İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın Sözcü Gazetesi'nden Özlem Gürses'e önemli açıklamalarda bulundu. Ülkücü hareketin gençlik kollarına 15 yaşında giren Aydın, siyasette 48 yılını bitirdiğini belirterek “Ben hayatımda korku ikliminin bu kadar egemen olduğu bir seçim yaşamadım” dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli ile olan selamlaşmasını “Siyasi nezaket” olarak açıkllayan Aydın, “Şu anda Genel Başkan tartışması olmayan tek parti İYİ Parti'dir, Sayın Meral Akşener'in sonuna kadar arkasındayız.” ifadelerini kullandı.
24 Haziran seçim üsreciyle ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulunan Aydın, "Sayın Muharrem İnce'nin bazı ifadeleri, Diyarbakır'a gidip 'Kürtçe eğitim, Lazca eğitim' demesi İYİ Parti'ye gelen oyların hızla MHP'ye dönmesine neden oldu. Çünkü bu mitingler, bu sözler mütedeyyin seçmeni korkuttu" ifadelerini kullandı.
İşte Koray Aydın'ın o röportajı;
– Türkiye yeni bir sisteme geçti. Seçmenin bir bölümü için yaşanan bu değişim “Cumhuriyetin de sonu.” Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
Ben de böyle bir art niyet görüyorum. Şunu da söyleyeyim; Cumhuriyeti sonlandıracak kudret kimsede yoktur, Cumhuriyet devam edecek. AKP içinde farklı grupları barındıran bir parti. Bunların içinde rejimle savaş halinde olanları biliyoruz. Cumhuriyete karşı savaş açmışlar, peki bunların dediği mi olur, olmaz! Hayal dünyası başka, bir devletin bekası başka… Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu onlar da görecektir.
TÜRK MİLLETİ ÇOK AĞIR BEDEL ÖDEDİ
– Bu yeni sistem Türkiye'yi bir bölünmeye götürür mü?
Bizim güçlü bir devlet geleneğimiz var, bu kolay kolay yıkılmaz. Ama ihmal, görmezlikten gelme, ihmal ve fırsat tanıma, zemin hazırlama, bunlar yaşanırsa sonuçları felaket olur. Bu iktidar HDP'nin dağ ayağı ve ona bağlı olarak hapishanedeki Öcalan üzerinden Türkiye'de bir çözüm süreci organizasyonu yaptı. Neler yaşadık herkes biliyor, Türk Milleti çok ağır bir bedel ödedi.
– Bir de FETÖ darbesi yaşadık…
Onun da nedenleri aynı, sorumlusu da bu siyasi iktidar. Bunca olaydan sonra bile AKP'nin siyasal hayatı domine edebilmesi, muhalefet partilerinin üzerinde düşünmesi ve sorgulaması gereken bir olgu!
OLUMLU BİR BAKIŞ AÇISI MÜMKÜN DEĞİL
– Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye'yi neler bekliyor sizce?
Sadece şu birkaç gün içinde yaşananları düşünürsek ve geçen yılları hatırlarsak, olumlu bir bakış açısına sahip olmak mümkün değil. Bakalım bu iktidar ilk düğmeyi nasıl ilikleyecek?
– Kabineyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben o isimlerin fotoğraflarının içini boş görüyorum. Çünkü Türkiye'de tek adam rejimi kuruldu. Ben şuna bakarım; Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası'nın işlerine müdahil olacak mı, olmayacak mı? Zaten ekonomi yönetiminin başına gelen isimlerden bu sorunun yanıtları belli. Türkiye'deki tek adamlık rejimi diktatörlük yapısına evriliyor şu anda, Türkiye bunu kaldıramaz.
ERDOĞAN'IN TUTUMU BELİRLEYİCİ OLACAK
– İş dünyası memnun mu bu gidişten?
O olumlu konuşan işadamlarına bakın, tek tek konuştuklarınızda ağlıyorlar. Tehdit edildiklerini anlatıyorlar, servetlerine el konulacağı korkusunu taşıyorlar. Cumhurbaşkanı'nın bundan sonra izleyeceği tutum, Türk demokrasisinin geleceğini tayin edecektir.
– Hatıra para bastırıldı, 101 pare top atışı yapıldı…
Çünkü yeni bir dönemin başlangıcını kutluyorlar. Bir devri kapatıp, yeni bir devir açıyoruz diyorlar. Ve Tayyip Erdoğan kendisini yeni dönemin ilk cumhurbaşkanı olarak lanse ediyor. Şimdi bunlar ortadayken geleceğe dair umutlu olmak zor.
“Af” dediler 2 puan aldılar
İYİ Partili Koray Aydın, Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı. Koray Aydın, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği afla ilgili şunları söyledi: “Af bu seçimin en etkili stratejik hamlelerinden biridir. En az bir iki puan da bundan aldılar. Ancak af çıkmayacak. Bunlar hep planlı işler, Devlet Bey'in aklına gelip de söylemedi bu af işini.”
Aydın, AKP – MHP ittifakının dağılacağını savunup “Bir tek adam rejimi var ve devam edecek. 8 ay sonra küçük ortağını kaale bile almaz” dedi.
YANLIŞLARI GÖRENLER VAR KONUŞMAYA KORKUYORLAR
OHAL'in FETÖ ile mücadele ile bir ilgisi yoktu ki seçime bununla gitmek istediler. Korku iklimini daha da yaymak istediler. İnsanlar mitinglere gelemiyorlar. Herkes “FETÖ'den işten atılırız” korkusu içinde. Esnaf aynı korku ikliminin içine hapsedildi. Sadece bu korku ikliminden bir iki puan aldıklarını düşünüyorum.
– Bir iki puan çok kritikti…
Tabii. Bu seçimi kaybedebilirlerdi. Bunu kimse dile getirmiyor ama insanlar yanımıza gelmekten korkuyorlardı. 50 yıllık siyaset hayatımda ilk defa böyle bir seçim geçirdim. Müthiş bir korku vardı. İnsanlar yanımızdan geçerken eğilip “Kurtarın bizi” diye fısıldayıp koşarak uzaklaşıyorlardı. Bizimle fotoğraf vermeye bile korkuyorlardı.
HALKIN SIKINTISI VAR
– CHP seçmeni için o korku eşiği aşıldı sanırım.
CHP kitlesi daha özgürleşmiş, Cumhuriyetle birlikte yaşayan bir kitle. Ötekileştirildikleri için bayrak açarak mücadele etmenin ellerindeki tek güç olduğunu görüyorlar. Ama muhafazakar mütedeyyin tarafın sıkıntıları var. AKP'den kopmak isteyen, yönetimdeki yanlışları gören ama nereye güveneceğini bilemeyen insanlar var. Onlar korkuyor.
İNCE'NİN SÖYLEMİ İYİ PARTİ'YE OY KAYBETTİRDİ
– İYİ Parti olarak CHP ile bir gerginlik mi yaşıyorsunuz?
Hayır. O bir seçim ittifakı idi, bitti. İlkeler çerçevesinde bu partilerle ortak anlayışımız aynen devam ediyor. İlkeler oy kaybettirmez, oy kaybetmemizin başka nedenleri var. Aldığımız siyasi pozisyonda eksiklerimiz oldu, bir takım söylemler de bize zarar verdi.
– Ne gibi?
AKP seçmeni içinde yüzde 10'u geçen, uygulamalardan son derece rahatsız olan, mütedeyyin ve muhafazakar bir kitle var. Sayın Muharrem İnce'nin bazı ifadeleri, Diyarbakır'a gidip “Kürtçe eğitim, Lazca eğitim” demesi İYİ Parti'ye gelen oyların hızla MHP'ye dönmesine neden oldu. Çünkü bu mitingler, bu sözler mütedeyyin seçmeni korkuttu. Burada bir etken daha var, CHP tarafından dile getirilen “İlk turda kazanıyoruz” söylemi.
– İYİ Parti'nin oylarıyla bunun ilgisi nedir?
AKP bu söylemi kullandı. Muharrem Bey'i kendisine rakip seçti, onu yeneceğini hesap ediyordu. İYİ Parti'ye gelen muhafazakar seçmeni bu strateji ile kendine geri çekti. Oysa CHP – AKP çekişmesi ile asla iktidar değişmez. Bu iktidar ancak siyasi olarak İYİ Parti modellemesi ile muhafazakar kesimden, gerçek dindarların, hırsızlığa ve yağmaya tepki gösteren kesimin oy tercihini değiştirecek yer bulması ile değişir.
MHP'DE OLAĞANÜSTÜ KONGRE OLSAYDI BUGÜN TAYYİP ERDOĞAN YOKTU
– Türkiye'de siyaseti Recep Tayyip Erdoğan mı belirliyor, yoksa Devlet Bahçeli mi?
İkisi aynı cephede, ortaklar. Bu sonucu doğuran da MHP'de yaşadığımız olağanüstü kongre sürecidir. O kongre sürecinde adayların etrafında toplananlar
MHP'nin yüzde 80'ini oluşturuyordu. Bahçeli'nin o kitleyi yerinde tutabilmek için iktidarın gücüne sığındığını düşünüyorum.
– O kongre yapılmış olsaydı Türkiye'de ne değişirdi?
O kongre yapılmış olsaydı bugün Recep Tayyip Erdoğan yoktu. Kırılma noktası o kongredir. O başarılabilseydi MHP-AKP içerisinden 8-9 puan oy alırdı.
– Partinizde bir genel başkanlık tartışması mı var?
Hayır, yok. Aslanlar gibi Meral Akşener'in arkasındayız.
– Peki bu Devlet Bahçeli'nin elini öpme fotoğrafları nedir?
Bir metre yanımdaki insana, “Hayırlı olsun” dedim, bu kadar. Daha sonra iş şirazesinden çıkınca Genel Başkan tepki gösterdi. Bunları söylemek hakkıdır.