Kızamık: Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Kızamık virüs sebebiyle meydana gelen bir enfeksiyon hastalığıdır.

Hastalık genel olarak bulaşıcı olma özelliğiyle bilinir. Fakat bilindiği gibi hastalık direkt olarak bulaşıcı etki yapmaz. Vücutta belirtileri ortaya çıktıktan yaklaşık dört gün sonra hastalığın bulaşıcı etkisi ortaya çıkar. Bu dönemde hasta olan kişiden uzak durulmalı ve kullandığı eşyaları kullanmamak gerekir. Virüs ile bulaşan hastalık çoğu zaman çocuk yaştaki bireylerde görülür. Ama hastalık çocukluk döneminde görülmediyse yetişkinlikte de görülebilir. Bunun nedeni ise hastalık bir kere geçirildiği zaman bağışıklık kazanılmasından dolayıdır.

Reklam
Reklam

Hastalık genellikle basit olarak nitelendirilebilecek hastalıklar grubunda yer alır. Fakat hastalık vücuda bulaştıktan sonra tedavisine geçilmezse durum kritik olabilir. Çoğu kızamık vakasına bakıldığı zaman hastalığın tedavisi geciktirildiği veya yapılmadığı taktirde ölümle sonuçlanabilir. Bu sebeple hastalık olabildiğince önemsenmeli ve belirtileri ilk görüldüğü andan itibaren en yakın sağlık kuruluşuna gidilerek tedavi edilmelidir.

Kızamık Nedir?

Çocukluk döneminde çoğumuzun bir kez yakalandığı hastalık olan kızamığın tarihi eskiye dayanır. Hastalık "morbilli'' adındaki bir virüs kaynaklı meydana gelen bir tür deri hastalığıdır. Tıpta ''rubeola'' adı ile bilinir. Solunum sisteminde yer alarak kişinin enfekte olmasına neden olur. Bu enfeksiyon ile kişinin ağız veya burundan çıkan salgı ve tükürük damlacıkları ile bulunduğu ortama kolayca hava yolu ile yayılır.

Belirtilerini ise deride kırmızı noktalarla gösterir. İlkbahar ve kış mevsiminin son dönemlerinde bu hastalığın oluşma ve yayılma riski artar. Bu hastalık bulaşıcı olması özelliği ile bilinir. Okul, iş yeri ve hastanelerde aynı hastalığın salgınları olmasının nedeni hastalığın aşırı bulaşıcı olmasından kaynaklıdır. Bu hastalık; bebekler ve çocuklarda sık görülür. Özellikle çocuklukta sıkça görülen hastalık, yetişkinlik veya hamilelik döneminde görüldüğünde oldukça tehlikeli olabilir. Özellikle A vitamini eksikliği yaşayan kişiler hastalığa daha çabuk yakalanır.

Reklam
Reklam

Kızamığın oluşmasına neden olan morbilli virüsü insanda akciğerlere ve solunum organlarına yerleşir. Solunum organlarından olan ve dışa açılan kısımlar ağız ve burun ile mikroplar çevreye yayılır. Hastalığın virüsünü taşıyan bir kişinin; hapşırma, aksırma, öksürme, nefes yolu ile hastalık o ortama ve ortamdaki insanlara bulaşır. Tükürük damlacıklarının içinde yaşar ve havada iki saat canlı halde tutunabilir.

Bağışıklığı düşük olan kişilerin vücutlarına girdikten sonra virüsün 1 hafta kuluçka dönemi vardır. Kuluçka döneminden sonra hastalık etkilerine göstermeye ve diğer kişilere bulaşmaya başlar. Özellikle okullarda çocukların bir bir hasta olmasının temel nedeni budur. Kişilerin bu hastalığı geçirmesi ile hastalığa tam bağışıklık kazanılır. Hastalığın önlenmesi ve bağışıklık kazandırılması için aşı uygulamaları yapılır. Bebekler, yetişkinler ve hamilelik öncesindeki kişiler aşı yaptırarak hastalığa yakalanma riskini neredeyse yok edebilir.

Yetişkinlerde Kızamık

Çocukluk döneminde sıkça görülen bir hastalık olup, o dönemde geçirilmediğinde yetişkinlikte ortaya çıkabilir. Ülkemiz de dahil birçok ülke çok uzun zamandır bu hastalığın aşısı uygulamıyor. Çocuklukta hastalık geçirilmiş ise hastalığa tam bağışıklık sağlanır. Eğer hastalık geçirilmemiş ise veya aşısı yapılmamışsa yetişkinlikte ortaya çıkar. Çocuklara göre yetişkinlerde bu hastalık daha kolay atlatılır. Fakat başka hastalıkları da tetikler. Şiddetli ishal, akciğer, orta kulak ve gırtlakta iltihaplanmalara neden olur. Bu yüzden erişkinlikte geçirilen hastalık diğer hastalıkları tetiklediği için daha tehlikeli olur.

