LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin imzaladığı kağıtlara değil, Kıbrıslı Türklere verdiği "KKTC'yi tanımaya devam edeceğiz, sizi azınlık yapmayacağız, görüşmeler yoluyla birleşme olmadıkça Kıbrıs Rumunu meşru hükümet olarak tanımayacağız" sözüne baktıklarını, bunun milli bir senet olduğunu söyledi.
Bağımsızlığa ve devlete sahip çıkılmazsa geleceğin meçhul ve tehlikeli olacağını kaydeden Denktaş; gençlerin almak için Rum tarafına gittiği pasaportların Rum pasaportu değil, Kıbrıs Türklerinin de hakkı olan ama Rumların yıktığı cumhuriyetin pasaportları olduğunu vurguladı.
Denktaş, bu hakka sahip çıkılmazsa yeni bir referandumda gençlerin pasaport sahibi olabilmek için evet demeye yöneltileceğini kaydederek, "Halbuki yeni bir referandumda 'işte pasaportu aldınız, AB üyesisiniz zaten, dolayısyla Rum'un gölgesi altına girmek için evet demenin lüzumu yok' denebilecektir. Bunları böyle yorumlamak, Türkiye'ye doğru mesajlar vermek lazım" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ta bir çözüm için her şeye evet diyenlerin yolun sonunu görmeyenler olduğunu söyleyerek, 21 yaşına gelen devletten, bağımsızlıktan vazgeçilmeyeceğinin dünyaya gösterilmesi, Anavatan'a güven verilmesi gerektiğini kaydederek; "Kıbrıs Türkü bağımsızlığından vazgeçme şerefsizliğini alnına yazdırmayacaktır" dedi.
Gençlerin heyecan, anlayış, tarihi ve Rum'u bilmeme eksiklikleri olduğunu ifade eden Denktaş, gençlerin bir kısmı yanıldı diye Anavatan'ın Kıbrıs'ı feda edemeyeceğini kaydetti.
KAYMAKLI SPOR KULÜBÜ'NDE TÖREN Küçük Kaymaklı şehitleri için dün akşam Küçük Kaymaklı Türk Spor Kulübü'nde Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da katıldığı anma töreni düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlayan törende, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş konuştu, Şht. Hüseyin Ruso Ortaokulu'ndan bir öğrenci şiir okudu. Törene, CTP Milletvekilleri Kadri Fellahoğlu, Ali Seylani, UBP Milletvekilleri Tahsin Ertuğruloğlu, Şerife Ünverdi, Küçük Kaymaklı Spor Kulübü Başkanı Hasan Sertoğlu, şehit aileleri ve kulüp üyeleri katıldı.
Cumhurbaşkaşkanı Rauf Denktaş, şehitler haftasında o günleri yeniden yaşadıklarını belirterek, anma törenine gençlerin katılımının az olmasından duyduğu üzüntüyü ifade etti. Kaç gencin mücadele yıllarını, bütün mücadelenin o günlerin yeniden yaşanmaması için olduğunu; kavganın Rumların Enosis sisteminden kaynaklandığını bildiğini soran Cumhurbaşkanı Denktaş, Türkiye'nin de davada taraf olduğunu kaydetti.
Kıbrıs Yunan olmasın, kolonize edilmesin diye verilen mücadelede Türkiye'nin dünyayla karşı karşıya da kaldığını belirten Denktaş, "Türkiye bundan çekinmemiştir, çünkü Kıbrıs Yunan'a giderse Türkiye'nin denizlere açık bir ülke olamayacağının; Türk-Yunan dengesinin bozulacağının bilinci içindeydi" dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, 1955'ten bu yana mücadele verildiğine işaret ederek, öğrencilerin Kıbrıs'ın Yunan olamayacağını, bu topraklarda 70 bin şehidin yattığını öğrenerek büyüdüğünü; öğretmenlerin bayrak yere düşmesin, Kıbrıs Yunan olmasın diye gençlere duru milliyetçiliği ve Atatürkçülüğü aşıladığını, adada Türklük kalsın diye Türkiye'nin gençleri burslarla eğiterek adaya gönderdiğini anlattı.
