Erken safhada tedavi edilmediği takdirde görme kayıplarına kadar giden ciddi rahatsızlıklara sebebiyet veren göz kurluğu tedavisi için çeşitli ilaçlar ve tedavi yöntemleri kullanılabiliyor.
Vaktimizin çoğunu ekran başında geçirdiğimizi düşündüğümüzde gözlerimizin hastalıklara yakalanma riskinin ne derece yüksek olduğunu anlamak zor değil. Bu hastalıkların başında “göz kuruluğu” geliyor. Uzmanlar, günümüzde kronik bir rahatsızlık olan göz kuruluğuna karşı uyarıyor. Dünyagöz Bursa’dan Op. Dr. Tamer Haytoğlu, “Gözyaşının temel görevleri; gözün şeffaf ön yüzeyi olan korneanın sinirlerinin tahriş olmasını engellemek ve gözün net, rahat görüşünü sağlamaktır. Gözün ön tabakasını kaplayarak pürüzsüz hale getiren gözyaşı, gözün oksijen almasını ve beslenmesini sağlar. Yapısında bulunan maddeler sayesinde dışarıdan gelen hastalıklara karşı gözün savunma bariyeridir ve yabancı maddelerin göze teması durumunda gözü yıkayarak temizler. Adeta gözün kalkanı olan gözyaşı eksikliği gözde uzun vadede ciddi problemlere hatta körlüğe gidebilecek durumlara yol açabilir. Bu sebeple ciddi olarak değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur” dedi.
Klimalı ortamların ve uzun süre bilgisayar başında kalmanın göz kuruluğunu tetiklediğini ifade eden Dr. Tamer Haytoğlu, şu bilgileri verdi:
“Günümüzde maalesef zamanımızın büyük kısmını klimalı, kuru hava ile havalandırılan ofislerde ve bilgisayar başında geçirmek zorundayız. Bu durum ciddi göz kuruluklarına yol açabilir. Bu sebeple ekran başında ve ofiste çalışanların düzenli aralıklarla göz kontrolü yaptırmaları lazım. Bunun yanında açık hava şartlarında çalışanlar için de belli riskler mevcuttur. Küresel ısınma ile birlikte atmosferin de değişmesi açık hava şartlarında çalışanlarında da benzer durumların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Uzun süreli kontakt lens kullanıcılarının da göz kurluğu konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Tıpkı cilt ve saçta olduğu gibi, gözyaşı miktarımızda yaşın ilerlemesiyle birlikte azalma görülür. Göz kuruluğu hem erkekleri hem de kadınları her yaşta etkileyebilse de, rahatsızlık kadınlar arasında, özelikler menopozdan sonra daha yaygın olarak görülmektedir. Göz kuruluğu olan hastaların romatolojik hastalıklar yönünden de tetkik edilmesi gereklidir. “
GÖZ KURULUĞU TEDAVİSİNDE KANSER İLACI
"Göz kuruluğu tedavisinde asıl maksadın göz ıslaklığını temin etmek yani gözyaşını arttırma ya da kaybını azaltmaktır" diyen Haytoğlu, kanser tedavisinde kullanılan bir ilacın damla formunun göz kuruluğunun tedavisinde kullanıldığını anlattı. Haytoğlu, hastalıkla başetme yollarını şöyle özetledi:
“Öncelikle bulunulan odanın nem oranı arttırılmalı, güneşli ortamlarda güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Sık aralıklarla kullanılan suni gözyaşları tedavimizin ilk basamağıdır. Fakat suni gözyaşları orta ve az dereceli kuruluklarda yeterli olup daha ileri durumlarda yeterli olmayabilir. Gözyaşı kanallarına gözyaşı kaybını azaltmak adına geçici olarak tıkaç takılması, aynı bölgenin kalıcı olarak tıkaçlarla kapatılması ve daha da ileri durumlarda ise temel olarak kanser tedavisinde kullanılan ilaçların seyreltilmiş hallerinden oluşan ilaçlarla gözyaşı salgılama sisteminin yeniden düzenlenmesi gibi yöntemler uygulanmaktadır. Kanser ve vücudun savunma mekanizmasının dengesini bozan (otoimmun) hastalıklarda kullanılan siklosporin A’nın sulandırılmasıyla elde edilen ilaç, göz kuruluğunun tedavisinde de kullanılıyor. İlaç şu an başarıyla ileri derece göz kuruluklarında ve göz kuruluğu ile giden sistemik hastalıklarda kullanılmaktadır”.