Reklam
Reklam

Bebeklerde Kızamık

Çocukluk ve bebeklik döneminde oldukça sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalık bebeklerde görüldüğünde ciddi riskleri olan bir durum oluşturur. Çünkü hastalığın bir sonucu olan şiddetli ishal, yüksek ateş ve iştahsızlık bebeklerde ve bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda ölümcül etkiye sebep olabilir. Kızamık ile ilgili yapılan istatistiklerde 1 yılda görülen vakalarda 5 yaş altındaki çocukların ölüm riskinin hayli yüksek olduğu anlaşılmış. 2000 yılından sonra zorunlu olarak uygulanan aşı programı ile şimdilerde çocuklarda kızamığa yakalanma oranının azaldığı görülür. Yapılan aşılar sayesinde çocuklarda %90 oranında hastalığa karşı bağışıklık kazanılır.

Kızamık Nedenleri Nelerdir?

1. Bağışıklık sisteminin zayıf olması

Bu hastalık bağışıklığın zayıf olduğu insanlarda oluşur. Morbilli virüsü vücuda girdikten sonra zayıf olan sistemi ele geçirerek çoğalmaya başlar. Ağız ve burun mukozası ise virüsün yaşadığı konak alandır. Bu yüzden en çok buralardan çıkan damlacıklar ile hastalık yayılır. Virüs bölgesel yayılmaya başladıktan sonra kana geçtiğinde tüm vücuda yayılır. Normalde bağışıklığı güçlü olan kişilerin bölgesel olarak morbilli virüsü ile savaşması sonucu hastalık yenilirken, zayıf bağışıklık sistemi olan kişilerde virüs kana karışır. Bu durumda tüm vücut morbilli virüsü tarafından ele geçirilir.

Reklam
Reklam

2. Bulaşıcı virüs taşıması

Hastalığına neden olan virüs, oldukça bulaşıcı olması ile bilinir. Özellikle virüsün solunum yollarında yaşaması yayılmasına neden olur. Hasta olan birinin bulunduğu ortamda hapşırması veya tükürmesi ile 2 saat sonra bile virüsler ortamda kalabilir. Bu yüzden okul, hastane ve iş yerlerinde salgınlara neden olan bir çeşit hastalıktır. Hasta olan kişilerin yemeğinden yemek, çatal, kaşık, tabak gibi gereçlerini kullanmak da virüsün bulaşmasına neden olur.

Kızamık Nasıl Anlaşılır?

Bir kişinin hasta olup olmadığı bazı belirtiler ile anlaşılır. Bu virüs burun mukozasına tutunur ve burada üremeye başlar. Üreyen virüsler yutak ve akciğerlere kadar ulaşır. Virüsün vücuda girmesinden 1 hafta sonra hastalığın belirtileri görülmeye başlar. Vücutta kırmızı noktalar belirir. Hastalık 14. günündeyken bulaşıcılığı da artış gösterir. Bu süreçte kişinin okula veya işe gitmesi sakıncalıdır.

Bu süreçte kana karışan virüsler ile vücuttaki antikorlar savaşmaya başlar. Yüksek ateş, halsizlik ve iştahsızlık gözlenir. Hastalığın 16. ve 20. günleri arasında kişideki kızarıklıkların kurumaya ve pul pul dökülmeye başlaması hastalığın yenildiğini gösterir.

Reklam
Reklam

Kızamık Kaşıntı Yapar Mı?

Hastalığın etken virüsü kana geçişi ile vücutta kırmızı kızarıklıklar belirir. Bu kızarıklar genelde yüz ve karın bölgesinde fazladır. Ateşin arttığı ve virüsün etkisini gösterdiği dönemde kızarıklık bulunan yerlerde şiddetli kaşıntı hissedilir. Çünkü bu bölgeler kabarıp şişer. Hastalığın geçtiği dönemde de dökülen bu kırmızılıklar kaşıntıya sebep olur. Genel bir inanışa göre hastayken kırmızı noktaların kaşınması iz kalmasına neden olur. Fakat bu inanışı destekleyen herhangi bir bilimsel açıklama yoktur.

Kızamık Belirtileri Nelerdir?

1. Ciltte kırmızı lekeler

Morbilli virüsü yüz ve boyun bölgesinde birtakım kırmızı lekelere neden olur. Bu lekeler hastalığın seyrine göre artış gösterir. Virüsün kana karıştığı dönemde antikorlar ile savaş halinde iken vücuttaki bu lekeler kabarır ve şişer. Ayrıca vücudun alt kısımlarına doğru da yayılma gösterir. Hastalığın atlatılması ile bu lekeler kurur ve pul pul dökülmeye başlar. Hastalık tamamen atlatıldığında ise izler kendiliğinden kaybolur. Kırmızı leke belirtilerinin görüldüğü dönemlerde vücutta oldukça fazla kaşıntı görülür. Fakat durum böyle olmasına rağmen kaşınan bölgelerin kaşınmaması gerekir. Çünkü bu bölgelerin kaşınması hem kızarıklıkların hem de kaşıntıların artmasına sebep olur.

Reklam
Reklam

2. Ateşin yükselmesi

Vücutta virüs ile antikorlar savaşırken hasta olan kişide ateş yükselir. Bu ateş kontrol altına alınmadığı durumlar havaleye sebep olabilir. Ateşin yükselmesi ile kırmızı lekeler çıkmaya ve yayılmaya başlar. Ateş ile beraber halsizlik, titreme gibi durumlar da gözlenir. En çok dikkat edilmesi gereken belirtidir. Az önce de söylediğimiz gibi eğer havaleye sebep olursa vücut için tehlikeli bir süreç başlar.

3. Boğaz ağrısı ve öksürük

Yine hastalığın içerisinde ara ara boğaz ağrısı oluşur. Bazı kişilerde kuru ve inatçı bir öksürük ortaya çıkar. Aksırma ve hırıltılı nefes alma da hastalığın etkilerindendir. Öksürük ve bu tür durumlar virüsün ağızdan dış ortama yayılmasına ve hastalığın diğer kişilere bulaşmasına neden olur.

4. İştahsızlık

İştahsızlık hastalık başladığı dönemde gözlenir. Özellikle kırmızı lekelerin çıktığı dönemde yemeyi reddetme davranışını gelişir. Bazı kişilerde bu süreçte bademciklerin şişmesi gözlendiği için yemek yemede zorluk yaşanır. Buna bağlı olarak iştahsızlık ve kilo kayıpları da ortaya çıkar.

Reklam
Reklam

5. Halsizlik ve uyuma isteği

Virüs ile savaş dönemindeki günlerde vücut çok halsizleşir. Hasta aşırı yorgun ve bitkin gözükür. Özellikle ateşin yükselmesi hastanın sürekli uyuma isteği olur. Bu süreçte soğuk algınlığı da yaşanınca yataktan başını kaldıramaz hale gelinir. Bu yüzden kişilerin bu süreçte evden çıkmaması fakat bulundukları odanın hep havalandırılması önemli.

6. Gözlerin hassaslaşması

Hastalık sebebi ile gözlerde sürekli olarak sulanma görülür. Gözlerin hassaslaşması ve ışığa duyarlı olması normaldir. Vücudun kızardığı gibi gözlerin içi ve göz çevresi de kızarır. Bu hassasiyet ateşin yükselmesiyle daha da alevlenir.

7. İshal olmak

Hastalık sürecinde ishal de görülür. Hem kişinin iştahsız olması hem de hastalığın etkisi ile bağırsak sistemi bozulur. Özellikle bebek ve çocuklarda bu durum sıkça gözlenir. İshal olan hastanın beslenmesine ise ayrıca dikkat etmek gerekir. Aksi halde hastalık daha da kötüleşebilir.

Kızamık Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kişi, hastalığın meydana gelmesi ile etkilerini en aza indirgeyerek kurtulmak ister. Bu yüzdendir ki, kızamık nasıl geçer diye araştırmalar yapmaya başlanır. Maalesef günümüzde kızamık hastalığına karşı kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Çünkü bu hastalık kişilerin bağışıklık sistemi ve vitamin eksikliğine bağlı her yaşta ve koşulda gelişebilir.

Reklam
Reklam

Aslında bu kişilerin hastalığa yakalanmasını engelleyecek en etkili yöntem hastalığın geçirilmesidir. Hastalığı yenmek virüse karşı tam bağışıklık sağlar. Aşılar ve koruyucu yöntemler kullanarak hastalık önlenir. Bu yöntemler uygulandığında hastalık geçirilse bile çok hafif geçer. Hastalık tedavi edilmediğinde ise bazı ciddi hastalıklara neden olur. Hastalığın ileri durumlarında en çok görülen komplikasyonlar;

  • Orta kulak iltihabı
  • Zatürre
  • Havale
  • Beyin iltihabı (ensefalit)
  • Bronş ve akciğerlerin iltihaplanması
  • Larenjit (gırtlak iltihabı)

1. Kızamık aşısı

Kızamık aşısı, Morbilli virüsünün zayıflatılıp etkisiz hale getirilmesi ile oluşur. Tüm dünyada bu hastalığın etkisini azaltmak ve hastalıktan kaynaklı salgınları önlemek için aşı programları ile aşılar yapılır. Ülkemizde de 2000 'li yıllardan itibaren aşı programı kapsamında aşılar kullanılır. Aşı cilt altına enjeksiyon edilir. Çocuklar, bebekler, yetişkinler, yaşlılar ve hastalığı geçirmemiş kişilere bu aşı yapılabilir.