"RUSO, GENÇ, ATEŞLİ, DİNAMİK, SPORCU, ATATÜRKÇÜ ÖĞRETMENDİ" Şehit Hüseyin Ruso'nun Türkiye'nin yetiştirdiği genç, ateşli, dinamik, sporcu, Atatürkçü öğretmenlerden biri olduğunu kaydeden Denktaş, şöyle konuştu:
"İçinde özgürlük, Türklük ateşi yanan ve ben Türküm dediğinde gururla 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda gençlerin önünde yürürken, bayrağı taşırken, Türklüğüyle yücelen, kocaman bir insan olan Ruso. Gün geldi esas kavga başladı. Ne yapacaktı Kıbrıs Türkü? Silahsızdı, hiçbir şeyi yoktu ama Anavatan'ın milli davasının savunucuları olarak hem kendine güveniyor, hem de Anavatanına güveniyordu."
TMT'nin gençlerinin mücadeleyi kendilerine çektiğini kaydeden Denktaş, 21 Aralık'ta başlayan mücadelenin bir halkın yok edilmesiyle sonuçlanabileceğini ama Ruso'nun Kaymaklı halkını Hamitköy tepelerine taşıyarak selamete çıkarmayı canı pahasına başardığını anlattı.
Denktaş, "Bugün bu fedakarlıklar sayesinde bağımsısız diye övünüyoruz. Barış Harekatı yapılmasaydı bugün yok olacağımızın bilinci içinde yaşayanlarız" diyerek, Rumların mücadelesinin Kıbrıs Türklerini yok olmaktan kurtaran Türkiye'nin adadan çıkarılması mücadelesi olduğunun da bilincinin taşınmasını istedi.
"Güzel bir anlaşma yapacağız" diyenlerin karşısında geçmişte yaşananlar unutulmadan, Rum bilinerek oturulması gerektiğini vurgulayan Denktaş, "Yunanistan'ın 'bu Türkiye'yle Kıbrıs arasında bir meseledir, Türkiye Kıbrıs'ı tanımak zorundadır, er geç tanıyacaktır' demesinin altında yatan maksadı anlıyorsak o zaman Ruso'nun ve diğer şehitlerin ruhuyla canlanıp 'olamaz, kabul etmeyiz, etmeyeceğiz' dememiz lazım" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bunu daha çok gençlerin söylemesi gerektiğini kaydederek, gençlere AB'ye girilirse gökten paralar yağacak, herkes mesut olacak dendiğini, Kıbrıs Türklerinin AB'ye Kıbrıs devletinde yaşayan azınlık olarak istendiğini, AB'ye girmenin yolunun bu olmadığını ifade etti.
"BAĞIMSIZLIĞA DAYANMAYAN HER ÖNERİ BİZİ AZINLIK YAPAR" Bağımsızlık ve egemenliğe dayanmayan her önerinin Kıbrıs Türk halkını azınlık konumuna getireceğini kaydeden Denktaş, konuşmasını şöyle südürdü:
"Canım ne olur, biz insan olarak yaşayalım da gerisi Allah kerim diyenler olabilir, olmuştur da. Düşünmeden şuna da evet, buna da evet, her şeye evet diyerek yolumuz açılsın diyenler, o yolun sonunu görmeyenlerdir. O yolun sonu bizim azınlık olmamız, Türkiye'nin adadan çıkmasıdır. Yani olmasın diye şehit olanların yolunun tam aksidir. Bunlara evet diyecek miyiz? Arkada acılı insanlar yetimler kalmıştır, analar babalar kahrolmuştur. Onlar çocuklarını yetiştirmek için neler çekmiştir ama hepsi helal olsun demiştir. Çünkü bir bayrak göndere çekilmiştir. Çünkü Türk askeri, Türkiye gelmiştir. Artık korkumuz yoktur derken 21 yaşında olmuş bir devleti ortadan kaldırmak için başlatılan bir oyunla karşı karşıyayız. Bu oyunda Türkiyemiz ne kadar dayanacak? Herkes ateşin üzerinde oturuyor. Ne kadar baskı yapılacak, Türkiye ne kadar direnecek?
