KONUTDER: Vergiler Yapı Sektörünü Tehdit Ediyor

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, vergilerin yapı sektörüne darbe vurduğunu belirtti. Bu nedenle küçük firmaların kayıt dışına yöneldiğini, büyük firmaların gelirlerinden olduğunu vurgulayan Ömer Faruk Çelik, “Vergiler sektörü tehdit ediyor. Markalı konut projeleri ortada. Devlet vergi konusunu yeniden ele almalı.” dedi.

KONUTDER, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a iletilen ‘Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013’ adlı rapor ile yapı sektörünün fotoğrafını çekti. Raporda sektörün milli gelir içinde payının yüzde 5,7 olduğuna; 250’ye yakın alanı beslediğine işaret edildi. Sektörün istihdamın yaklaşık yüzde 7’sini karşıladığına da yer verilen raporda inşaatlarda istihdam edilenlerin sayısının yaz aylarında daha da arttığı, senede ortalama 1,6 milyon olduğu açıklandı.

Raporu değerlendiren KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, "Sektör çok dağınık durumda. Kayıt dışı ve vergi kaçağı var. Haksız rekabet oluşmuş durumda. Haksız rekabetin bir ucunda devlet, bir ucunda üreticiler var. Markalı konut projeleri ortada sıkıştı. Bu durum büyük firmaları aşağıya doğru çekiyor. Böylece devlet, kurumsallaşmayı ve büyümeyi değil, küçük kalmayı ve kayıt dışı çalışmayı teşvik eder duruma düşüyor. Devlet biran önce vergileri yeniden ele alınmalı.” ifadelerini kullandı.

Ömer Faruk Çelik, son bir senede faizlerin önemli oranda indiğini dile getirirken; buna paralel olarak konut kredisi kullanımının arttığına temas etti.

İnşaat ruhsatı alan daire sayısı ile satılan daire miktarı arasında uçurum bulunduğunu bildiren Çelik, şunları kaydetti:

“2009 ikinci çeyreğinde tapu harçlarında yarı yarıya indirim yapılmış, 150 metrekareden büyük konutlarda yüzde 18 olan KDV oranı yüzde 8’e indirilmişti. Ülkemizde her sene yaklaşık 400 bin adet konut tapuda el değiştirirken, 2009 ikinci çeyreğinde vergi indirimleri ile bu rakam 532 bin adete erişti. 2009 ikinci çeyreğinde konut satışları 2008’e göre yüzde 25 artmış, vergi avantajlarının kaldırılması ile 2009 üçüncü çeyreğinde ise bir önceki döneme göre yüzde 33 daralmıştır.”

Kamu ile özel sektör tarafından yapılan konut oranı arasındaki dengesizliğin, sektörün en büyük açmazı haline geldiği aktarılan raporda, şu saptamalarda bulunuldu:

“Türkiye'de üretilen konutlarının yaklaşık yüzde 9'unu TOKİ ve yüzde 1,5'ini Emlak Konut GYO tarafından üretilmektedir. KONUTDER üyesi 17 firmanın ise TOKİ ve Emlak GYO ile yaptıkları projeler dışında yüzde 1,6 oranında payı bulunuyor. Sektörün geri kalan yüzde 87,7'lik kısmını daçoğunluğu 5-10 dairelik apartmanlar inşa eden küçük ölçekli firmalar oluşturmaktadır.”

Konut sektörü ile ilgili reklamlar temel alınarak kamuoyunda yanlış bir şekilde büyük kar algısının oluşturulduğunu savunan KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Çelik, şöyle devam etti:

“Esasında bu durum tam aksi bir seyirdedir. İnşaat boyunca ortaya çıkan ve firma tarafından karşılanan vergiler satış hâsılatının yüzde 13’ünü buluyor. Buna göre hasılatttan brüt yüzde 20 kâr marjı elde eden firmanın net kâr marjı yüzde 7 oluyor. Alıcı tarafından karşılanan vergiler ise satış bedeli üzerinden yüzde 2 tapu harcı ve yüzde 1 KDV olmak üzere yüzde 3 oranına denk geliyor.”

Kurumsallaşmaya eğilen sektör oyuncularının, arazi edinirken hakiki bedelden tapu harcını ve emlak vergisini ödediğini belirten Çelik, “Belli başlı firmalar da bu bedellerden kaçınıyor. Tabii tapu ve noter harçları, sözleşmelerde bulunan damga vergileri ile KDV gibi vergilerin küçük firmaları, kayıt dışına itiyor. Bu durum büyük firmaları da aşağıya doğru çekiyor. Böylece devlet, kurumsallaşmayı ve büyümeyi değil, küçük kalmayı ve kayıt dışı çalışmayı teşvik eder duruma geliyor.” dedi.