Son dönemin en çok izlenen yapımlarından olan Kızılcık Şerbeti'nin Nursema'sı Ceren Yalazoğlu Karakoç'un, ünlü yapımcı Armağan Çağlayan'la yaptığı röportajı yayınlandı. 9 yıl süren dizisi, uçaktan korktuğu için yaşadıklarını anlatan ünlü oyuncu, izleyicileri oldukça güldürdü.
Klostrofobisi olduğunu söyleyen ünlü isim, günlük hayatta çok zorluk çektiğini, hatta uçağa bile binemediğini açıkladı.
Karakoç, abisinin 20 yıldır Avustralya'da yaşadığını fakat uçak korkusu yüzünden yanına gidemediğini itiraf etti. 8 yıl abisiyle görüşemeyen başarılı oyuncu, özlem dolu bir yaşamını izleyicileele paylaştı.
Kızılcık Şerbeti'nde canlandırdığı Nursema karakteri için ise 'Nursema çevremde hiç olmayan bir karakter. Ben Nursema'yı evde baskılanmış, erkek egemen bir evde büyüyen bir kız olarak yaklaşmaya çalıştım.
Başı kapalı, muhafazakar bir ailenin kodlarını hiç bilmiyorum. Okumuş ama baskılanmış bir kadını feyz almak daha kolaydı benim için. Oradan yola çıktım.' açıklamalarında bulundu.
Kızılcık Şerbeti ve Nursema'nın kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Karakoç, bu karakteri canlandırmaktan çok mutlu olduğunu söyledi.
Oyunculuk kariyerinde şimdiye kadar inişli çıkışlı günler geçirdiğini söyleyen Karakoç, zaman zaman umutsuzluğa kapılmış olsa da vazgeçmeyeceğini bildiğini ve emeğin kazanacağına inandığını söyledi.
Günlük diziden geldiği için İstanbul'da iş bulma sürecinin sancılı geçtiğini ve bir çok yere audition verdiğini fakat dönüş alamadığını söyleyen başarılı oyuncu, Nursema karakteri sayesinde artık kendini tanıtmaya uğraşmadan mesleğini yapabilecek olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
Başarılı oyuncu, Armağan Çağlayan'ın 'hayalinizdeki rol nedir?' sorusuna, 'psikolojik sorunları olan bir kadını oynamayı isterdim' diyerek cevap verdi.
Nursema'nın kariyerinde dönüm noktası olduğunu devamlı olarak vurgulayan Karakoç, böyle bir karakterin hayalini kurmadığını fakat artık Nursema'dan farklı, zıt bir karakter oynamak istediğini söyledi.
Karakoç, dizinin bölümlerini izlerken ağladığını itiraf etti. Bir şey izlerken kendini çok kaptırdığını ve bu nedenle de arkadaşlarının kendisiyle dalga geçtiğini söyledi.