Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kobani olaylarıyla" ilgili Ankara merkezli 7 ilde başlatılan operasyonda 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Bu kişiler arasında HDP'nin eski milletvekilleri, Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve belediye başkanları da var. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Bu bir intikam operasyonudur" dedi, 6-8 Ekim olaylarının sorumlusunun partisi olmadığını söyledi.
HDP'li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ile eski HDP milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Nazmi Gür, Emine Beyza Üstün, Emine Ayna ve MYK üyesi Alp Altınörs'ün de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
Sırrı Süreyya Önder'in, Aksaray'da kaldığı bir otelde terörle mücadele şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Altan Tan ise gözaltına alındığını Twitter'dan paylaştığı mesajla duyurdu.
https://twitter.com/AltanTan1958/status/1309361764111388673
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) HDP'li üyesi Ali Ürküt da Diyarbakır'da gözaltına alındı.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerden HDP'li Kars Beediye Başkanı Ayhan Bilgen gözaltına alınırken çevredekilerin "Bu halk seninle gurur duyuyor" sloganı attığı anlaşılıyor.
https://twitter.com/firatfstk/status/1309381348059222019
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Ülke genelinde meydana gelen eylemlerde sokağa çıkma çağrısı yapan PKK/KCK terör örgütü ve sözde örgüt yöneticileri ile bazı siyasi parti yönetici ve partililer hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca 2014/146757 sayı ile soruşturma başlatılmış, soruşturma kapsamında Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu tutuklu bulunmakta olup gelinen aşama itibarıyla Ankara merkezli 7 ilde, 25 Eylül 2020 tarihinden geçerli olmak üzere 82 şüphelinin gözaltına alınmasına karar verilmiştir. Karar gereği şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalara Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edilmektedir" denildi.
Açıklamada olaylar sırasında "37 nitelikli adam öldürme, 29 adam öldürmeye teşebbüs, 3 bin 777 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 308 iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal, 13 Türk bayrağını yakma, 7 Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet suçunun işlendiği, ayrıca 326 güvenlik görevlisi ile 435 vatandaşın yaralandığı" kaydedildi.
HDP: Bu bir intikam operasyonudur
HDP'den gözaltılarla ilgili yapılan açıklamada ise "Partimize karşı bu sabah başlatılan intikam saldırısının kararı dün yapılan MGK toplantısında, savcının Saray'daki düğün töreninde alınmıştır. AKP-MHP bloğu kaybettikçe muhalefeti tasfiye etmeye çalışıyor. HDP sizin darbelerinize boyun eğmedi, eğmeyecek" denildi.
https://twitter.com/HDPgenelmerkezi/status/1309398758040449024
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da gözaltılara ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu bir intikam operasyonudur. Yargı uzun süredir olduğu gibi iktidarın sopasını kullanmaktadır. 6-8 Ekim olaylarını sorumlusu partimiz değildir" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"7 Haziran seçimlerinin hezimetini unutamayanlar, iktidarı kaybedenler bunun sorumlusu olarak gördükleri partimize karşı her türlü karalama kampanyasıyla o zamandan sistematik saldırı başlatmıştı.
"Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla büyük bir siyasi operasyon gerçekleştirildi. Çok sayıda milletvekili arkadaşlarımız ve o dönem HDP Eş Genel Başkanları gözaltına alındı.
"HDP diz çökmedi, bu kararlı mücadele iktidarın en büyük korkusudur. Kaybettikçe saldırıyorlar, saldırdıkça daha fazla kaybediyorlar.
"Halkın gücünü yok edemiyorlar. Şaşkınlıkla bunların fayda etmediğini görüyordur iktidar sahipleri. Siyaseten başka çıkar yol göremiyorlar. Bugün gözaltına alınan arkadaşlarımız aynı gerekçeyle gözaltına alınmıştır.
"Bütün bu gözaltı operasyonları da iktidarın kaybetme korkusunun yükseldiği zamanlara denk gelmiştir."
HDP Ankara milletvekili Filiz Kerestecioğlu da Twitter hesabından yaptığı açıklamada gözaltılara tepki gösterdi.
https://twitter.com/FilizKer/status/1309402627663376385
"**Kobani olayları**"
"Kobani olayları" ya da "6-7 Ekim olayları", Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) 2014'te Suriye'nin Türkiye sınırındaki Kobani kentini kuşatmasının ardından özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerde yüzlerce kişinin sokaklara dökülmesiyle başladı. Protesto eylemleri daha sonra silahlı çatışmalara dönüştü.
Eylemlerde, "Suriye'nin kuzeyindeki diğer bölgeler ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi üzerinden gelecek askeri yardımın ulaşması için Türkiye toprakları üzerinden Kobani'ye doğru bir koridor açılsın", "Türkiye IŞİD'e verdiği (iddia edilen) desteği kessin", "Türk ordusu Kobani'ye kara harekâtı yapmasın" gibi talepleri dile getirildi.
"IŞİD'in Kobani'ye girmesi" ve "Türkiye'den beklenen adımların atılmaması üzerine" HDP, 7 Ekim'de ülke çapında sokak eylemi çağrısı yaptı.
6-12 Ekim arasında süren eylemlerde hem güvenlik güçleriyle göstericiler, hem de bazı yerlerde göstericilerle onlara karşı çıkan Hür Dava Partisi (Hüda-Par) mensupları çatıştı.
Gösterilere bazı sosyalist partiler, sol örgütler, sendikalar, öğrenci grupları, kadın örgüleri ve aydınlar da destek verdi.
Bazı illerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi, eylemlerin sonucunda çözüm süreci de tamamen sona erdi.
HDP krizin başından bu yana hükümet yetkilileriyle çeşitli görüşmeler yapmıştı.
Eylemlerde ölümlerin ve şiddet olaylarının yaşanmasının ardından 9 Ekim'de HDP'li bir heyet dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'la görüşmüş, ardından basın açıklaması yapılmıştı.
HDP'nin açıklamasında yaşananlardan dolayı hükümet eleştirilmiş ancak "Şiddet, yakma, yıkma asla olmamalıdır" denilmişti.
KCK'den yapılan açıklamada ise eylemler desteklenirken Atatürk büstü, Türk bayrağı ve okullara saldırılması ile yağma olayları eleştirilmişti.
Türkiye, IŞİD'e destek verdiği iddialarını kesin bir dille reddetmiş ve YPG "terör örgütü" listesinde yer aldığı için Kobani'ye silah yardımı yapmayı gündemine almamıştı.