"KAĞIDA DEĞİL SÖZE BAKIYORUZ"
Biz Türkiye'nin imzaladığı kağıtlara bakmıyoruz. Diyoruz ki Türkiye hükümetinin bize verdiği bir söz vardır; 'KKTC'yi tanımaya devam edeceğiz, sizi azınlık yapmayacağız, görüşmeler yoluyla birleşme olmadıkça Kıbrıs Rumunu meşru hükümet olarak tanımayacağız.' Bu söz milli senettir. Türk milletinin bize verdiği vaatlerdir, sözlerdir, senetlerdir. Bunlara güveniyoruz ve diyoruz ki yeter ki biz bağımsızlığımıza sahip çıkalım."
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bazı kişilerin 'ne biçim devlet, ne biçim bağımsızlık. Rum tarafında kaç kişi çalışıyor, pasaport almak için kaç genç gidiyor' dediğine işaret ederek, bu lafların sadece Kıbrıs Türk halkının değil, Türkiye'nin de moralini bozduğunu söyledi. Denktaş, şunları ifade etti:
"Belki de bu nedenledir ki Türkiye'de bazı makamlar, dedelerle torunlar diye ayırım yapmaya başladı. Bunlar yanlış değerlendirmelerdir. Eğer bugün gençler pasaport almak için Rum tarafına giriyorlarsa, almak istedikleri pasaport Rum'un pasaportu değildir. Hiç olmazsa bunu bilerek gidiyorlar. Cumhuriyetin pasaportudur. Rum'un yıktığı cumhuriyetin ve bu cumhuriyette bizim hakkımız vardır. Referandumlardan sonra, Rum'un bizi temsil etmediği gözle görülür hale geldikten sonra Rum'un bu hakkımızı alıp kaçmasına, kendisinin AB üyesi olup bizi dışarıda bırakmasına müsade etmek isteyenler gidip bu haklarını aldılar. Onları suçlayacağımıza, tersini bu şekilde yaparak Türkiye'nin de moralini bozmamamız lazım. Çünkü bu hakkı almasak ne olacaktı? Yeni bir referandumda 'aman bu pasaportu alalım' diye bu gençlere yine evet dedirteceklerdi. Halbuki yeni bir referandumda 'işte pasaportu aldınız, AB üyesisiniz zaten, dolayısyla Rum'un gölgesi altına girmek için evet demenin lüzumu yok denebilecektir. Bunları böyle yorumlamak, Türkiye'ye doğru mesajlar vermek lazım."
"BİRLEŞSEK EKONOMİ ÇOK DAHA ZORA GİRER" Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum tarafında çalışanların "İyi para alıyoruz ama çektiğimizi biz biliriz" dediğini belirterek, Rumlarla azınlık olarak birleşseler, bugün fışkıran ekonominin ne hale geleceğinin bilinmesini istedi. Bugün üzerine ev yapan, rahat rahat oturan, satan, zenginleşen insanların mallarının geri alınması için Rumların başvuracağı yöntemlere işaret eden Denktaş, o durumda ekonominin çok zora gireceğini kaydetti.
Ekonomide de eşitlendikten sonra AB'ye girmek için, bağımsızlığa ve devlete sahip çıkmak gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Denktaş, AB'nin Rumları meşru hükümet kabul etmesine karşı mücadele verilmesini, Kıbrıs'ta birleşme isteniyorsa AB'nin Rumlara açıkça Kıbrıslı Türklerin hükümeti olmadığını söylemesini, Kıbrıslı Türklerle direkt temas edip ekonominin iyileşmesine ve yasaların AB'ye uyumlaştırılmasına yardım etmesini istedi.
