Kocasert, “kurlar Daha Fazla Geriye Gitmesin”

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, bayramın ardından yoğun ve tempolu günlere geri dönmeyi ümit ettiklerini belirtti.

Ekonomideki gelişmelerle ilgili yazılı bir açıklama yapan DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, bir yaz mevsimini daha geride bırakmak üzere olduklarını belirterek, işadamlarının Ramazan Bayramı'nın ardından yoğun ve tempolu günlere geri dönmeyi ümit ettiğini söyledi. Sonbahar aylarının, ihracatçıların Avrupa’dan gelen noel siparişlerini ürettiği aylar olduğunu, ancak geçen birkaç yıl, Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle arzu edilen ölçüde bir hareket olmadığını belirten Kocasert, bu yıl da geçmiş yıllardaki yüz güldüren ihracat değerlerine ulaşılıp, ulaşılamayacağının bir soru işareti olduğunu kaydetti.

Bunun öngörülmeyen bir durum olmadığını ifade eden DENİB Başkanı Kocasert açıklamasında, “Avrupa’da yaşanmakta olan gelişmelerin böyle bir seyir izleyeceği önceden belliydi. Beklentiler doğrultusunda, biz ihracatçılar da, alternatif pazarlara olan ihracatımızı geliştirmenin yollarını aradık ve önemli ölçüde başarı da elde ettik. Ana pazarımız Avrupa olmaya devam etmekle beraber, pazarlarımızı çeşitlendirmeyi sürdürdük. Pazar çeşitlendirmesine katkı sağlayacak önemli adımlar hala da atılmaya devam ediyor. Son olarak TİM ve THY arasında imzalanan protokolle, THY’nin Eylül ayında yeni destinasyonlara başlatacağı seferlerde, düzenlenen heyet programlarına katılarak uçan ihracatçılar sadece vergileri ödeyerek uçabilecekler. Bunun önemli ve sonuç getirecek bir çalışma olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Bir taraftan alternatif pazar gayretlerinin devam ederken, Orta Doğu’nun bir türlü durulmayan gündeminin, ihracatçı açısından daralan Avrupa pazarının üzerine tuz biber olduğunu kaydeden Süleyman Kocasert açıklamasında şunları kaydetti:

“Daralan pazarlarda rekabet etmenin her geçen gün daha da zorlaştığını belirtmek istiyorum. Hal böyleyken, aşırı değerlenme trendine giren Türk Lirası elimizi daha da zorlaştırıyor. Diğer ülkelere nispeten yüksek olan faiz seviyelerinin baskısıyla kurlar, her geçen gün biraz daha geriye gidiyor. Bir taraftan rekabet baskısı, bir taraftan kur baskısı ile ihracatı ayakta tutabilmek pek mümkün değil. Bugün itibariyle sepet kur 2,00’ın altına gelmiş durumda. İhracatçı bu seviyelere karlılığından feragat ederek katlanabiliyor. Ne var ki, kurlar daha da aşağıya giderse ihracatçının rekabet adına yapabileceği bir şey kalmayacak. Endişemiz birkaç yıl öncesine kadar olduğu gibi yüksek faiz düşük kur kıskacında sıkışıp kalmak. İyi bir Türkiye ekonomisinin mutlak koşulu üretim ve ihracat iken, Merkez Bankası’ndan beklentimiz, faizleri günün şartlarına uygun olacak şekilde aşağı çekmesi. Aksi takdirde, kur baskısının ve daralan talebin birleşmesiyle, ihracatçı açısından işler içinden çıkılmaz bir hal alacak.”