Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından düzenlenen “Güncel Gelişmeler Işığında Kıbrıs Görüşmelerinin Geleceği ve Türkiye İçin Çıkarları" konulu toplantıya katıldı.
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs doğal gazı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Akıncı, “Bize Türkiye'den gelen su var. Bu su 75 milyon metreküp yıllık. Yarısı evlerde kullanılacak diğer yarısı tarımsal amaçlar için kullanılacak. Ama artık kanıtlanmış teknoloji var ortada. Güney'e de bu sudan yararlandırma fırsatı doğabilir. Doğalgaz da ortaklaşa olabiliriz. Suyu kullanabiliriz. Bu adanın geleceğinde iş birliği olanakları yaratabiliriz. Doğalgazın güzergahı da çok çok basit. Bunu ben değil uzmanlar söylüyor. İsrail gazı ile Kıbrıs gazı birleşsin Türkiye'ye gelsin, hem Türkiye'nin ihtiyacına, hem oradan Avrupa Birliği'ne gitsin. En kısa, en hızlı, en ucuz yol bu, çözüm yolu bu. Ama tabi ki bunu yapmak isterseniz en mantıklısıdır. Yapmak istemezseniz İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan, İtalya diye başka güzergahlar kurarsınız. AB'de bunun projesini destekler daha pratik yollar varken bunlara kaynak ayırır, bunun gerçekleştirilmesi için Akdeniz yerine daha derin Ege sularından bu borunun geçirilmesi planlanır. Bir proje daha finanse ediyor AB. İsrail'den Güney Kıbrıs'a Güney Kıbrıs'tan Girit'e oradan da yine Avrupa'ya elektrik kablosu… Bizim şu anda gündemimizde Türkiye'den Kuzey Kıbrıs'a bir elektrik kablosu var. Kıbrıs'ta bir çözüm perspektifi, Ortadoğu'dan, İsrail'den bir elektrik kablosu Kıbrıs'a gelir. Türkiye'ye zaten Bulgaristan, Yunanistan üzerinden elektrik entegre vaziyette. Otomatikman Ortadoğu ile Avrupa entegre hale gelir Türkiye üzerinde" dedi.
“TÜRKİYE'NİN 82. VİLAYETİ OLMAK DA İSTEMEYİZ"
Akıncı, toplantıda KKTC'nin Türkiye'ye entegrasyonun söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine “İki seçenek ne Türkiye'nin ne Kıbrıs Türklerinin gündeminde yok. Nedir bunlar? Biz Kıbrıs Türkleri olarak her şeyden önce Güney Kıbrıs'ın üniter yapısı içinde azınlık olmak istemiyoruz. Böyle bir niyetimiz yok. Aynı şekilde Türkiye'nin 82. vilayeti olmak da istemeyiz. Bunu samimi olarak söylüyorum, halkımız bu tercihte değil. Türkiye'nin de 82. vilayete ihtiyacı yok. Yeni dertlere de gerek yok siyasal anlamda. Bunları gündem yapıp da gereksiz yere Türkiye'nin başını ağrıtmaya da ihtiyacımız yok. Bunları konuşmaya gerek yok. Ama Türkiye ile çok yakın sağlıklı ilişki içerisinde olmaya çok büyük bir ihtiyacımız var. Türkiye ile hem siyaset anlamında hem ekonomik anlamda iş birliği, dayanışma ruhu için hareket etmemizde, bugüne kadar yaptığımız gibi çok büyük ihtiyaç var. Bu ihtiyacın elbette devam edeceğini görüyoruz, hissediyoruz. Bugüne kadar istediklerimiz de samimiydik. Biz Kıbrıs'ta iki eşit kurucu devletli federal bir yapılanma isteğimizde, talebimizde samimiydik. Bunun iyi bir çözüm olacağını değerlendirdik. Hem bizim için hem bölge için hem Türkiye için. Türkiye'nin ilişkilerini de rahatlatan bir formül olacağına inanıyorduk" diye konuştu.
“GİDİP RUM TARAFININ DA AZINLIĞI OLACAK DEĞİLİZ"
“O nedenle Rumları yüzleşmeye çağırıyorum" diyen Mustafa Akıncı, "Rumlara 'artık bu eşitliği içinize sindirip sindirmeyeceğinize karar verin' çağrımı yapıyorum. Çünkü formül basitti. Ya tek çatı altında bu iki kurucu devletli yapıyı oluşturacağız çünkü onlar kabul etse de etmese de KKTC bir varlık, bir gerçekliktir. Bu bir devlettir, tanınmıyor olabilir. Ama bir yapıdır meclisi ile hükümeti ile cumhurbaşkanıyla ve en önemlisi ayrı halkıyla bir devlettir, bir demokrasidir. Eksikleri, yanlışları var mı? Var. Ama bu varlığın orada olduğu bir gerçektir. Bunu kimse de görmezden gelemez. O halde ya bu varlığı biz bir çözüm çerçevesinde onlara eş değer bir yeni kurucu devlet yapılanması haline getirip, federal çatıda buluşacağız. Ya da yan yana iki ayrı çatı olarak devam edeceğiz. Bunun başka yolu yok. Ben bunu söylediğim zaman sesler yükselir 'vay Akıncı ayrılıkçı mı oldu?' Hayır. Ben yıllardır çözüm için, Kıbrıs'ta birleşmek için federal bir yapı için mücadele etmiş olan bir insanım. Ama bu sadece bizim taleplerimizle olmuyor. Olmadığı noktada da kendi varlığımızdan vazgeçecek değiliz, gidip Rum tarafının da azınlığı olacak değiliz" şeklinde konuştu.