İSTANBUL (AA) - Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdullah Sayıner, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığında (KOAH) zatürre gelişme, gelişmesi durumunda da ölüm riskinin arttığını belirterek, bu nedenle KOAH hastalarının aşılanmasının çok büyük önem taşıdığını bildirdi.
Prof. Dr. Sayıner, Dünya Aşı Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, KOAH gibi kronik hastalığı olanların zatürreye sebep olan pnömokok bakterisinden korunmaları gerektiğini bildirdi.
Kalıcı bir akciğer hasarıyla seyreden KOAH hastalarında zatürrenin daha yüksek olasılıkla ölüme neden olduğunu aktaran Sayıner, zatürreden korunmanın da en önemli yönteminin aşılanma olduğunu vurguladı.
Sayıner, bağışıklamanın, bağışıklık sisteminin çeşitli mikropları daha kolay tanımasının sağlanması ve önceden o mikroplara karşı savunma sisteminin hazır hale getirilmesi olduğunu aktararak, zatürrenin oluşumuna ilişkin bilgi verdi.
Sigara içenlerde, solunum yollarının yüzeyindeki hasar nedeniyle mikropların daha kolay tutunabildiğini ve akciğerden temizlenmelerinin daha güç olduğunu vurgulayan Sayıner, "Daha genel anlamda bağışıklığın baskılandığı kanser tedavisi, kortizon kullanımı gibi durumlarda vücut, mikroplara karşı yeterli savunmayı oluşturamaz. Bu durumlarda mikropların akciğere yerleşip orada çoğalması ve iltihap oluşturması mümkün olabilir." ifadelerini kullandı.
- "Zatürreden korunmak mümkün"
Zatürrenin iki şekilde önlenebilen bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Abdullah Sayıner, şunları kaydetti:
"Zatürreyi oluşmadan önlemenin ilk yolu, sağlıklı bir yaşam için yapılması gerekenlere uymamız; olabildiğince tozdan, dumandan, mikroplu ortamlardan kendimizi korumamız ve iyi beslenmemizden geçer. İkinci yolu ise aşılanmaktır. Zatürreye yol açan mikroplardan ikisine karşı aşı bulunuyor. Birincisi grip aşısı, ikincisi de zatürreye en sık yol açan bakteri olan pnömokok aşısı. Dolayısıyla iki aşı da zatürreyi önlemede önemlidir. Grip virüsü her yıl şekil değiştirdiği için grip aşısını her yıl grip mevsiminden önce yaptırmak gerekir. Pnömokok bakterisi içinse, pnömokok aşısı ömür boyu koruma sağlamaktadır. Bu sebeple yalnız bir kez yaptırmak yeterlidir."
Prof. Dr. Abdullah Sayıner, yalnızca sigara kullanımı durumunda bile zatürre gelişme riskinin yüzde 50-60 oranında arttığını belirterek, KOAH hastalarının zatürre için çok daha büyük bir risk altında olduğunu kaydetti.
Sayıner, şu bilgileri verdi:
"Kişide KOAH hastalığı varsa, zatürre gelişme riski sağlıklı insana göre iki ila yedi kat daha yüksek oluyor. Zatürre gelişme durumunda ise KOAH hastaları, diğer insanlara göre daha yüksek olasılıkla ölüm riski altındadır. Hem zatürre gelişme riski hem de gelişmesi durumunda ölüm riski daha fazla olduğu için KOAH hastalarının aşılanması çok büyük önem taşımaktadır. Sık sık bronşit benzeri durumlarla karşı karşıya kalan KOAH hastalarında bu dönemlerde nefes darlıkları, öksürük ve balgam çok artabilmektedir. Dolayısıyla bu iki aşının yapılması, KOAH hastalarının hem yaşam kalitelerini hem de yaşam tehditlerini önemli düzeyde etkileyen bu alevlenmelerin azalmasını sağlayacaktır."
- "KOAH hastaları zatürre aşısına ücretsiz ulaşabilir"
Prof. Dr. Abdullah Sayıner, Sağlık Bakanlığının girişimleriyle pnömokok aşısının toplu alımlarının yapılması sonucu aşıya ulaşmanın daha kolay olduğunu belirterek, şunları aktardı:
"Aile hekimleri, kendilerine başvuran ya da izledikleri zatürre için risk grubunda olan bireylere bu aşıyı ücretsiz olarak yapabiliyor. Bu risk grupları içerisinde 65 yaş ve üstü sağlıklı bireyler, kronik hastalığı olan diyabet ve böbrek hastaları ve KOAH hastaları gibi gruplar var. Bunun yanı sıra hastalar birçok üniversite ya da devlet hastanesindeki aşı polikliniklerinde de bu aşıları yaptırabilir. Aşılar daha sağlıklı ve uzun hayatlar sürmek için çok önemli. Her ne kadar çeşitli kaynaklarda aşıların zararları olabileceğine ilişkin savlar öne sürülüyorsa da bu tamamen yanlış bir algıdır. Şimdiye kadar aşıların genel olarak insanlara zararlı bir etkisi olduğuna ya da olacağına ilişkin elimizde kanıtlanmış bulgular yoktur. Aksine, aşılar sayesinde pek çok enfeksiyon hastalığı ortadan kaldırılmış ya da dünya için ciddi bir tehdit olmaktan çıkmıştır."