İSTANBUL (AA) - Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, "Üyeleri arasında tamamlayıcılık ve ortaklık ilkelerine dayanan bu ağın, hareketin küresel düzeydeki çalışmalarını bölgesel olarak destekleyeceğine inanıyoruz. Hareketin bileşenleri arasındaki iş birliğini destekleyen federasyon anayasası ve hareket tüzüğünü kılavuz alan ve çerçevelendirilen bu ağ, İİT bölgesinde ulusal dernekler arasındaki ilk bölgesel girişim olacak." dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bölgesindeki Kızılay ve Kızılhaç Ulusal Dernekleri İşbirliği Ağı Kuruluş Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile Swiss Otel gerçekleşti.
Kınık, toplantıda yaptığı konuşmada, insanlığın bugün, daha önce eşi görülmemiş büyüklük, ölçek ve karmaşıklığa sahip insan kaynaklı afetlerle sınandığını ve bunların pek çoğunun ise İİT ülkelerinde meydana geldiğini söyledi.
Suriye'de 6,2 milyon insanın ülke içinde yerinden edildiğini, bunların 1,2 milyonunun erişimi zor bölgelerde yardıma muhtaç durumda yaşadıklarını dile getiren Kınık, "Bu müzmin kriz yüzünden bölgede 5,7 milyon kişi daha mülteci olarak kayıtlara geçti. Bu tür yıkıcı afetlerin ülkelerin sınırlarını aşan ve yayılan bir etkisi var. Bunu göz önüne aldığımızda, insani eylemlerimizi yerine getirirken birlikte hareket etme ve tamamlayıcılık sağlama konusunda ne kadar etkili olabiliyoruz? Kendimize sormalıyız." diye konuştu.
Yemen'de 11,3 milyon bireyin, insani yardım olmaksızın hayatını sürdüremez durumda olduğunu belirten Kınık, "Biz, devletlerimiz ve İİT mekanizmalarını etkili bir insani diplomasi yoluyla bu bireylerin korunması için yeterince harekete geçirebiliyor muyuz? Dünya Risk Endeksi'ne göre, 43 İİT üyesi ülke, felaketlere karşı en yüksek, yüksek ve orta derece kırılganlık seviyelerinde sınıflandırılıyor." dedi.
- "Rol ve pozisyonlarımızı sürdürmek zorundayız"
Suriye ve Yemen'deki göstergelerin bile, tek başına İslam coğrafyasındaki insanların aynı risklere maruz kaldığına işaret ettiğini anlatan Kınık, şöyle konuştu:
"Bu benzerlik elbette ortak coğrafi, demografik, ekonomik, sosyal ve kültürel dinamiklerimize dayanıyor. Bu durum, neredeyse aynı nitelikteki risklerimizin tanımlanması, sınıflandırılması ve azaltılması için bir platform kurulması ve bu platform aracılığıyla uzmanlık, deneyim ve iyi uygulamaların daha yoğun olarak paylaşılması gereğini açıkça ortaya koyuyor. Kaldı ki, karşımızdaki insani koşullar 50 yıl öncesindeki gibi değil. Her geçen gün giderek daha karmaşık ve rekabetçi hale geliyor. İİT bölgesinde, insani ve kalkınma politikalarının belirlenmesinde etkin; zinde, konuya odaklı ve güçlü insani aktörler olarak yaşamımızı sürdürmek, bu rol ve pozisyonumuzu sürdürmek için birlikte hareket etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Kerem Kınık, şunları kaydetti:
"Üyeleri arasında tamamlayıcılık ve ortaklık ilkelerine dayanan bu ağın, hareketin küresel düzeydeki çalışmalarını bölgesel olarak destekleyeceğine inanıyoruz. Hareketin bileşenleri arasındaki iş birliğini destekleyen federasyon anayasası ve hareket tüzüğünü kılavuz alan ve çerçevelendirilen bu ağ, İİT bölgesinde ulusal dernekler arasındaki ilk bölgesel girişim olacak. Bu ağ ile oluşturulan sinerjiyle bölgesel düzeydeki paydaşlarla daha sistematik ve yakın diyalog geliştirmemize, insani kaygılarımızı bölgesel platformlarda daha güçlü bir şekilde ifade etmemize ve insani girişimler ve eylemlerimizden daha etkili sonuçlar elde etmemize yardımcı olacak."
- "Kapasiteyi artırmak için gerekeni yapmak istiyoruz"
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkan Yardımcısı Gilles Carbonnier de, İİT bölgesindeki Kızılay-Kızılhaç derneklerinin bir araya gelerek bir ağ kurduğunu ifade ederek "Bizim federasyonumuz gerçekten böyle bir gelişme nedeniyle çok umutlu. Bu girişimdeki insani boyut, çok iyi bir şekilde bilinmektedir." dedi.
