25 metrekare olan ve adeta harabeyi andıran eve 3 bin 500 lira kira istenmesi sosyal medyada günlerdir en çok konuşulan konular arasındaydı. Bu durum ev kiralarındaki fahiş artışı en net şekilde ortaya koydu. Kiralara gelecek yıl Temmuz ayına kadar yüzde 25 artış sınırı getirilse de fiyatlar hala çok yüksek seyrediyor.
Konut kiralarında fahiş rakamlar için birçok tedbir açıklansa da arzda yaşanan sorun nedeniyle yeni bir döneme geçiliyor. Özellikle büyükşehirlerde en düşük kira fiyatlarının 5-6 bin liralara kadar yükselmesi ve yurtlara yerleşemeyen üniversitelilerin ev arayışında olması ile oda kiralamaya dayanan paylaşımlı ev modeli Türkiye’de yaygınlaşıyor. Sektör temsilcileri bu talebin eskiden yüzde 5 oranlarında seyrettiğini ancak son dönemde bunun yüzde 10’lara çıktığını ifade ediyor.
Oda kiralama aileler için de ek gelir olarak görülmeye başladı. Özellikle İstanbul, Bursa ve İzmir gibi kentlerde uygulanan ve öğrencilerin tercih ettiği model, barınma sorununun çözülmesine kısmi de olsa katkı sağlıyor. Hatta Bursa’da üniversiteye yakın bölgelerde oda sistemine uygun salonsuz projelerin de inşa edilmeye başladığı belirtiliyor.
Haber Global ekranlarında masaya yatırılan konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimci Dr. Ufuk Uras, “Airbnb uygulaması da bu durumu teşvik etti. Bizim hızla yapı stokunu arttırmamız gerekiyor. Yoksa insanlar kendi rasyonalitesi içerisinde özellikle üniversitelerin açıldığı dönemde bu tür uygulamalara gidiyor. Kamusal arzın arttırılması ve Hazine garantisi ile pekiştirilerek tereddütlerin giderilmesi bu sorunları giderecektir. Esas olarak spekülatif hareketlerden çok üretimi arttıran bir zeminde ilerlememiz gerekiyor. Özellikle yabancıların emlak alımı da bu meseleyi tetikledi. Kısa dönemde meseleye bakmaktan ziyade orta ve uzun vadede planlama yapmamız gerek. Yoksa ölçü kaçıyor. Bu ‘kumarhane kapitalizmi’ denen şey hayatın her alanında bizi dönüştürdü maalesef” dedi.
Emlak sektörü temsilcileri ise, yakın zamanda bu evlerin kira sözleşmeleriyle ilgili konuların gündeme geleceğini aktararak, “Ev sahibi olarak kim kime karşı ne kadar sorumlu, çünkü evi paylaşan kişiler birbirini tanımıyor da olabilir. Faturalar, aidatları kim ödeyecek gibi problemler var. Dolayısıyla önümüzdeki dönem gayrimenkul sektörü bunlarla da uğraşıyor olacak” ifadelerini kullandılar.
Yüksek ev ve yurt kiraları, uygun yurtlardaki doluluk oranları derken henüz kalacak yer bulamayan üniversite öğrencileri fırsatçıların radarına giriyor. İstanbul'da yatak başına 3-4 bin TL istenirken, odalarda dörder kişi olmak üzere evde toplam 12 kişi yaşıyor.
‘Paylaşımlı daire’ ilanlarının yayılması üzerine, öğrenciler yaşadıkları zorlukları sosyal medya üzerinden paylaştı.
-“İstanbul'da ev bakıyorum. Bayana; 3 tarafı güneş gören 3+1 bir ful eşyalı daire. Paylaşımlı 1800 TL. Erkeğe; bodrum kat 1+0 5 kişi kalıyor. 3600 (not: gelen eşyasını getirir.)”
-“Paylaşımlı daire ve iki kişiyle kalınan eve, pardon odaya 1600 TL. Bu parayla eskiden 2+1 lüks daire kiralardın, kafayı yedim, sakinim.”
-“4500 TL paylaşımlı daire. Üstüne, aradıkları kriter öğrenci veya çalışan.”
-“10 kişi paylaşımlı ev bir de 3.000 TL. Yeteeeeer cidden yeeteeer.”