Kolombiyalı uyuşturucu baronu Escobar’ın su aygırları kriz yaratıyor

Uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar tarafından 40 yıl önce ülkeye getirilen su aygırları, Kolombiya'daki nehirlerin eko sistemini etkilemesi üzerine, yetkililer su aygırlarının uzmanlar tarafından itlaf edilmesini tavsiye etti.

Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar tarafından 40 yıl önce ülkeye getirilen su aygırları, ülkedeki nehirlerin ekolojik dengesini bozmaya başladı. Su aygırlarının sayıları 80'ini geçerken, uzmanlar su aygırlarının nehirlerde oksijen seviyesine zarar vermesi ve bu durumun susuzluğa davetiye çıkardığını belirtti.

EKOLOJİK DENGEYİ ALTÜST ETTİ

Escobar'ın Medellin yakınlarında, farklı hayvanlar beslediği özel hayvanat bahçesinde su aygırları da bulunuyordu. Escobar, 1981 yılında ülkeye 4 su aygırı getirdi. Escobar, imparatorluğunun çökmesiyle getirdikleri su aygırları hayvanat bahçeden firar ederek, vahşi doğaya uyum sağladı. Sayıları 80'ini geçen su aygırlarının nehirlerdeki oksijen seviyesine zarar vermesi yetkilileri harekete geçirdi. Yetkililer, önlem alınamaması durumunda susuzluğun kapıda olduğu uyarısında bulunarak, uzmanlar tarafından itlaf edilmesini tavsiye edildi.

Reklam
Reklam

2035 YILINDA SAYILARI 1.500 OLACAK

Uzmanlar, Pablo Escobar'ın özel hayvanat bahçesi için yasadışı olarak Kolombiya'ya ithal edilen su aygırlarının yemyeşil tropikal kırsal kesimde yaşamaya başladığını ve yerli bitki örtüsü ile yerli vahşi hayvanları yok etmeye başlamadan önce itlaf edilmeleri gerektiğini söyledi. Uzmanlar, yaklaşık 80'ı aşkın su aygırlarının sayısının 2035 yılına kadar bin 500'e ulaşacağını ve insanlar için tehlikeli olabileceğini ifade etti.

YEREL HALK BESLEDİ

Su aygırları, Escobar'ın 1980'lerde dünyanın en büyük uyuşturucu imparatorluğunu kurduğu 'Hacienda' kalesinde kişisel hayvanat bahçesinde kangurular, zürafalar, filler ve diğer egzotik hayvanlarla birlikte yaşıyordu. Escobar'ın 1993 yılında polis tarafından yakalanıp öldürüldükten sonra hayvanların çoğu öldü. Su aygırları ise lojistik olarak taşınma zorlukları sebebiyle yerel halk tarafından uzun süre beslendi.