Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs Türk, Rum ve Avrupa halklarının, Rum Yönetimi Lideri Tasos Papadopulos'un Avrupa'yı kana bulayan aşırı milliyetçi eğilimlere benzeyen hakimiyetçi anlayışına layık olmadığını vurguladı. Soyer, Avrupalı liderlerden, Kıbrıs Türk halkının Avrupa dışında kalmasına tahammül etmemelerini istedi.
Cumhuriyet Meclisi'nde dün güvenoyu alan CTP-BG/DP Koalisyonu'nun Bakanlar Kurulu, ilk toplantısını bugün saat 13.30'da Başbakan Ferdi Sabit Soyer başkanlığında yaptı.
Başbakan Soyer, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde basına yaptığı açıklamada, bugünün "Avrupa Günü" olduğunu hatırlatarak, "Bakanlar Kurulumuzun ilk toplantısı, Avrupa'da savaşın bittiği ve 60 yıllık barışa yol açan, Avrupa Günü olarak kutlanan, Avrupa Birliği süreçlerinin başlangıcının yıldönümüne denk düşüyor. Bu, bize bir mesaj verme zorunluluğunu doğurur" dedi.
Başbakan Soyer, Avrupa Günü'nün tarihçesiyle ilgili bilgiler vererek, Avrupa'da 60 yıldır barış sürerken, Kıbrıs'ta 1963'te başlayan süreçte 40 yıldır bitmeyen bir sorun olduğuna işaret etti. Soyer, "Üstelik Avrupa Günü'nü kutladığımız bugünde, bu, sorun çözümlenmeden AB üyesi olmuş bir ülkenin içinde de var" diye konuştu.
Bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasının sadece Kıbrıs Türk, Rum, Türkiye ve Yunanistan halkları açısından değil, AB ilkeleri açısından da önem taşıdığını vurgulayan Soyer, Avrupa siyasi liderliklerinin ve halklarının gününü kutladı; ilkelere bağlılığını referandumla da gündeme getiren Kıbrıs Türk halkının, bu yüce değerlerin dışında kalmasının anlamsızlığının altını çizdi.
Başbakan Soyer, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu yüzden bütün Avrupa liderlerine ve halklarına buradan şu mesajı vermek istiyorum; Hakimiyetçi Papadopulos anlayışının bundan 60 yıl önce savaşı yaratan ve bu noktada bitişini sağlayan aşırı milliyetçi görüşleri nedeniyle Kıbrıs Türk halkını dışta bırakma hadisesine tahammül etmesinler. Bu, Avrupa'nın temel ilkelerine aykırıdır. Papadopulos'un hakimiyetçi anlayışının, Avrupa'yı kana bulayan ve bütün halklara acılar yaşatan aşırı milliyetçi eğilimlerin benzeri olduğunun da altını çizmek istiyorum. Buna ne Kıbrıs Türk halkı, ne Rum halkı, ne de Avrupa'nın halkları layıktır."