Kızlarının ardından yürekleri halen yanıyor

- Adana'nın Aladağ ilçesinde geçen yıl meydana gelen yurt yangınında kızlarını kaybeden aileler, evlatlarının acısını ilk günkü gibi yaşıyor - Yangında kızını kaybeden Sultan Avcı: - "Düşünüp düşünüp ağlıyoruz, hiç unutamadık" - Anne Hayriye Köylü: - "Gece gündüz uyuyamıyorum, uyku gelmiyor. İki tane olsaydı biri kaldı derdim, bir kızım vardı o da gitti"

İSMİHAN ÖZGÜVEN - Adana'nın Aladağ ilçesinde geçen yıl 29 Kasım'da 10'u öğrenci 12 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda öğrencinin yaralandığı yurt yangınında evlatlarını kaybeden ailelerin acıları halen ilk günkü gibi taze.

Okumalarını istedikleri kızlarından gelen acı haberle sarsılan aileler, aradan geçen zamana rağmen çocuklarının hatıralarıyla zor da olsa hayata tutunmaya çalışıyor.

Ellerinde kızlarına ait fotoğraflarla avunan anne ve babalar, acılarını dindiremeseler de diğer çocukları için ayakta durmaya çabalıyor.

Reklam
Reklam

Yurt yangınında 6 ocağa ateşin düştüğü Aladağ ilçesine bağlı Köprücük köyünde, yangının olduğu ilk günkü gibi halen yas hakim.

Yangında, 8. sınıfta okuyan kızı Zeliha'yı kaybeden Sultan Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, acısının ilk günkü gibi taptaze olduğunu söyledi.

Kızı Zeliha'nın bir an olsun aklından çıkmadığını dile getiren Avcı, acısını "Düşünüp düşünüp ağlıyoruz, hiç unutamadık. Suçlular halen duruyor. Davalarla uğraşıyoruz. Zeliha, pamuk gibi bir kızdı. Ama gitti yapacak bir şey yok. Elimizden bir şey gelmiyor. Fotoğraf gibiydi, bakıp dururdun. Gül gibi duruyor çocuğum şimdi. Sürekli rüyama giriyor kızım. Zeliham sürekli 'Okuyacağım, hemşire olacağım' diyordu. Yüreklerimiz yanıyor ama ne yapalım." sözleriyle paylaştı.

Avcı, geride üç çocuğunun kaldığını ve onlar için ayakta durmak zorunda olduğunu söyledi.

Diğer çocuklarının da Aladağ ve Kozan ilçelerinde yurtta kalarak eğitimlerini sürdürdüğünü ifade eden anne Avcı, "Her gün evlatlarımı arayarak, seslerini duyuyorum. Onlara sürekli 'Dikkatli, tedbirli olun' diye uyarıda bulunuyorum." dedi.

Reklam
Reklam

Baba Mustafa Avcı da acılarının halen yüreklerini dağladığını kaydetti.

- Yangında kaybettiği tek kızının fotoğrafıyla avunuyor

Yangında üç çocuğunun en büyüğü ve tek kızı olan 8. sınıf öğrencisi Sevim'i kaybeden anne Hayriye Köylü de halen gözlerine uyku girmediğinisöyledi.

Kızının, yurtta hayatını kaybettiğinden bu yana aklından bir an olsun gitmediğini dile getiren Köylü, "Gece gündüz uyuyamıyorum, uyku gelmiyor. İki tane olsaydı biri kaldı derdim, bir kızım vardı o da gitti." diyerek gözyaşı döktü.

Yangının ardından Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğünün Sevim'in okulda çekildiği fotoğraflarını bularak kendilerine getirdiğini hatırlatan anne Köylü, kızına olan özlemini bu fotoğraflarla dindirmeye çalıştığını anlattı.

Köylü, kızına ait elinde başka fotoğraf olmadığını vurgulayarak, "Milli Eğitim Müdürü bize böyle bir güzellik yaptı. Sağ olsun. Şimdi kızımın fotoğrafına bakarak teselli olmaya çalışıyoruz ama yetmiyor. Giden gelmiyor. Tek kızım vardı o da gitti. Yüreğim yanıyor." dedi.

- "Ver çantamı okula gideceğim"

Reklam
Reklam

Yangında 6. sınıfta okuyan 12 yaşındaki kızı Nurgül Pertlek'i kaybeden Şerif Pertlek de aradan 1 yıl geçmesine rağmen halen olayın acısını ilk günkü gibi yaşadığını, eve girmekte zorlandığını aktardı.

Beş çocuğunun en küçüğü olan Nurgül'ü sürekli rüyasında gördüğünü ve kendine "Ver çantamı okula gideceğim." dediğini anlatan anne Pertlek, acılarının yıllar geçse de dinmeyeceğini dile getirdi.

Anne Cemile Baş ise kızı Bahtınur'u kaybettiğinden bu yana can sıkıntısıyla günlerinin geçtiğini belirtti.

"Hiç tadımız tuzumuz kalmadı." diyen anne Baş, bir yıl geçmesine rağmen acılarının taze durduğunu ve kızını her geçen gün çok daha fazla özlediğini ifade etti.

(AA)