Kızıl Ordu'nun Gökleri Sarsan Silahı; Gece Cadıları

İkinci Dünya Savaşı'nın kaderinde etken olan, Nazilerin baş belası olan Kızıl Ordu'nun göz bebekleri ; Gece Cadıları'na yakından bakalım

Operasyon Barbarossa'yla başlayan istek

Hitler'in Nazi Almanya'sı İkinci Dünya Savaşı'nı resmen başlatmış ancak Sovyetler ile saldırmazlık antlaşması imzalamıştı. Avrupa'yı yavaş yavaş işgal etmeye başlayan Hitler kafayı anlaşma yaptığı Sovyetler ile bozup onlara saldırma kararı aldı.

Haziran 1941'de mevsimin de elverişli olmasıyla Hitler Almanya'sı Barbarossa Harekatıyla tarihin en kanlı operasyonlarından birini Rus topraklarında gerçekleştirdi. Miğfer devletlerini arkasına alan Almanya'nın amacı Sovyetler'in içlerine girerek onları birbir yok etmekti. Rus topraklarında büyük savaş suçları işleyen Naziler su gibi kan akıtıyor eli silah tutan tüm erkekler ülkelerini savunmak adına ön cephelerde savaşıp ülkelerini savunmaya çalışıyorlardı.

Reklam
Reklam

İşgalin ardından ülkelerini savunmak isteyen sadece erkekler değildi elbette. Savaşmak isteyen birçok kadın gönüllüydü ancak sadece cephenin gerisinde tıppi destek veya yeme içme ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlardı. Ancak Rus kadınları bunlardan daha fazlasını istiyordu. Buna kanıt olarak Kızıl Ordu'nun ilk kadın pilotu Marina Raskova'ya gelen mektuplar gösterilebilir.

En sonunda Marina Raskova bunu değerlendirme kararı aldı ve orduda kadınlardan oluşan birlikler kurmak için lobi faaliyetleri yürüttü ve Ekim 1941'de Stalin'i kadın birlikleri oluşturmaya ikna etti. Kızıl Ordu'nun ilk pilotu, ilk kadın birliği oluşturulmasına ön aya olup nazilere korku salacağını kim düşünebilirdi? Tamamı kadınlardan oluşan ilk birlik; 588. Alay

Stalin kadınlardan oluşan birliklere onay verdi ancak tecrübesizlik ve gözle görülen fiziksel özelliklerden dolayı yine de birlikler sadece kadınlardan oluşamıyordu. Bu yıllarda sadece kadınlardan oluşan tek birlik sıyrılabildi o da; 558. Alay'dı

Sovyet Hava Kuvvetlerine bağlı olan 558. Alay'a 17-26 yaş arası kadınlar katılıyordu. Kabul edilen genç kadınlar pilotluk eğitimi için Kazakistan sınırındaki Engels bölgesine gönderilip eğitimler alıyordu. İlk birliği Albay Raskova karşıladı. Tam bir erkek asker gibi yetişen Raskov, pilot adaylarını da bu disiplinle yetiştirdi. Onlara birkaç beden büyük erkek üniformaları ve botlar verdi. Saçlarını kısa kestirip zor bir eğitim sürecinden geçirdi.

Reklam
Reklam

Kızıl Ordu'nun ilk kadın pilotu Marina Raskova

Büyük engel Polikarpov Po-2

558. Alay cesur kadınlardan olusuyordu ancak karşılarında büyük engeller vardı. Bunlardan biride kullandıkları teknolojinin bulundukları dönemin geride olmasıydı. Ordu 558. Alay'a Polikarpov Po-2 isimli uçağı tahsis etmişti. Uçağın gövdesinin iskeletleri tahtadan yapılmış ve kanvasla kaplanmış olmasının yanı sıra motorları da oldukça düşüktü. Bu uçakla uçan kişilerin savaş alanında sağ kalması neredeyse imkansızdı.

Ancak uçağın yavaş oluşu sadece manevra avantajı kazandıran Almanlar'ın ölüm makinesi uçaklarına zor hedef oluyordu. Cadılar bu özelliği her seferinde sonuna kadar kullanarak avantaja döndürmeyi başardı. Bunun yanı sıra uçakla teste çıkan kadın pilotlar soğuk hava koşullarının kurbanı oluyor ve çoğu zaman soğuk ısırığına yakalanıyorlardı.

Cadılar sahneye çıkıyor

Tüm bu zorlukların üzerine sert eğitimin ardından savaşa hazır olan 558. Alay'ın kadınları 8 Haziran 1942 gecesi ilk görevlerine çıktı. Uçaklar hafif olduğundan ve çok fazla ağırlık taşıyamadığından dolayı sık sık üsse geliyordu. En fazla 5-6 bomba taşıyabilen uçaklara paraşüt sığmadığı ve yüksek irtifalara çıkamadıkları için pilotların gece uçması gerekiyordu.

Reklam
Reklam
  1. Alay ilk görevini başarıyla gerçekleştirmiş, her türlü engele bir çözüm sunarak bu işin altından başarıyla çıktıklarını ispatlamış oldu.

Peki, Gece Cadıları ismi nereden geliyor?

Elbette kötü uçaklarla uçmanın açığını karanlık kapatmıyordu. Uçakların sesi yüzünden Nazi uçaksavarları 588. Alay'ı tespit edebiliyordu. Buna da bir çözüm bulan pilotlar hedefe yaklaşırken motorlarını kapatıyordu. Bu sayede uçaksavarların 588. Alay'ı yakalaması daha güç oluyordu.

Uçakların motorları kapanınca havadan ister istemez bir vızıltı sesi geliyordu. Naziler zamanla bu sese alıştı ve pilotların kadın olduğunu öğrenince onlara 'cadı' ismini verdi. Sadece karanlıkta uçan 588. Alay'a "Nachthexen" yani "Gece Cadıları" denmeye başlanıldı.

Çok geçmeden Naziler kendi aralarında yaratmış oldukları efsaneden hikayeler uydurup korkmaya başladı. Bir hikayeye göre Gece Cadıları karanlıkta daha iyi görebilsin diye hükümet onlara gece görüşü hapı veriyordu (böyle inanmışlar)

Reklam
Reklam

Alman birliklerinden karşı koyma çabası; Cadı Avı

Naziler, Gece Cadılarından hem korkuyor hem de nefret ediyordu. İkinci Dünya Savaşı'nın kaderini değiştiren kilit unsurlar arasına giren cadıları avlayan pilot ya da uçaksavara ordunun en büyük ödülü Demir Haç veriliyordu.

Nazilik'e gönül bağlamış beyni yıkanmış askerlerin bu haç için daha istekli olacağı düşünülüyordu.

Kabaca İstatistikler

1942-1944 tarihleri arasında Naziler'e korku salan Gece Cadıları 30.000 bombardıman görevine katılmış ve düşman hatlarına 23.000 bomba bırakmıştı.

53 Pilottan ve hepsinin kadın olduğu 588. Alay'dan hayatını kaybeden kişi sayısı, savaş sonunda sadece 30'du.