Hastalığı geçirmiş kişilerin aşıyı yaptırmasına gerek yoktur. Bu aşılar iki doz halinde uygulanır. Bebeklerde 12 ile 15. aylar arasında aşının yapılması gerekir. Bu aşının ilk dozudur. İkinci aşı ise çocuk 4-6 yaş arasında iken yapılması gerekir. Aşı ilk yapıldığında kişilerde hafif bir ateş veya halsizlik meydana gelebilir. Aşıda hali hazırda zayıflatılmış mikrop vardır. Eğer kişi hasta iken bu aşı yapılır ise kızamık oluşabilir. Bu yüzden hastayken aşının yapılmamasına özen gösterin. İkişer doz uygulanan bu aşılar çocukları hastalığa karşı %99 oranında korur.

Yetişkinler için de aynı aşı uygulanır. Yurt dışına çıkıldığında özellikle az gelişmiş veya gelişmemiş ülkelere yapılan seyahatler öncesinde aşının yapılması gerekir. Hatta bazı ülkelerin hava limanlarında bu aşılar zorunlu olarak yapılır. Amaç ülkedeyken bu hastalıktan etkilenme ihtimalini ortadan kaldırmak.

Aynı aşı hamilelikten önce de yapılır. Hamilelikte kızamık hastalığına yakalanmak oldukça risklidir. Bu yüzden aşısının yapılması önem taşır. Fakat hamileyken aşının kesinlikle yapılmaması gerekir. Aksi halde düşüğe neden olabilir. Kızamık aşısının zararlı olduğuna dair söylentiler birçok kişinin aşıya karşı çıkmasına neden olur. Fakat bu sav kesinlikle yanlıştır. Aşı ile çok büyük oranda bağışıklık sağlanır. Aşının yan etkisi neredeyse hiç yoktur.

Kızamıktan Korunma Yöntemleri Nelerdir?

Hastalıktan korunmak için birtakım yöntemler vardır. Bu yöntemleri uygulayarak hem hastalığa yakalanmaktan korunabilirsiniz. Hem de hastalığı hafif geçirebilirsiniz.

  • Hastalanan kişilerin bağışıklık sistemleri ne kadar güçlü ise hastalıktan o kadar kolay kurtulur. Fakat hamileler ve küçük bebeklerin bağışıklığı pek güçlü olmadığı için hasta olduklarında serum desteği verilir. Bağışıklık serumu denilen bu protein enjeksiyonu, hastalık bulaştıktan 6 gün sonra verilir.
  • Hastalık sürecinde yüksek ateş ciddi bir tehlikedir. Özellikle bebeklerde ateş çok yükselir. Ateşin yükselmesinden kaynaklı nöbetler oluşur ve havale geçirme ihtimali artar. Bu durumun önüne geçmek için kişilerin ateş düşürücü ilaçları kullanması ile hastalık hafif geçebilir.
  • Soluk alıp vermede sorun yaşayan çocuklar için damar büzücü damla verilmesi daha rahat nefes alınmasını sağlar.
  • A vitamini eksikliğinde kızamık virüsüne karşı savaş kolayca kaybedilir. A vitamini vücutta savaşçı askerlerimiz olan antikorların yapımında görev alır. Bu vitamin eksik olunca virüsler ile savaşacak yeterli antikor bulunmaz. Bu yüzden hastalık sürecinde A vitamini destekli beslenmeye çalışmalı ya da dışarıdan A vitamini almalısınız.
  • Konjunktivit durumu gözlendiğinde gözlere ılık borik asit damlatarak temizlemek gerekir.
  • Şiddetli ishal durumunda ishal kesici beslenme uygulanmalı.
  • Solunum yollarında olaşacak komplikasyonları önlemek için antibiyotik tedavisi yapılır.
  • Hastalığın aşırı bulaşıcı olması dolayısı ile özellikle ilk bir hafta kişinin izole edilmesi gerekir. Daha önce hastalığı geçirmemiş kimsenin hasta olan kişinin bulunduğu ortama girmemelidir. Ayrıca bu kişilerin tabak çatal kaşık gibi gereçlerinin de kullanılmaması önemli.
  • Hasta kişinin kaldığı odanın sürekli havalandırılmalıdır. Ayrıca kişinin loş ışıkta kalması göz hassasiyetini de giderir.
  • Çocukların hastalığı geçirdiği dönemde gamma globulin verilerek bağışıklık sistemi güçlendirilebilir.
Anahtar Kelimeler: