ZKÜ'nün Şehir Kampusü'ndeki konser salonunda düzenlenen konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Zonguldak Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç ile öğretim üyelerinin de izlediği konferansta konuşan Prof. Dr. Doğu Ergil, devletin organlarının iyi işleyebilmeleri için özerk olmaları gerektiğini söyledi. Bir kurumun, başka bir kurumun işlerine karışmaması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Ergil, bu yüzden özerkliğin şart olduğunu kaydetti.
[
****](https://www.mynet.com/kuzudan-rektore-yanit-110100545520)
Hiçbir devlet kurumunun bağımsızlaşamayacağını da belirten Prof. Dr. Ergil, şunları söyledi:
“Yani, ‘Ben toplumu istediğim gibi şekillendirebilirim, kendi kurallarımı koyar, anayasal sistemin bir parçası değil, kendi hukukuma göre davranırım’ diyemez. Yani İdare Mahkemesi’nin ötesinde başka bir İdare Mahkemesi olamaz. Yani Askeri İdare Mahkemesi olamaz. Bu çift hukukluktur. Halbuki bir devletin vasfı hukuk korumak, hukuku korumaktır. Bütün yurttaşlar için baz edilmiş hukukun dışında bir hukuk yaratırsan, o zaman anayasal düzenin içinde değilsin demektir. Adamı tutarlar kulağından, o hukuka tabi kılarlar. Bu ne zaman olur? Toplumun iradesi toptan, tüfekten daha güçlü olduğu zaman olur. Yani toplum, devletin kölesi değil efendisi olduğu zaman olur. Türkiye daha yeni yeni o aşamaya geliyor.”
İNSAN HAKLARI İLE DEMOKRASİ BİRBİRİNDEN AYRILMAZ
Devletin manevi şahsında var olduğu kabul edilen yürütme, yasama ve yargı erkleri arasında da özerklik olması gerektiğini savunan Prof. Dr. Ergil, “Bu ancak demokraside mümkün olabilir. Yani insan hakları ancak demokraside olgunlaşabilen ve korunabilen haklardır. O yüzden insan hakları ile demokrasiyi birbirinden ayırmak mümkün değil. Demokrasi olmadan ne hak, ne hukuk, ne de hukuk devleti güvence altındadır” diye konuştu.
sucuklu espri güldürdü
1968 kuşağından geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Ergil, geçmişte öğrencileri arasında profesyonel devrimciler olduğunu söyledi. Bu yüzden öğrencilerinden bazılarının silahlı dolaştıklarını belirten Prof. Dr. Ergil, “Hatta üniversiteye girerken bize hüviyet sorarlardı. Bizi biliyorlardı. Ama öğretim üyeleri girerken hüviyet sorarlardı. Biz ‘faşist’ falan demezdik onlara. Gençlik böyle bir şey işte” dedi.
Prof. Dr. Ergil, bu sözlerinin ardından, “Hani sucuklar?” diyerek yanındaki bir yardımcısından aldığı 2 kangal sucuğu salondakilere göstererek, “Sucuklu yumurtaya var mısınız? Aranızda yumurta atacak varsa atmayın, beraber kantine inelim” dedi. Amacının şov değil, öğrencileri güldürmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ergil'in esprisi, salondakileri kahkahaya boğdu