Kolera sınırda alınacak önlemlerle engellenemez

Ankara (AA)- Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Irak'a komşu ülkeleri "kendi topraklarında olası kolera salgınına hazırlıklı olmaları gerektiği" uyarısında bulunmasının ardından, Türkiye'de alınması gereken önlemler olduğu bildirildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, koleranın ülkeye girişinin sınırda alınacak önlemlerle engellenemeyeceğini belirterek, "Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz. Büyük bir olasılıkla enfekte insanlar Türkiye'ye de gelmiştir veya gelecektir. Önemli olan bunu salgın haline getirmemektir" dedi.

Reklam
Reklam

Akdur, Irak'taki kolera salgınının son yılların en büyük salgını olduğunu, bu nedenle ciddiye alınması gerektiğini bildirdi. Akdur, DSÖ'ye Ağustos ayından bu yana Irak'ın kuzeyindeki şehirlerden toplam 24 binden fazla akut kolera olgusu bildirildiğini söyledi.

Bunun Irak'ın kuzeyinde en az 450-500 bin kolera mikrobu almış ve taşıyan insan bulunduğu anlamına geldiğini ifade eden Akdur, "Çünkü kolera mikrobu alanlardan yalnızca yüzde 5 kadarı akut ve belirgin bir hastalık tablosu sergiler. Oysa herhangi bir hastalık belirtisi göstermeyen geriye kalan yüzde 95 de mikrobu yayabilir" diye konuştu.

Hastalığın tüm Irak'a yayılmasının kesin gibi göründüğünü kaydeden Akdur, 400-500 bine yakın enfekte kişinin ülkenin savaş olmayan ve daha ziyade sakin bölgesinde çıktığını, salgının savaşın ve çevre koşullarının daha ağır olduğu bölgeleri de tutmasının kaçınılmaz olduğunu bildirdi.

Türkiye ile Irak arasındaki gidiş-gelişlerin çok yoğun olması nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nca alınan önlemlerin yerinde ama yetersiz olduğunu belirten Akdur, "Salgının önlenmesinde yurt içinde alınması gereken önlemler büyük önem taşıyor. Durumları şüpheli görülenlerin en az bir hafta süreyle izlenmesi, ishal olanların derhal hastaneye başvurup karantinaya alınması bu önlemlerden bazılarıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Koleraya neden olan mikrobun en önemli bulaşma aracının su olduğuna dikkati çeken Akdur, salgın geçinceye dek suların süper klorlama yapılması, klor kokmayan ve güvenli olmayan hiçbir suyun içilmemesi gerektiğini belirtti.

Çiğ sebze ve meyvelerin çok iyi yıkandıktan sonra soyularak, imkan olması halinde de dezenfekte edilerek yenmesi gereğine dikkati çeken Akdur, el ve eşya temizliğine de çok dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.