Konya’da Üç Aylara Çocuk Kahkahası Ekleyen Şivlilik Nedir?

Gün geçtikçe geleneklerimizi unutmak hepimize bir nebze suçluluk duygusu hissettiriyor. Konya’da yüzlerce yıldır üç ayların başlangıcında kutlanan Şivlilik ise, çocukların kahkahaları eşliğinde yaşamaya devam ediyor. Peki sadece Konyalıların bildiği Şivlilik nedir?

Kaynağı pek bilinmiyor

Çocukların gönüllerince eğlenip türlü ikramlar topladıkları bu günün kaynağı hakkında çeşitli söylentiler var, ancak kesin bir şey yok. İlk ne zaman ve kim tarafından kutlandığı bir yana, Şivlilik’i bu kadar özel kılan şey çocukların yüreklerindeki o heyecan ve yüzlerindeki tebessüm.

Şivlilik nasıl kutlanıyor?

Şivlilik tek güne sığan sıradan bir kutlama değil. Her şeyden önce mahalle ve şehir kültürünün ayrılmaz bir parçası. Hal böyle olunca, kutlama için bütün mahalle seferber oluyor. Şivlilik kutlaması bir gece önceden başlıyor. Akşam namazından sonra mahallenin genci, yaşlısı, çocuğu kutlama için mahallenin en uygun yerinde toplanır. Mahallenin gençleri ve abileri kutlama için mahalleyi hazırlarken, çocuklar ise bakkallardan aldıkları, ortasında mum olan fenerlerle alanda görünürler.

Reklam
Reklam

Genci, yaşlısı ve çocuğuyla fener alayı başlıyor.

Mahalleyi sohbetlerdeki şen kahkahalar sararken, çocukların ellerindeki fenerler yakılır ve fener alayı böylece başlar. Kış aylarında zor olsa da ihmal edilmeyen, ancak bahar ve yaz aylarında daha renkli olan bu kutlamalarda gökyüzüne uzanan bir ateşin yakılması olmazsa olmazlardan. Kimileri bu ateşin üstünden atlarken, bazı çocuklar ise bakkallardan aldıkları torpil ve maytapları patlatırlar. Şivlilik’ten bir gece önce yapılan bu kutlamada yaşı ne olursa olsun herkes için eğlence var!

Fener alayından dönen çocukların gözüne uyku girmez.

Çünkü ertesi gün Şivlilik ikramlarının toplanacağı zamandır! Sabah erkenden kalkan çocuklar bazen kahvaltı bile etmeden gruplara ayrılıp mahalleleri dolaşmaya başlar. Eskiden, ikramlar çocukların boynunda asılı duran keselere doldurulurken günümüzde bu keselerin yerini plastik torbalar almış durumda.

Reklam
Reklam

Torbaları aldık, evden çıktık, hadi Şivlilik toplamaya!

Şivlilik, gruplara ayrılan çocukların mahalledeki evleri teker teker gezmesiyle toplanır. Zili çalan çocuklar, kapının biraz geç açıldığını düşünürlerse,
“Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek. Şivlilik!” tekerlemesini tempoyla ve hep bir ağızdan okumaya başlarlar.

Kapıyı evin büyüğü açar.

Çocuklar, kendilerine kapıyı açan büyüklerinin kandillerini kutladıktan sonra sıra o evden nasiplerini almaya gelir. Hanenin durumuna göre, bazen kaliteli çikolata ve gofretler, bazen de sadece leblebi çocukların bir gece önceden heyecanla hazırladığı torbaları doldurur! O evden nasiplerini alan çocuklar için artık sıradaki eve geçme zamanı gelmiştir.

Çocuklar örgütlenmeyi biliyor.

Şivlilik toplama sırasında birbirlerine denk gelen çocuk grupları hangi mahallede, hangi evin en iyi şekerlemeleri verdiği bilgisini birbirlerine aktarırlar. Eğer kaliteli şekerlemeler, hele de harçlık veriyorsanız o gün kapınız susmaz ve nesilden nesle aktarılan Şivlilik manisini defalarca duyarsınız!

Reklam
Reklam

Yer evler kalmasa da Şivlilik hep var!

Eskinin yer evlerini artık daha az görmeye başladığımız bir gerçek. Sayısı gittikçe artan apartmanlar Şivlilik toplamaya çıkan çocukların işini bir hayli zorlaştırıyor. Özellikle toplu konutlarda Şivlilik nasiplerini dağıtma işi kapıcılara kalmış durumda. Çocuklara ikram edecekleri şekerlemeleri kapıcılara bırakan apartman sakinleri Şivlilik adetini böyle geçiştirmeyi tercih etseler de, aldığı ikram karşısında gözleri parlayan çocuk masumiyetinden mahrum kalındığı için bu yöntemi tercih etmemek lazım.

Annelere yine büyük iş düşüyor!

Şivlilik, sadece çocukların şekerleme topladığı bir gün değildir. Şivlilik zamanı gelince yapılan ikramlar ön plana çıkar. Evin annesi mutfağa girer ve “bişi” adı verilen hamur kızartmasından yapar. Bişi, hem bütün gün şekerleme peşinde yorgun düşen çocuklara, hem de mahalledeki komşulara ikram edilir.

Şivlilikle birlikte namaz mübareği de başlar.

Reklam
Reklam

Namaz mübareği için bir nevi yaklaşan bayram ziyaretinin provası desek yeridir. Ailenin evlenip yuvadan ayrılmış genç kuşağı, tıpkı bayramlarda olduğu gibi çocuklarını alıp aile büyüklerini ziyarete gider. Her biri bir yere dağılmış aileler bu ziyaretlerde bir araya gelir ve küçükler büyüklerin ellerini öperek “Namazın mübarek olsun.” temennisinde bulunur. Ellerin öpülmesinden sonra bütün aile çerez ve meyvelerden oluşan “çetnevir sofrası”na oturur ve aileye Şivlilik ikramı yapılır.

Her yerimizi saran modernleşme ve elektronik aletlerin arasında hala bir yerlerde bu geleneklerin yaşadığını bilmek insanı mutlu ediyor. Karşılıksız sevgiyle çocukları güldürebildiğimiz nice Şivlilikler!