“Kızdırmak için söylüyorum” dedi: Fatih Altaylı’dan çok konuşulacak ekonomi yorumu: 'Bağlanmış bir inek gibi yaşamak…’

Gazeteci Fatih Altaylı’nın ekonomi yorumu ses getirdi. Altaylı, insanca yaşamak ile hayatta kalmak konusunda dikkat çeken açıklamada bulundu. “Kusura bakmasın kızacaklar ama ben kızdırmak için söylüyorum onları” diyen Altaylı 'ekonomi iyi' şeklindeki yorumlar için, “Bağlanmış bir inek gibi yaşamak, insanca yaşamak değildir” ifadelerini kullandı.

Ekonomide en öncelikli gündem Mayıs ayında yüzde 70 seviyesini aşması beklenen enflasyonu yüzde 5 seviyesine çekmek. Bir çok adım atmasına rağmen halâ yüksek kalan enflasyonun ateşi sönmezken, Gazeteci Fatih Altaylı’nın Youtube kanalında yaptığı bir yorum sosyal medyanın gündemine oturdu. Altaylı insanca yaşamak ile hayatta kalmak arasında yaşanan farklılığı şu dikkat çeken sözlerle dile getirdi.

“MEDENİ İNSAN BUNDAN İBARET DEĞİLDİR”

İşte Altaylı’nın o yorumu:

“Ekonominin niye kötü olduğunu herkes biliyor artık. Birkaç emekli amca dışında herkes biliyor. Şimdi mesele şu: Emeklilere kızıyoruz ya, bu memlekette insanca yaşamanın ne manaya geldiğini bilmeyen bir grup var. Bunlar insanca yaşamakla hayatta kalmayı birbirinden ayırt edemiyorlar.

Reklam
Reklam

Onlar çıkıyorlar televizyonda falan insan asabını bozan bu şeyler var ya işte, ‘ekonomi çok iyi, 10.000 lira ile şahane geçiniyorum…’ Hayat boyu dışarıda yemek yemezsiniz. Dışarıda yemek yemeği anlamsız, hatta manasız ve hatta ayıp bir şey olarak görürsünüz. Evinizde pek de iyi olmayan yemeklerden yemeye alışmışsanız ve bunu çok normal karşılıyorsanuz. Senede bir pantolon, bir gömlek alıyorsanız ve her gün bunları giyip çıkabiliyorsanız, bunu da insanca yaşamak olarak algılıyorsunuz… Köyden, kentten, bir yerden 3 kuruşluk arsayı satarak yahut da bir yerde bir gecekondu yapıp, sonra onu imar affıyla da legal hale getirip oraya bir de apartman falan kondurmuşsanız, bu gayri insani koşullarda yaşamayı marifet olarak addedip halinizden çok memnun olduğunuzu bas bas bağırabilirsiniz. Ama gelişmiş insan, uygar insan, medeni İnsan bundan ibaret değildir.

"ÖNÜMÜZE YEMİMİZİ KOYUYORLAR, ALTIMIZDAN PİSLİĞİMİZİ TEMİZLİYORLAR"

Biz bir hükümeti bir ekonomik durumu değiştirirken medeni insanların yaşama şartlarının sağlanması açısından eleştiriyoruz. Hayatta kalma şartlarının sağlanması açısından bakarsan her iktidar bunu becerir. Zaten o zaman geçmediğin köprüye de gerek yok. Çünkü o amca tatile de gitmiyor, o amca seyahat de etmiyor. Onun köprüyle bir işi yok. Mesele şu; bu tipler durumdan memnunlar. İçlerindeki az birazcık memnuniyetsizliği de ya işte falan diyerek böyle bir boğuntu içerisinde sanki uzaydan gelen birilerinin yarattığı bir kaotik ekonomik ortammış gibi satarsan… Ama şunu söyleyeyim artık çoğunluk böyle olmadığını biliyor. Evet bir azınlık ‘Tamam şahane! Ne olacak işte, önümüze yemimi koyuyorlar, altımızdan pisliğimi temizliyorlar’ diyenlerden çok farkı olmuyor. Kusura bakmasın kızacaklar ama ben kızdırmak için söylüyorum onları.

Reklam
Reklam

“ZENGİN DEĞİLSE BİLE İNSANCA YAŞATAN BUNLAR”

Yani bağlanmış bir inek gibi yaşamak, insanca yaşamak değildir. Söylemeye çalıştığım bu: İnsanca yaşama talebi o söylemle uyuşmaz. Bizim talebimiz insanca yaşamak, vatandaşlarımızın insanca yaşaması. Kasıt şu: Doğru düzgün beslenecek, ayda bir ya da haftada bir gün sanatsal etkinliğe tek başına ya da ailece gidecek. Çocuklarına arkadaşları ile sosyalleşebileceği, bir gün bir yerde oturup bir kahve içebileceği, yiyebileceği ortam sağlayacaksın. Üniversiteye giden çocuğunun cebine insani bir harçlık koyabileceksin. Satın alınabilir bir otomobil sahibi olacaksın, bir hurdanın değil. Yahut hiç otomobilsiz olmayacaksın. En azından bunları alma umudun veya imkanının olduğunu bileceksin. Bunlardır mutlu eden, zengin yapan, zengin değilse bile insanca yaşatan. Şimdi bu talepler karşılanmadığı zaman bizim mutlu olmamız mümkün değil.”

Anahtar Kelimeler: