BARTIN (İHA) - Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK), Zonguldak ve Amasra'da bulunan kömür sahalarını özelleştirerek, Türkiye'nin yılda 20 milyon ton kömür ithalatı ile dış piyasaya verilen 1.4 milyar doların iç piyasada kalmasını sağlayacak.
Amasra B Projesi'nin hayata geçirilmesiyle birlikte ihaleyi alan HEMA Endüstri A.Ş. kömürü çıkartarak iç ve dış piyasaya verecek. Şirket ayrıca metan gazını işleyerek gazın sanayide kullanımını sağlayacak. Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen kömür ocaklarının özelleştirilmesi ile ilgili bilgilendirme toplantısına, HEMA Endüstri A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Hattat, TTK Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, Bartın Valisi Ali Güngör, Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, TSO Başkanı Mehmet Kemik, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve basın mensupları katıldı.
Toplantıda konuşan HEMA Genel Müdürü Mehmet Hattat, yer altında bulunan kömürlerin çıkartılarak iç ve dış piyasaya kazandırılacağını belirtti. Yer altı zenginliklerinin ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirten Hattat, "Bartın ve civarında yeraltı zenginlikleri var. Türkiye'de yılda 16 ile 20 milyon ton kömür ithal ediliyor. Milyarlarca dolar dışarıya para ödeniyor. Bu kömürü, Güney Afrika'dan, Avustralya'dan ve Güney Amerika'dan ithal edip, 16 bin kilometreden getirip burada kullanıyoruz. Toprağın altında bulunan kömürün yeryüzüne çıkartılmasını ve bu sayede istihdam artışının sağlanmasını amaçlıyoruz. İstihdam sağlanarak Bartın ekonomisine büyük bir rahatlık getireceğimize inanıyorum. Bölge refaha kavuşacaktır. Fakat bunun yanında başta kömür ithalatçıları ve dış kaynaklar muhalif olarak karşımıza çıkacaktır. TTK ile yapmış olduğumuz sözleşmelerde, termik santral kurma ile ilgili bir madde yoktur. Ancak ileri ki yıllarda bölge halkı isterse termik santral de kurabiliriz. Türkiye'nin her yerine buradan çıkacak kömür nakledilecektir. Türkiye'nin geçmiş yıllarda elektrik üretiminin yüzde 60'ı hidroelektrik santralleri ile kömürle çalışan termik santrallerden elde ediliyordu. Diğer kısmı da fuel oil ve direkt elektrik ithal edilerek elde ediliyordu. Şimdi ise bu dengeler değişti. Barajlardan ve kömürle çalışan termik santrallerden üretilen elektrik, yüzde 23'e düşerken; ithal doğalgaz ile elde edilen elektrik üretimi yüzde 53'e çıktı. Önümüzde ilk kömürü çıkartmak için 3 yıl bulunuyor. Yabancı firmalara proje yaptırmak için bölgeye İngiliz ve Çinli firmaları çağırdık. Konuyla ilgili birçok yatırımcıyı, işlerimizi paylaşmak için, daha fazla istihdam sağlamak ve daha fazla kömür çıkartmak için yöreye davet edeceğiz. Kömür üretiminde kasa riskini en aza indiren en son teknolojileri kullanacağız" dedi.
Hema Endüstri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, kömür işletmelerinin dışında bölgede metan gazı aramasının da yapılacağını belirtti. Bölgede büyük ölçüde kömür rezervinin olduğunu ve bunların değerlendirilmesi noktasında yer altındaki metan gazının da çıkartılarak işleneceğini belirten Hattat, "Biz sadece kömürü çıkartmayacağız. Kömürü çıkartarak iç ve dış piyasaya pazarlayacağız. Ayrıca yeraltında bulunan metan gazını da çıkartarak işleyeceğiz. Metan gazını doğalgaz kadar değerlendireceğiz. Bu sayede bölgedeki iş sahalarında metan gazı kullanımını sağlayacağız" şeklinde konuştu.
Hema Endüstri A.Ş.'nin yaptığı toplantıya katılan Türkiye Taşkömürleri Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, Türkiye'nin dış borçlarının elektrik piyasasındaki yanlış politikalardan kaynaklandığını belirtti. Türkiye'nin kömür ihtiyacının karşılanabilmesi için Avusturya, Kolombiya ve Kanada gibi ülkelerden yılda 20 milyon ton kömür aldığını ve 1.4 milyar dolar paranın yurt dışına gittiğini belirten Dağdelen, "Türkiye'nin borçlanması bu sebeplerden kaynaklanmaktadır. Türkiye'de bulunan yeraltı zenginliklerinin değerlendirilmesi ile bu para dış ülkelere gitmeyecek ve Türkiye hiçbir zaman Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ve dünya bankalarına muhtaç olmayacaktır. Yeraltında 1 milyar 800 milyon ton rezerv bulunmaktadır. Devlet TTK'ya yapılan yatırımları azaltmış ve özel sektöre yatırım kapasitelerini artırma imkanı sağlamıştır. Kömür madenciliği zor bir iş sektörüdür. Devletin politikaları sonucunda bu ihaleleri alan firmaların işleri oldukça zordur. Fakat teknoloji ve yatırımlarla ışık ve ısıyı çok iyi değerlendireceklerini ve vatandaşlara istihdam sağlayacaklarına inanıyorum. Bu ayrıca yöre ekonomisinin direkt olarak desteklenmesini sağlayacaktır" şeklinde konuştu.