ESKİŞEHİR (İHA) - Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, 2 yıl önce Ahmet Kaymaz ile 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz'ı terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memurunun yargılanmalarına, Eskişehir'de devam edildi.
Duruşmaya katılan Kaymazlar'ın avukatları ve siyasi parti yetkilileri, Hrant Dink cinayeti ve derin devlet benzetmeleri yaparak, polis memurlarının tutuksuz yargılanmalarını eleştirdi.
21 Kasım 2004 tarihinde Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz'ın güvenlik güçleri tarafından terörist sanılarak öldürüldüğü iddiasıyla Mardin Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve güvenlik sebebiyle Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledilen davada tutuksuz yargılanan polis memurları M.K, Y.A, S.A.D. ve S.A. bir kez daha hakim karşısına çıktı. Duruşmada, Ahmet Kaymaz'ın kardeşi Reşat Kaymaz ile Kaymaz ailesinin 8 avukatı ve sanık polis memurlarının 6 avukatı da hazır bulundu.
Kaymaz ailesinin avukatlarından Erdal Kuzu, duruşmada yaptığı konuşmada, "Yargılamanın tüm aşamalarında iddia ettiğimiz gibi, maktullerin hayat hakları ihlal edilmiştir. Adli Tıp raporları, bu iddialarımızı doğrulamaktadır" dedi.
Avukat Hamit Geylani ise davada yargılanan polis memurlarının İstanbul'a tayin edilmelerinin adam öldürenleri cesaretlendirdiğini ve son yaşanan olaylarının buna örnek olduğunu ileri sürdü.
"BAŞBAĞLAR KATLİAMINDA AVRUPA KILINI KIPIRDATMADI" Sanık avukatlarından Veysel Güler ise ölen Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz'ın basit sivil insanlar olmadıklarını, terör örgütüyle bağlantılarının elde edilen delillerde açık olduğunu söyleyerek, "Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı çok sinsi ve ciddi bir saldırı var. PKK, Başbağlar katliamında 6 aylık bebeğe 12 kurşun sıkarken, Avrupa kılını kıpırdatmadı. Bu davada ise PKK taraf olduğundan Avrupa'dan parlamenterler duruşmaya katılıyor. Bu olayda ele geçirilen silah da, Yenişehir Polis Karakolu baskınında kullanılan silahtır. Öküzün altında buzağı aramayı bırakın, bu olayda öküzün altına buzağı itilmek isteniyor. Burada yargılanan sanıkların tek suçu, polis olmaları ve vazifelerini yapmalarıdır" diye konuştu.
Avukat Füsun Tünçok da, sanıkların Birleşmiş Milletler (BM) Silah ve Zor Kullanma Prensipleri 9. ve 10. maddelerine göre silahlarını kullanıp, görevlerini yaptıklarını ifade etti. Sanıkların tutuklanmalarına gerek olmadığını savunan avukat Necati Okuroğlu da, "Polis bir gün herkese lazım olur" dedi.
Sanık polis memurlarının tutuklanması talebini reddeden mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan istenen ve olay yerinde elde edilen kovanlarla ilgili raporun beklenmesi için duruşmayı 14 Mart'a erteledi.
Duruşma çıkışı adliye önünde açıklama yapan Kaymazlar'ın avukatlarından Erdal Kuzu, bugünkü duruşmada Adli Tıp Kurumu'ndan gelen yazıda, maktullerin eline silah verildikten sonra atış artıklarının bulaşabilmesinin mümkün olacağının bildirildiğini söyledi.
Avukat Nurettin Yılmaz ise bu davanın sanıklarını, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i öldürenlere benzetti.
Duruşmayı izleyen Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk da, polis memurlarının tutuksuz yargılanmasının kamuoyu vicdanının kanamasına sebep olduğunu iddia ederek, "Çok basit olaylarda insanlar tutuklanırken, bu davanın sanıklarının görevlerinin başında olması ve tutuklanmaması hukuk adına kaygı vericidir. Yaraların deşinmesini istemiyoruz, yaralar sarılmalı. Türkiye'de binlerce faili meçhul cinayet, aydınlanmayı bekliyor. Bu olaylar aydınlanmadığı sürece demokrasiden söz edemeyeceğiz. Hrant Dink'i katleden zihniyet, aynı zihniyet. Polisler tutuklanmış olsalardı, Hrant Dink'i öldürenler bu kadar cesaretli davranamayacaklardı" diye konuştu.