Köprüaltı holding!

Sokakta yaşayanları kandırıp, adlarına şirket kuran çetenin kurbanı evsiz Murat Oruç, "Otelde yedirdiler, içirdiler. Harfleri tek tek göstererek imzalattılar" dedi.

Sokak çocukları üzerine milyonluk şirket kurulmasıyla ilgili haber üzerine, Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Likoğlu'nun talimatıyla İstanbul Mali Şube Müdürlüğü'nde olağanüstü bir toplantı yapıldı. İlgili birim amirlerinin katıldığı toplantıda haberimiz değerlendirildi ve operasyon için düğmeye basıldı. Sabah gazetesinden Gülay Fırat ve Tamer Oskay'ın haberine göre; Mali Şube'den yapılan açıkamada geçmişte buna benzer dosyaların da bulunduğu, ancak sokak çocukları üzerinden şirket kurulması dolandırıcılığına çok sık rastlanmadığı belirtildi. Konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da inceleme başlattı.
**ÖLÜYE DE ŞİRKET!**
İncelemenin çok yönlü olarak başlatıldığının belirtildiği açıklamada geçmişte ölü insanların bile üzerine şirket kurulduğunun tespit edildiği vurgulandı. Haberin ardından şirket simsarlarının kurbanı olan mağdurlar da birer birer gün yüzüne çıkmaya başladı. Gazeteyi arayan Murat Oruç isimli bimekan vatandaş aynı şekilde dolandırıldığını anlattı. Muhabir Gülay Fırat'a başından geçenleri anlatan Murat Oruç şunları söyledi: "Baba şiddeti yüzünden evden kaçtım. 17 yıldır sokaklarda yaşıyorum. Okumam yazmam yok. 5 ay önce haberinizden öğrendiğim Murat G. bana da geldi. 'Arslanım benim sana bir şirket yapalım mı? Hem parası güzel hem de cezası yok!' dedi. Bu sözlere aldandım." Oruç, bundan sonra yaşadıklarını da şöyle aktardı: "Beni Yakup diye biriyle tanıştırdı. Şirkette benim adımı kullanacaklarmış ama asıl sahipleri Almanya'da yaşıyormuş. Kadıköy'de bir otelde bir gece yatırdılar. Bayağı da masraf ettiler. Yedirdiler, içirdiler... Baktım ortam süper, 'Bunlardan zarar gelmez' dedim. Kartal'da bir notere götürdüler. 'Evrakları imzala' dediler imzaladım."
**NOTER ŞÜPHESİ...**
Noter'de okuma yazma bilmemesinin sorun yarattığını söyleyen Oruç, "Düşünsene! Şirket kuruyorum ama okuma yazmam yok! Noter, 'Adını yaz' dedi, 'Yazamam ki' dedim. Israr ettiler. Sonra harfleri tek tek yazarak göstererek yazdırdılar. Zar zor yazdım. Sonra da altına uyduruk bir imza attım" dedi. İmzayı attıktan sonra önce 25 lira verdiler. Dükkân açıldığında 250 lira, 10 gün sonra da 150 lira daha harçlık verdiler" dedi.
**KİLİT İSİM MURAT G.**
Sokak çocukları ile simsarlar arasında irtibatı sağlayan Murat G.'nin de İTO kayıtlarında üzerine kayıtlı onlarca şirket bulunduğu belirtildi. Haberimiz, "tabela şirketlerle" halen sokakta yaşayan Caner Demirci, Cüneyt Yıldız, İbrahim Şancı ve Abbas Hayri Kebapçıoğlu'nun nasıl kandırıldığını ortaya koymuştu. Umut Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Kulca, "Dolandırıcılar sokakta yaşayan bu gençleri okuma yazma bilmemeleri, madde kullanmalarından faydalanarak kolaylıkla kandırabiliyor" dedi.
**Bakan Kavaf: Bu kanayan bir yaradır**
Selma Aliye Kavaf (Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı): Sabah gazetesinin 18 Ekim 2010 tarihli "Sokaktaki Patronlar" manşeti, sokakta yaşayan çocuklar gerçekliğini bir kez daha kamuoyunun gündeme getirdi. Bu kanayan yara uzun zamandır devletimizin gündeminde. Sokakta yaşayan çalıştırılan çocuklarımızla ilgili mevzuat açısından hiçbir eksik bulunmuyor. Yalnız İstanbul'da kolluk kuvvetleri ile koordineli çalışan 8 çocuk ve gençlik merkezinde bu çocukların koruma altına alınabilmektedir. Çocuklarımızı tehlikelerden korumak ve sosyal rehabilitasyonlarını sağlamak için SHÇEK'e bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezlerimiz hizmet veriyor. 1997'de Çocuk ve Gençlik Merkezi'yle başlattığımız hizmetler 2010 yılı Ekim ayı itibariyle 38'e ulaştı. Sokakta yaşayan ya da çalıştırılan çocuklarımıza yönelen tehlikeyi, duyarlı bir yaklaşımla gün ışığına çıkarmanızdan ötürü teşekkür eder, saygılar sunarım.
**"ABLA N'OLUR BENİ HAPSE ATMASINLAR"**
Arkadaşımız Gülay Fırat'a adına kaç şirket kurulduğunu bilmediğini söyleyen Murat Oruç, "İstanbul Ticaret Odası'nda 9 tane görünüyormuş. Cebimde 5 kuruş yok. Abla sen polisle konuş, n'olur beni hapse atmasınlar" dedi.