Kocaoğlu, 'Ben vatan haini miyim?' dedi ama şartnameyi değiştirmedi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin körfezde kullanmak için alacağı 15 adet vapurla ilgili tartışmalar devam ediyor. Başta Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olmak üzere tekne ve gemi üreticileri, ihalenin yerli firmalarda kalabilmesi için şartnamesinin değiştirilmesini isterken Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan sert açıklamalar geldi. Kendisi için bu süreçte sanki yabancı firmaları destekliyormuş gibi bir algı oluşturulduğunu söyleyen Kocaoğlu, “Ben vatan haini miyim? Bu iş artık İzmir’de zıvanadan çıktı.” dedi. Kocaoğlu, buna rağmen ihale şartnamesini değiştirmedi.
Yerel bir televizyonda yayımlanan programa katılan Başkan Kocaoğlu, yerli firmaların da katılabilmesi için 26 Aralık 2011 tarihine ertelenen, yaklaşık 300 milyon lira muhammen bedelli gemi ihalesiyle ilgili olarak kendini savundu. Gemilerin alınma süreciyle ilgili bilgi vererek şunları kaydetti: “Alacağımız gemilerin, en az 30-40 sene kullanılması gerekir. Bugünkü teknolojide körfeze en uygun gemileri belirleyelim diye yola çıktık. Lizbon’daki ulaşım İzmir Körfezi'ndekine benzediği için inceledik. Kompozit ve katamaran tipi, 400–450 kişilik gemileri almanın uygun olduğuna karar verdik. Fizibilite raporunu Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)’na gönderdik, onaylandı. Bu arada seçimden önce bir taraftan Hazine Müsteşarlığı, bir taraftan Avrupa yatırım bankalarından kredi aramaya başladık. İller Bankası’na müracaat ettiğimiz kredinin onayı çıktı. İller Bankası gemilerin türüne bakmadı ama DPT inceledi. Önce şartnameyi hazırladık, yaklaşık maliyet belirlendi ve 6 Aralık 2011'de Kamu İhale Kurumu (KİK) internet sayfasında ihale tarihi duyuruldu. Katılımcı firmalardan yoğun talep gelince ihale tarihini 26 Aralık’a kadar uzattık ama şartnamede bir değişiklik yok.”
İhaleden önce konuyla ilgili taraflarla görüştüğünü ve uzmanlardan bilgi aldığını da belirten Kocaoğlu, “İzmir Gemi Mühendisleri Odası Başkanı ve Türk Loydu’ndan bir arkadaş geldi. Bu gemilerin neden alınmaması gerektiği konusunda ikna edecek bir gerekçe ileri süremediler. 300 milyon lira harcayacağım, sorumluluğunu en çok duyan adam benim. Ayrıca şu anda, ‘Türk firmaları bu gemiyi yapamaz’ diye bir kural yok. Türk tersaneleri içinde yeterliliği olan birçok firma var. Bunlar da dosya aldı, yabancılar da. Bir gemi ihalesini sadece Türkiye ile sınırlamak gibi lüksümüzün olamayacağını herkes biliyor. Bakan Bey haklı olarak, ‘Yerli olması lazım.’ diyor. Bunu gemicilerin birliğindeki konuşmasında söylüyor; ben de gitsem aynı şeyi söylerim. Yerli sektörün canlanması için bu ihalenin kullanılması doğrudur. Yerli firma zaten bunu alabilir, çalışabilir, burada başka bir şey var. Bugün örnek gösterilen İstanbul Deniz İşletmeleri'nin elinde 52 gemi var, bunun 35’i katamaran ve dışarıdan alınmış. Bunun bu şekle sokulmasını, soru işaretleri doğuracak bir kampanya ve lobi faaliyetleri şekline dönüştürülmesini anlayamıyorum.” diye konuştu.