"BAĞIMSIZ DEVLET DEĞİLSEK AZINLIĞIZ"
Denktaş, bunlardan sonra AB şemsiyesi altında birleşme olabileceğini ifade ederek, "Yani ayrı bir millet, devlet, bağımsız değilsek biz neyiz sorusunu herkes sormalı ve cevabını korkmadan vermelidir. Bunlar değilsek, azınlığız. Azınlıksak, Kıbrıs'taki ömrümüz 5-10 yıldır. Ondan sonra bizi kaçırırlar. Girit'te yaptıklarını yaparlar" dedi.
Mücadelenin 5-10 kişi zengin olsun, AB'de daha da yücelsin, Rumların gölgesi altına sığınsın diye yapılmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Denktaş, zorluklar karşısında direnmek gerektiğini, direnilirse saygı görüleceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, şehitler karşısındaki saygının canları pahasına direnmelerinden kaynaklandığını belirterek, Rumların Enosis istemlerine karşı bugün 21 yaşına gelen bir devlet yarattıklarını, bu devletin bir evlat gibi sancılarla, kanlarla doğduğunu, ahlarla, vahlarla, zorluklarla büyüdüğünü, güzelleştiğini ve ayrılamaz hale gelindiğini anlattı.
"Bir evladı nasıl düşmana teslim edip 'al ne istersen yap' diyemezsin, bağımsız insanlar, bağımsızlıklarını başkalarına veremezler. Dünyanın hiçbir yerinde şerefli insanlar bağımsızlıklarına kıymamışlardır" diyen Denktaş, Kıbrıs Türkünün bağımsızlığından vazgeçme şerefsizliğini alnına yazdırmayacağını söyledi.
Anavatan'a güven vermek, "Bağımsızlıktan vazgeçmeyeceğiz, Rum'un kulu kölesi olmayacağız" demek gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, her şeyi bilemeyen gençlere yol göstermenin görev olduğunu ama gençlerin bir kısmı yanıldı diye Anavatan'ın Kıbrıs'ı feda edemeyeceğini ifade etti.
"YAPILAN TOPLANTILARA GENÇLERİN KATILMAMASI, TARİHİ BİLMEDİKLERİNİ GÖSTERİR" Cumhurbaşkanı Denktaş, bir spor kulübünde gençleri görememekten
acı duyduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Yapılan toplantılarda gençlerin eksikiği bir şeyi gösterir: heyecan, anlayış, tarihi bilmeme, Rum'u bilmeme eksikliğini gösterir. Bunların bilinci yoksa bir halkta, geleceği meçhuldür, tehlikelidir. Bizim yaştakiler bunları bilerek gereğini yapmıştır, gençlerimizin çoğu bunu biliyor ama heyecanı, vatana ve bağımsızlığa bağlılığı biraz daha görünür ve elle tutulur şekilde gösterme zamanı şimdidir. AB bize bakıyor, Türkiye'ye bakıyor. Halkoyu nedir? Halkoyu ne diyor, Kıbrıs Türkü ne istiyor, Türk milleti ne diyor? Bunları yanıltmamak için heyecanı doruğa çıkarmak mecburiyetindeyiz. Ambargoların kalkmasını, izolasyondan kurtulmak istiyorsak, örgütler olarak bunları istediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi dünyaya göstermeliyiz. Rumlarla uzlaşma istiyorsak, bunların kaldırılmasının barışa yardımcı olacağını dünyaya anlatmalıyız. Eğer ambargolar kalkar, uçaklar gelirse ancak o zaman Rum dünyayı aldatamadığını, bütün Kıbrıs'ın hükümeti olmadıklarını bilenler olduğunu görür ve o zaman bizimle uzlaşmaya gelir."
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, her şeylerini veren şehitler karşısında mahçup olunmamasınfdı istedi ve Şehit Ruso'nun milli günlerde heyecanla gençlerin önünde yürüyüşünü hiç unutmayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, konuşmasından sonra "Ben bir şehidim" adlı şiirini okuyan ŞHRO öğrencisi Aşkım Leyla Kara'yı tebrik etti ve çok beğendiğini söylediği şiiri aldı.