BAĞDAT (İHA) - Irak'ta ABD liderliğindeki Koalisyonda yer alan İspanya ve Honduras'ın ardından Dominik Cumhuriyeti de askerlerini geri çekeceğini açıkladı. Çokuluslu desteğin ABD nezdinde sembolik önemi bulunuyor.
Orta Amerika ülkelerinden Honduras, Devlet Başkanı Ricardo Maduro'nun Pazartesi günü bir TV'de yaptığı konuşmada belirttiği gibi, Irak'taki 370 askerin en kısa zamanda ülkeye geri dönmesini istiyor. İspanya komutasında görev yapan Honduraslı askerler, son olarak işgal güçlerinin ablukaya aldığı Şii merkezi Necef'te konuşlandırılmıştı.
İspanya ve Honduras'ın ardından Orta Amerika ülkelerinden Dominik Cumhuriyeti de, Irak'taki 300 askerini geri çekeceğini açıkladı. Dominik hükümeti, askerlerin 2 hafta içinde ülkelerine geri döneceğini duyurdu.
Şimdi başka bazı ülkelerin de bu adımı izlemesi tehlikesi belirince, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'in telefonun başına oturarak, Koalisyon güçlerinin çözülmesini önlemek üzere girişimler başlattığı belirtiliyor. Powell, dün yaptığı açıklama sırasında, kendinden emin bir izlenim yayma gayreti içinde olmasıyla dikkat çekiyor.
Son 24 saat içinde Koalisyon üyesi tüm ülkelerin Dışişleri bakanları ve Hükümet başkanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinde, tümünün, askerlerinin Irak'taki etkinliklerini ve ABD'ye sağladıkları desteği, görevleri bitene kadar sürdüreceği konusunda güvence verdiğini bildiren Powell, "İspanya ve Honduras'ın askerlerini geri çekme niyetlerini üzülerek öğrendim. Ancak bunlar egemen devletlerdir. Tercih ve kararlarında sanıyorum iç politik nedenler belirleyici olmuştur. Ama yine de, şimdiye kadar yerine getirdikleri hizmetlerden ötürü onlara teşekkür ediyoruz. Bu noktada bizi terketmelerine üzülmekle birlikte, ileride başka alanlarda yeniden birlikte işlerlik gösterebileceğimizi umuyorum" dedi.
SEMBOLİK DEĞER TAŞIYAN ASKERLER
İlk başlarda Honduras'ı, yine İspanya komutasındaki başka bazı latin Amerika ülkelerinin de izleyeceği endişesi yaşanırken; El Salvador, Irak'taki 300 askerini bundan böyle Polonya'nın emrine terkettiğini açıkladı. Nikaragua ise, masrafları ağır olduğu gerekçesiyle 230 askerini Şubat ayında geri çekmişti.
Aslında asker sayısına bakınca fazla etkili görünmeyen bu çok uluslu desteğin, ABD açısından sembolik değeri ağır basıyor. Hatırlanacağı gibi Washington, Irak operasyonu konusunda BM örgütünden yetki alamayınca, bu misyonun çok uluslu karakter taşıması amacıyla "istekliler koalisyonu"nu oluşturmuştu. O dönemlerde Dışleri Bakanı Powell'in övünerek ABD'nin bu adımının 40 devlet tarafından desteklendiğini söylediği biliniyor. Oysa bu devletlerin arasında ne para, ne de asker gönderen, sadece ABD'yi siyasi açıdan desteklediğini bildiren Mikronezya Federasyonu da bulunuyor.
Şu anda Irak'ta görev yapan 160 bin askerin 135 bini Amerikalı. Bunu 9 bin askerle İngiltere izliyor. Zaten Koalisyona 500 askerin üzerinde katkı sağlayanların sayısı iki elin on parmağını geçmiyor. Örneğin Moldava ve Kazakistan'ın sağladığı asker sayısı, 50'nin altında.
Bu arada Tayland Başbakanı Taksin Şinavatra, Irak'taki şiddet olaylarının niteliğini koruması halinde bu ülkede bulunan 450 askerini geri çekeceğini açıkladı. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin üzerindeki baskı da giderek artıyor. İtalya, 2 bin 700 askeriyle ABD'ye en yoğun desteği veren ülkerin arasında yer alırken; İtalyan bir rehinenin geçen hafta öldürülmesi, kamuoyunun yoğun tepkisine neden oldu. Fakat buna karşın, Bush ve Powell'i sevindiren haberler de var. Güney Kore yönetimi örneğin, dün, Irak'taki 400 kişilik askeri kontenjanını 4 bine yükseltme kararı aldığını açıkladı.
"Gönüllüler koalisyonu"nun Irak'ta şimdiye kadar verdiği kayıpların sayısı 567 olarak bildiriliyor. Buna karşılık Irak tarafında ölenlerin sayısı, çoğunluğu sivil, 13-17 bin kişi arasında tahmin ediliyor.