GEÇMEYEN ÖKSÜRÜĞÜNÜZ VARSA VE NEFESİNİZ DARALIYORSA DİKKAT!
Hayat ilk olarak nefesle başlıyor, sağlıklı nefes almak için de akciğerlerin doğru çalışması yaşamsal önem taşıyor. Türkiye’de 40 yaş üstünde yetişkinlerde %15-20 arasında görülen KOAH hastalığı sağlıklı nefes almayı zorlaştırdığı gibi insan hayatını da tehlikeye atıyor. 21 Kasım Dünya KOAH günü öncesinde Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Özkan, KOAH hastalığı ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
NEFES ALIŞ VERİŞLERİNİZDE ISLIK SESİ OLABİLİR
Nefes darlığı, nefes alıp verirken ıslık sesi gibi bir ses çıkması, öksürük ve balgam çıkarma KOAH’ın başlıca belirtileridir. Sigara içen kişilerde öksürük ve balgam çıkarma sık görüldüğü için doktora başvurma ihtiyacı hissetmezler. Ancak bu önemsenmeyen belirtiler KOAH’ın habercisi olabilir. Zamanla artan nefes darlığı sebebiyle fiziksel aktivite azalmakta ve hasta dışarı çıkamadığı için kasları zayıflamaya başlamaktadır. Fiziksel aktivitenin giderek azalması hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde bozarak hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır.
BELİRTİLERİ SOĞUK ALGINLIĞI YA DA GRİPLE KARIŞTIRMAYIN
Dünyada 2,9 milyon insan KOAH sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Toplumun dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH hastalığı konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir.
KOAH’ın erken tanısı hastalığa bağlı sakatlığı ve ölüm oranlarını azaltmaktadır. Basit ve ağrısız bir test olan ‘’nefes ölçüm testi’’ ile hastalığın tanısı kolayca konabilmektedir. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan veya meslek icabı ya da çevresel olarak tozlu ortamlarda bulunan kişilerde kronik seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişi bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalı ve nefes ölçüm testi yaptırmalıdır.
SİGARADAN UZAK DURUN
KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigaradır. Diğer tütün ürünlerinden puro, pipo, nargile kullanımı ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunuyor. Sigara içmeyenlerde KOAH gelişimi, yaşanan ortamdaki hava kirliliğine bağlı olarak biyomas (odun, tezek, kök benzeri yakıt) kullananlarda ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışanlarda görülmektedir. Son yıllarda önemi giderek vurgulanan ‘’fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik’’ de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
GRİP VE ZATÜRRE AŞILARINI İHMAL ETMEYİN, YÜRÜMEKTEN VAZGEÇMEYİN
KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına rağmen erken dönemde doktora başvurulması durumunda önlenebilmekte ve tedavi edilebilmektedir. Tedavinin ilk basamağı sigaranın bırakılmasıdır. Bunun dışında kişi, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durmalı, grip, zatürre aşılarını yaptırmalıdır. Nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin arttırılması, hem hastalık gelişimi hem de hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Hastaların mutlaka yapabildikleri kadar yürüyüş yapmaları önerilmektedir. Solunum egzersizleri ve fizyoterapisi ağır KOAH’lılarda en az nefesle alınan ilaçlar kadar etkili ve yararlı olmaktadır.
YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ İLE EGZERSİZ KAPASİTESİNİ ARTTIRMAK MÜMKÜN
KOAH nedeniyle solunum yetmezliği olan hastalarda USOT olarak adlandırılan uzun süreli oksijen tedavisi günde 16 saate kadar düşük dozda (1-2 lt/dk) kullanılabilmektedir. Ayrıca solunum yetmezliği olan hastalarda CPAP denilen cihazla yüze tam oturan bir maske aracılığıyla solunum desteklenebiliyor.
Son yıllarda ileri derecede amfizemi olan çok sınırlı sayıda hastada akciğer kapasitesini artırmak için valf ve koil (akıllı tel) tedavisi uygulanmaktadır. Bu işlemler hastalığı tedavi etmek için değil hastanın efor kapasitesini artırmak için yapılmaktadır ve mutlaka yoğun bakım şartlarının olduğu tam donanımlı bir hastanede yapılmalıdır.