İİT bölgesinde insani yardıma ihtiyacı olanların yüzde 70'inin yaşadığını dile getiren Carbonnier, konuşmasına şöyle devam etti:
"Operasyonlarımızın çoğu, İİT bölgesindeki ülkelerde yoğunlaşmış durumda. Burada yaşanan çatışma, kriz ve savaşların çok derin sonuçları var. Karmaşık ve çok boyutlu sorunların altından bir tek kuruluş kalkamaz. 98 milyon insanın ihtiyaçlarına bir tek kuruluş cevap veremez. Onun için iş birliği, karşılıklı bağlayıcılık ve karşılıklı tamamlayıcılık sorunların üstesinden gelmek için son derece önemlidir. Bu amaçla, kuruluşumuz yanıt ve müdahale alanında çalışan derneklerin kapasitesini artırmak için gerekeni yapmak istiyor. Gerçekten çok büyük bir potansiyel var. Hepimiz bunun ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Yardım götürülürken de tarafsızlık, bağımsızlık, birlik, evrensenliktir. Aynı zamanda en zorlu yerlerde hareket ederken bunlara uyulması çok önemlidir."
- "Dramatik sahneler gördük"
İİT Hukuk Dairesi Direktörü Hasan Ali Hasan ise Türkiye Cumhuriyeti'nin pek çok kuruluşunun, özellikle de Kızılay'ın uluslararası bağlamda çok ciddi yardımlar yaptığını belirtti.
İİT bölgesindeki insanların, meydana gelen çatışma, kriz ve savaşlardan çok etkilendiğini aktaran Hasan, "Geçen son 10 yılda gerçekten çok dramatik sahneler gördük. İslam ülkelerin birçoğunda insani krizler ve doğal afetler meydana geldi. İİT, bu bölgelerde yardıma ihtiyaç duyan insanlar için koştu. Maalesef bu olumsuz durumlar sürekli devam ediyor." dedi.
Bunun hem bölgeyi hem de dünyayı olumsuz etkilediğini ifade eden Hasan, "Eğer bunları el birliğiyle düzeltemezsek büyük felaketlerle karşı karşıya kalacağız. Aynı zamanda barışın ve kalkınmanın da bunlardan etkilendiğini unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla üye ülkeler arasında iş birliğinin artırılması gerekmektedir. Tabii ki, bu toplantı bunun bir parçasıdır. Burada bütün güçlerimizi birleştirmek zorundayız. Özellikle de kamu kurum ve kuruluşları ve STK'larla yeni iş birlikleri geliştirmeliyiz." diye konuştu.
- "Güven, saygı ve ortaklık, bu insanlık eyleminin önünü açmalı"
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Elhadj As Sy ise yardım eden kuruluşların temel ilkelerinin zaman zaman ciddi anlamda sınandığını ifade ederek, "Bu testi, bu sınavı geçtik. Bizim çevik, atak olmamız lazım." dedi.
İnsani yardıma muhtaç insanların varlıklarını anlatan yüksek rakamların bulunduğuna değinen As Sy, şunları kaydetti:
"Bu rakamlar ne olursa olsun, gerçek hikayeyi tam olarak bize veremez. Ölen bebeklerin durumunu bize yansıtamaz. Annelerin, babaların isimlerini bilmeyen çocukların hikayesini bize anlatamaz. O rakamlar asla 400 bin çocuğun gerçeğini anlatamaz. İslam ülkelerinde pek çok çocuk, hiçbir çocuğun şahit olmaması gerekenlere, çok acı gerçeklere tanıklık etti, ediyorlar. Ne yazık ki bu görüntülerle çok sık karşılaşıyoruz. Çok farklı yerde bu acıların olduğunu biliyoruz. Görevimiz çok büyük. Bunu hiçbir dernek tek başına yerine getiremez. Onun için bir aradayız ve yeni bir olaya tanıklık ediyoruz. Arkadaşlarımız farklı oturumlara katılacaklar ve deneyimlerini paylaşacaklar. Güven, saygı ve ortaklık, bu insanlık eyleminin önünü açmalı. Ona yol göstermeli."
- "Kızılay-Kızılhaç iş birliğini olumlu buluyoruz"
Uluslararası Hilal İslam Komitesi (ICIC) Başkanı Ali Buhedma da komite olarak, sivil toplum kuruluşlarının güçlerini birleştirme anına tanıklık etmekten büyük mutluluk duyduğunu vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve kuruluşlarının ve Türk halkının dünyada gerçekleştirdikleri yardım faaliyetleri nedeniyle teşekkürü hak ettiklerini anlatan Buhedma, şunları söyledi:
"Türk Kızılayı, yapmış olduğu faaliyetler nedeniyle bütün dünyada öncü bir rol üstleniyor. Biz de 1982 yılından beri Kızılay ile yakın ilişkide bulunduk. Yemen, Pakistan, Haiti, Bangladeş'te beraber olduk. Yeni dönemde hem Kızılhaç hem de Kızılay arasında bir iş birliğinin tesis edilmesini olumlu buluyoruz. Komite olarak insani bağlamda, üzerimize düşen görev ve misyonu üstleniyoruz. Bu iş birliğinin gereği olarak bütün insanlara hizmet edeceğine ilişkin inancımız tamdır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çekilen hatıra fotoğrafının ardından toplantı farklı oturumlarla devam etti.