KAHİRE (İHA) - Mısır'da, Amerikalı bir kadının İran'dan kaçış öyküsünü anlatan "Kızım olmadan asla" filminde yaşananlara benzer bir olay yaşandı.
Hülya Mulid, 1 yıl önce İstanbul'da tanıştığı Mısır'lı Muhammed Abdul, Hülya Mulid ile Kahire'ye yerleşme kararı aldı. Kahire'ye yerleşmesinden 2 ay sonra farklı bir kültür ortamıyla karşılaşan Mulid'in Türkiye'ye dönmek istemesi üzerine eşinin baskı ve şiddetleri başladı. Evliliğinin son 6 ayını zorluklar içinde geçiren Mulid, bu dönemde hem eşinden hem de eşinin avukatından şiddet gördü.
Hülya Mulid, polise gitti ama Mısır polisi yaşananları engelleyemedi. Mulid'in komşusu Yunanlı Hristiois kendisine yardımcı olarak, mahkemede şahitlik yapmasına rağmen, bunlar da gördüğü şiddetin son bulmasına yetmedi. Mısırlı eşi Muhammed Abdul Mulid'in ailesi Mulid'i eve hapsetmek isteyerek, pasaportuna da el koydu.
Bir senelik Mısır hayatı boyunca Mulid, içtiği sulardan ve dezenfekte olmayan ortamdan dolayı 4 defa hasta oldu, bunların üzerine Türk Ticaret Müşavirliği'nden yardım istedi ve Kahire Ticari Müşavirliği'nin yardımları ile Türkiye'ye gönderildi.
Hülya Mulid, Mısır'da yaşadığı dehşeti Türk gazetecilere anlatarak, "Ben buradaki pislikten ve gayri dezenfekte ortamdan hasta oldum. Eşim ve avukatının şiddetine uğradım. Beni dövüp üzerime kutuları attılar. Mısırlıların evlenme vaadi ile söylediği yalanlara kimse inanmasın. Evlenecek olanlar benim durumuma düşmemek için iyi araştırsın. Ben çok kötü şeyler yaşadım. Bu ülkede ailem yok, kimsem yok. Başkaları bu durumu yaşamamak için dikkatli olsun. Sakın Mısırlılara kanıp buraya gelmesinler. İki ülke arasında hukuki farklılıklar var. Her şey sonradan kabusa dönüyor" şeklinde konuştu.
Mısırlı eşinin sahte polis ve evraklarla evini mühürlettiğini, altınlarını çaldığını ileri süren H.M, Türkiye'ye dönecek ve Mısır kanunları altında evlendiği için, eşinden almayı başardığı vekaleti mahkemeye deklare edecek. Yabancı Mısır evliliklerinde bu tür sorunların sıklıkla yaşandığı bildiriliyor.