, en fazla küçük çocukları etkileyen hastalığın yaygınlaştığının vurgulandığını söyledi.

Prof. Dr. Arıca, rapora ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Kızamık vakasının geçen yıldan bu yana dünya genelinde ortalama 3 kat artması nedeniyle 2017 yılında 11 bin kişinin öldüğü bildirilmiştir. Her vakanın rapor edilmemesi ve verilerin henüz tamamlanmamış olması göz önünde bulundurulduğunda salgının çok daha büyük olduğu tahmin ediliyor. DSÖ'nün tahminlerine göre, dünya çapındaki kızamık vakalarından sadece 10'da biri kayıtlara geçiyor. 2019 yılının ilk 3 ayında 170 ülkede 112 bin 163 kızamık vakası görüldü. Geçen yılın aynı döneminde ise 163 ülke 28 bin 124 kızamık vakası rapor edilmişti. Bu ortalama alındığında, küresel çapta hastalık yüzde 300 arttı demektir."

Reklam
Reklam

Afrika kıtasında da kızamık vakalarının yüzde 700 arttığına dikkati çeken Arıca, "Kızamık vakalarında Afrika'da yüzde 700, Amerika kıtasında yüzde 60, Avrupa'da yüzde 300, Doğu Akdeniz'de yüzde 100, Güneydoğu Asya ve Batı Pasifik'te de yüzde 40 artış gözlemlendi. Ocak 2015 - Mart 2019 arasında en çok vaka Ocak 2019'da kaydedildi. Kızamık hastalığının en çok görüldüğü 10 ülke arasında Ukrayna, Madagaskar, Hindistan, Pakistan, Filipinler, Yemen, Brezilya, Nijerya, Tayland ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer alıyor. Kızamık vakaları Avrupa'da ise son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı." diye konuştu.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, DSÖ verilerine göre Türkiye'de en çok vakanın 2013 yılında rapor edildiğine işaret ederek, sözlerini, "Resmi verilere göre 2018 yılında 568 kızamık vakası görüldü. Son 10 yılda en az kızamık vakasının yaşandığı yıl 2016 oldu. Hastalık en çok 4 yaşın altındaki çocuklarda görülüyor." diye tamamladı.

Anahtar Kelimeler: