Kızılay 21. yüzyıla hazır

ANKARA (İHA) - Kızılay Derneği Genel Başkanlığı, Bölge Afet Müdahale ve Lojistik Merkezleri projesi ile "Merkezi" anlayışla afet müdahale tarzından vazgeçti.

Kızılay sözkonusu proje ile bünyesindeki 250 bin kişilik acil barınma ve acil beslenme kapasiteli afet stoklarını 8 bölgeye yaydı. Kızılay Derneği Genel Başkanlığı'ndan 17 Ağustos depreminin yıldönümü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, çadır, battaniye, uyku tulumu, yatak ve acil beslenme stoklarının yenilendiği, kuruluşun Türkiye'nin herhangi bir yerinde meydana gelecek herhangi bir afete iki saatte müdahale edebilecek organizasyona kavuşturulduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:

Reklam
Reklam

"Ankara Etimesgut, İstanbul Büyükkarıstıran, Erzurum ve Elazığ Bölge Depoları reorganizasyon sürecinden geçirilmiş, yardım malzemeleri yenilenerek çağdaş yöntemle stoklanmıştır. Marmara Depremi'nin ardından Türkiye'nin afetler konusunda gerekli dersi aldığım söylemek maalesef zordur. Türkiye Kızılay Derneği, vatandaşların afette uğrayacağı zararı en aza İndirmek için bir dizi eğitim çalışması başlatmış, afete karşı eğitimin ilköğretim çağma indirilmesi gerektiğinden hareketle Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak harekete geçmiştir. 'Kızılay ile güvenli yaşamı öğreniyorum' adıyla başlatılan çalışma neticesi, afet zararlarını en aza indirme yöntemleri ilköğretim müfredatına girme aşamasına gelmiştir. Kızılay, şubeleri aracılığıyla yürüttüğü çalışmalarla da afet zararlarını azaltma konusunda vatandaşları bilinçlendirmiştir. Türkiye Kızılay Derneği, depremden etkilenen vatandaşların içinde bulundukları travmatik durumu atlatabilmesi ve hayata yeniden dönmesi için geliştirdiği 'Psiko-Sosyal Merkezler' projesi ile onbinlerce vatandaşa psikolojik destek vermiş, gerek bireysel gerekse toplumsal yaşamın normalleşmesi yönünde büyük katkılar sunmuştur. Kızılay tarafından yürütülen bu proje dünya Kızılhaç ve Kızılay Demekleri tarafından bire bir örnek alınmıştır. Türkiye'nin olası bir afetten etkilenme boyutunu azaltma için sadece Kızılay'ın ortaya koyduğu çalışmalar yeterli olmayacaktır. Ancak Devletin bütün birimleri ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği ile vatandaşlarımızın afet konusundaki duyarlılığı daha üst seviyeye çıkartılabilecektir. Bu bilinçten hareketle, Marmara Depremi'nin ardından toplumda artan duyarlılığın azalmasına izin verilmemelidir. Eksik yasal mevzuat bir an önce tamamlanmalı, Türkiye'nin imar politikası yeniden ele alınmalıdır. Türkiye Kızılay Derneği olarak, 17 Ağustos'ta yitirdiğimiz deprem şehitleri ve Kızılay şehitlerine yeniden Allah'tan rahmet dilerken, geride kalanların acısının bütün Kızılaycıların yüreğinde yaşadığını belirtmek istiyoruz. 17 Ağustos 1999 tarihi, Türkiye Kızılay Demeği olarak bize sorumluluklarımızı hatırlatan bir tarih olarak hep yaşayacaktır".

Reklam
Reklam