KOAH'lı doktor hastalarıyla kol kola mücadele veriyor

Yaklaşık 30 yıldır astım ve KOAH ile mücadele eden Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mecit Süerdem, orta evredeki hastalığına karşı hastalarıyla şifa arıyor - Prof. Dr. Süerdem kurucusu ve başkanı olduğu KOAH Hastaları Derneği çatısı altında, daha kolay iletişim kurduğu hastalarına, ilaçlarını düzenli kullanmaları, spor yapmaları ve akciğerlerine zarar verebilecek her türlü kirli ortamdan uzak durmaları önerilerinde bulunuyor

HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - Yaklaşık 30 yıldır astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ile mücadele eden göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, aynı sıkıntıları yaşayan hastalarına, kurucusu ve başkanı olduğu dernek çatısı altında yol gösteriyor.

Önce astım, ileriki dönemlerde ise KOAH ile tanışan, KOAH Hastaları Derneği Başkanı da olan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mecit Süerdem, hastalığının neden olduğu rahatsızlıkları ve hastalarına yaklaşımını AA muhabirine anlattı.

Reklam
Reklam

KOAH'ı, "uzun süren, akciğerleri, nefes borularını tıkayan akciğer hastalığı" olarak nitelendiren Süerdem, tütün ürünleri ve mesleki koşulların KOAH'a neden olduğunu kaydetti.

Kendisinin de sigara ile genç yaşta tanıştığını söyleyen Süerdem, "Utanarak söylüyorum, 15 yıl kadar sigara bağımlılığım oldu ama öğretim üyesi olduktan sonra sigarayı bıraktım." dedi.

Sigarayı bırakmasına rağmen, kendisinde yol açtığı rahatsızlıklardan kurtulamadığını anlatan Süerdem, astımının daha da arttığını ve yıllar içinde KOAH belirtilerinin ortaya çıktığını ifade etti.

En ağır belirtinin ise nefes darlığı olduğunu ve kendisinin de bu sıkıntıyı yaşadığını vurgulayan Süerdem, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir iş yaparken, yolda yürürken, merdivenden çıkarken nefesiniz yetmiyor, öksürüğe balgam eşlik ediyor. Çoğu KOAH'lı hastalar bu konuda pek duyarlı değil. Şikayetlerin üzerine pek gitmiyorlar, sadece eforun seviyesini düşürüyorlar. Nefes darlığı çekmemek için merdivenleri daha yavaş çıkıyorlar, ağır iş yapacaklarsa hafifletiyorlar. Bu nedenle de KOAH tanısı hastalarda gecikiyor. Hastalar sinsi ilerleyen nefes darlığının pek üzerinde durmuyorlar."

Reklam
Reklam

- "Yüzde 35'ine ağır ve çok ağır evrede tanı konuluyor"

KOAH'ın hafif, orta, ağır ve çok ağır olmak üzere dört evrede gelişim gösterdiğini belirten Prof. Dr. Süerdem, "Türkiye genelinde 776 hastada yaptığımız bir araştırmada, hastaların yüzde 35'ine, ağır ve çok ağır evrede tanı konuluyor. Hastalarımızın yaklaşık üçte biri ileri evrede tanı alıyor. Başka bir gerçek ise hastalarımızın yaklaşık yüzde 80'i tanı almıyor, yaşadıkları problemleri başka nedenlere bağlıyor ve doktora gitmiyor." diye konuştu.

Hastalığının orta seviyede olduğunu dile getiren Süerdem, "Günlük yaşantımı etkilemiyor ama hafif nefes darlığı olabiliyor. Hastalığımın ileri evrelere geçmemesi için bana zarar verebilecek tüm unsurlardan kaçıyorum." ifadelerini kullandı.

Kendisini "hastalığını kontrol altına alan bir hasta" olarak değerlendiren Süerdem, sigarayı yıllar önce bıraktığını, ilaçlarını düzenli kullandığını, sporunu yaptığını, kirli havalardan uzak durduğunu ve akciğer hijyenine özen gösterdiğini söyledi.

- KOAH'lı hastalar için dernek kurdu

Reklam
Reklam

KOAH ile hastalarıyla beraber mücadele ettiğini anlatan Süerdem, bu rahatsızlığı bulunanlara yardımcı olabilmek için KOAH Hastaları Derneğini kurduğunu belirtti. Dernek vasıtasıyla hastalarla iletişimin daha da arttığını aktaran Süerdem, şu değerlendirmede bulundu:

"Hastalığı yaşayarak bildiğim için hastalarıma yaklaşımım da daha etkili oluyor. Onların yaşadıklarını çok iyi anlıyorum çünkü aynı sıkıntıları ben de yaşıyorum. KOAH'lı olduğumu öğrenen hastalarımın da bana yaklaşımı farklı oluyor. Hastalarıma ilaçlarını düzenli kullanmaları, spor yapmaları ve akciğerlerine zarar verebilecek her türlü kirli ortamdan uzak durmalarını öneriyorum."

Çoğu hastanın tedavi uyum sorunu yaşadığını ifade eden Süerdem, hastaların ya ilaçlarını nasıl kullanacaklarını bilmedikleri ya da bunları bıraktıkları için aktif tedaviye katılamadıklarını kaydetti. Böyle bir durumda hastanın tedavi olamadığını, hastalığının ilerlediğini, yaşam kalitesinin düştüğünü ve ölüm risklerinin arttığını dile getiren Süerdem, KOAH'ın, hem Türkiye'de hem de dünyada kalp ve beyin hastalıklarından sonra en sık ölüme neden olan hastalık olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

Hasta yakınlarına da önemli görevler düştüğünü söyleyen Süerdem, hasta takibinin önemine değindi.

-KOAH nedir?

KOAH sigara, evlerde ısınma ve yemek pişirme amacıyla kullanılan çeşitli bitkisel, hayvansal kaynaklı yakıtlar (özellikle de kırsal kesimde kullanılan tezek) gibi zararlı maddelerin uzun süreli solunmasına bağlı olarak akciğer ve hava yollarında oluşan iltihabi kronik bir hastalıktır. KOAH'ta, kronik bronşit ve akciğerdeki hava keseciklerinin harabiyeti sonucu hava akımında kısıtlanma görülür. Hava akımındaki azalma daima ilerleyicidir. KOAH hastalarında hava yollarındaki daralma nedeniyle havanın giriş çıkısı rahat bir şekilde sağlanamaz. Hava yollarındaki daralma, nefes verirken daha belirgindir ve hava, daralmış hava yollarından geçerken adeta ıslık sesine benzer bir ses duyulur.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: