Prof. Dr. Onur Yaprak, halk arasında köpek kisti olarak bilinen karaciğer kist hidatiğine karşı uyardı.
Prof. Dr. Yaprak, ülkemizde özellikle hayvanlarda ilgili parazitin çok yaygın olması nedeniyle kist hidatik hastalığının önemli halk sağlığı sorunlarına neden olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Aslında tamamen çok basit önlemlerle bu durumdan korunulabilir. Hastalık dünya üzerinde en çok ülkemizin de bulunduğu doğu Akdeniz bölgesi ile kuzey Afrika, Asya ve güney Amerika’da yaygın. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre dünyada ortalama görülme sıklığı her 100 bin kişide 50 oranındadır. Aynı şekilde yılda 1-3 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiği ve yaklaşık 20 bin kişinin hastalık nedeniyle hayatını kaybettiği, hastalığın yol açtığı maliyetin yıllık 3 milyar dolar olduğu bildirilmektedir. Echinococcus granulosus adı verilen bir parazit bu hastalığa neden oluyor. Bu parazitin en yaygın taşıyıcısı köpekler olmakla birlikte kurt, tilki gibi tüm et yiyen hayvanlarda taşıyabilirler.”
Parazitin köpeklerin bağırsaklarında yaşadığına değinen Prof. Dr. Yaprak, şu bilgileri paylaştı: “Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar rüzgâr ve yağmur etkisi ile toprağa yayılır. Bu yumurtalar aylarca toprakta canlı kalır. Yumurtaların bulaştığı sebze, meyve ve yeşilliklerin iyi yıkanmadan yenmesiyle de insanlara bulaşır. Aynı şekilde hastalıklı köpeğe el ile temastan ya da parazit yumurtasının bulaştığı bir toprağa dokunduktan sonra el yıkanmadan yemek yenmesi de başka bir bulaşma yoludur. Tıpkı insanlar gibi koyun, keçi, sığır gibi otla beslenen hayvanlar da yumurtaları alarak hastalanırlar. Alınan bu yumurtalar bağırsak duvarını geçer, kan ve lenf yoluyla öncelik sırasıyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yerleşerek kist formunda yaşamlarını sürdürürler. Kist en çok karaciğerde, ikinci sıklıkta ise akciğerde yerleşir. Nadiren de dalak, böbrek, kalp, beyin, göz yuvasında bile hastalığa yol açabilir.”
Prof. Dr. Yaprak, kistin karaciğerde oluşması sırasında başlangıçta hiçbir belirtinin gözlemlenmediğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: “Ancak yıllar içinde kistin büyümesi ile bir dolgunluk hissi ve ağrı, bulantı, kusma gibi şikayetler olur. Kist safra yollarına bası yaparsa ya da açılırsa sarılığa yol açar. Kist patlarsa ölümcül bir alerjik reaksiyon gelişebilir. Bazen de tesadüfen çekilen ultrasonografi veya tomografilerde varlığı fark edilir. Kist hidatik tedavisi kistin yerleştiği organa, organdaki yerine, çapına aynı zamanda da evresine göre değişmekle birlikte tedavi seçenekleri arasında bulunan ilaç tedavisi, PAIR dediğimiz kistin dışarıdan konulan bir kateter ile boşaltılması ve ameliyat yöntemlerinden en etkili olanı ameliyatla kistin tamamen alınmasıdır” değerlendirmesinde bulundu. Karaciğerde ekinokok parazitinin yol açtığı başka bir kist tipi olan alveolar hidatik hastalığında ise tedavinin farklı olduğuna dikkati çeken Yaprak “Alveolar tipte olan ekinokok paraziti yine köpeklerin dışkısıyla toprağa karıştığı gibi tilki, çakal, kurt gibi hayvanlarda paraziti yayabilirler. Alveolar hidatik hastalığında kist adeta bir tümör gibi karaciğer içinde yayılır ve bazı hastalarda karaciğerin tümünü değiştirmek yani karaciğer nakli gerekebilir.”
Prof. Dr. Yaprak, hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle açıkladı: “Sebze, meyve ve yeşillikler yenmeden önce çok iyi yıkanmalı. Köpeklerle temas ettikten sonra sabun ile el temizlenmeli. Çocuklara dışarıda oyun oynadıktan sonra el yıkama alışkanlığı kazandırılmalı, yemekten önce mutlaka el yıkanmalı. Kesim hayvanlarının hastalıklı karaciğer ve akciğeri köpeklere kesinlikle yedirilmemeli, yakılarak ya da toprağa derin gömülerek imha edilmeli. Mezbahalar mümkün olduğu kadar yerleşim yerlerine uzakta kurulmalı ve çevresi köpeklerin giremeyeceği şekilde duvar ya da tel örgü ile çevrilmeli. Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalı. Başıboş köpekler çocuk oyun alanlarından uzak tutulmalı. Takipli köpekler parazite karşı yılda 4 kez düzenli aralıklar ile ilaçlanmalı.”